Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sayın Elalem; Bıktırdınız!

Sayın Elalem; Bıktırdınız!
 

alıntıdır


Bazen haddinden fazla esir alıyor bizi elalem. Öyle baskıcı ve görünmez bir kalabalık ki onlar, kendileri karşımızda olmayınca bile ürkütmeye yetiyorlar.

Ya elalem duysa ne der? Diyerek vazgeçtiğimiz neler yok kim bilir? Ya da vazgeçirttikleri neler yok!

Kendi aklımızın, fikrimizin bir hükmü kalmıyor hayatımızda. Sırf elalem övsün diye okul okuyoruz mesela. Elalem “evlen artık” dedikçe paçalarımız tutuşuyor. Evlenmedikçe onların neler konuşacağı endişesi bizi bütünüyle avucuna alıyor. Hayatınızda biri varsa, yüzük ne zaman? Nişanlı iseniz, düğün ne zaman? Evli iseniz, çocuk ne zaman? Çocuk varsa ikinciyi düşünmüyor musunuz? Sonra onlar belli bir yaşa geldiğinde ise büyünce ne olacak, askerliğini yaptı ne zaman evlenecek? Vs…

İşi gücü yok mu insanlarımızın?

Neden başkalarının hayatı ile ilgilenmek bu kadar zevk verirken, kendi hayatlarından köşe bucak kaçıyorlar?

Meşgale bulmaları gerek sanırım. Ama bir de bununla beslenenler var. Sırf başkasının özel hayatı ile alakalı iki kelime duyabilmek için kulak kabartanlar, türlü cambazlıklar yapanlar.

Başkasının çocuğunu eleştirenler, birinin olmamış bir lafı ortaya atmasının ardından olmuş gibi dillendirenler.

Sonra insanlar bir araya geldiklerinde düşünür oluyorlar; “neden gelişemiyoruz”?

Suçlayacak muhakkak birileri var! Ya ailelerinden dem vuruyorlar, ya kadere bağlıyorlar her sorunun nedenini. Sorsanız onlar olması gerektiği gibi yaşıyorlar.

Çünkü Ayşe’nin Fatma’nın hayatını konuşmak çok olağan bir şey onlar için.

Sıkıldım artık!

Gerçekten çok sıkıldım üretmeden tüketen insanlardan. Birbirinin enerjisini tüketen amaçsız topluluklardan.

Herkes birbirinin hayatını kısıtlatır oldu. Rahat nefes alamıyoruz insanların ağzına laf vermemek için. Öylesine kulaklarını açmış dinliyorlar ki, siz iyi bir şey de söyleseniz kötüye çekmeye hazırlar.

Oysa herkes ardında güzel bir iz bırakmak için çabalasa, üretmeye, sevmeye, sevilmeye doysa. Yaşamın tadını çıkararak günlerini harcasa…

Dedikodu ile beslenenler arınsa…

Şu el alem dediğimiz çok sesli görünmez kalabalık malzeme aramadan işine baksa!

Olamaz mı? İmkansız değil aslında.

 

 

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..