Sayın İsa Kayacan Beyefendiyi vefatının birinci yıl dönümünde saygıyla anıyorum.

Takvimler 15 Ekim 2015’i gösteriyor bugün. Geçen yıl tam da bugün İLESAM'ın Haysiyet Kurulu Başkanı, şair-yazar ve gazeteci İsa Kayacan beyefendiyi kaybettiğimizi üzüntüyle öğrenmiştim.

Hatırlıyorum da… Türkiye İlim Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliğimizin 11 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen Cumartesi sohbetlerinde “Dil Yanlışlarımız” konusunu içeren bir söyleşi gerçekleştirmişti Sayın Kayacan.

Basın ve Edebiyat dalında ödüle layık görülen İsa Kayacan’a plaketi İLESAMGenel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından söyleşi sonrasında takdim edilmişti. Hemen akabinde Başkanımız Kayacan’ın torunu Nazlı Aykut’ a da bir Teşekkür Belgesi sunarak dedesinin yolunda yürüyeceğine dair bir de söz almıştı; çünkü Nazlı bizlere kendi yazdığı “Anne ve Bayrak” isimli şiirini sunmuştu.

İsa Beyin gözlerindeki mutluluğu bugün bile hatırlıyorum.

Burada paylaştığım fotoğraf anılarda kalan o günden benim vizörüme takılanlar.

Etkinlik sonrasında İsa Beyin tüm nezaketi ile yanıma kadar gelip İLESAM için hazırladığım haberleri çok beğendiğini, çok başarılı olduğumu, kalemimin bir gazeteci, haberci özelliği ve güzelliğini taşıdığınısöyleyerek beni kutlamış ve teşekkür etmişti. Haliyle onun bu hareketi beni çok mutlandırmıştı zira yaptığınız işin fark edilerek takdir edilmesi her zaman rast geldiğiniz bir tutum değil.

Ve sonra bir gün –tesadüfen- internette Prof. Dr. İsa Kayacan beyefendinin “Yüreğimden Tren Geçti” isimli kitabım hakkındaki yazısına rastladım. 

http://www.anayurtgazetesi.com/yazar/Sibel-Unur-Ozdemir-den-Yuregimden-tren-gecti/24423/

http://isakayacan.blogspot.com.tr/2014_06_01_archive.html

Çok şaşırdım, çok da sevindim. Kayacan “Sibel Unur Özdemir, konu seçiminde usta,      anlatım derinliklerindeki bütünleştirmelerdeki kalıcılığı yakalamış. Başarıya giden yolun önemli mesafesini de almış, kucaklamış. Tebriklerimi sunuyorum efendim.” cümleleriyle tanımlıyordu eserimi. Kendisine teşekkür mesajı yazdım ama sanırım hastalığından ötürü ulaşamadı kendisine; çünkü mesajım ulaşmış olsaydı mutlaka cevap vereceğini düşünüyorum.

Edebiyat dünyasının kaybı olan İsa Kayacan beyefendiyi ölümünün birinci yıl dönümünde saygıyla anarak Allah’tan rahmet dilerken sözlerime kendisinin “Anlayamadım” isimli şiiri ile noktalamak istiyorum.

ANLAYAMADIM

Koca dünyada kim dost kim düşman

Durmadan kim ısrarlı kim pişman

Görüntüde kim zayıf kim şişman

Anlayamadım anlayamadım.

Devamlı yüzü gülen gülmeyen

İyilik bilen ya da bilmeyen

Kimler uzaktan gidip dönmeyen

Anlayamadım anlayamadım

Gözlerimiz kimseyi görmüyor

Kulaklarımızsa hiç duymuyor

Kimse neden sözünde durmuyor

Anlayamadım anlayamadım

Gençlik günümüz bitti bitiyor

Akarak ömür gitti gidiyor

İnsanlar niye feryat ediyor

Anlayamadım anlayamadım.

Şiir: İsa Kayacan

İSA KAYACAN KİMDİR?(*)

Hasan Hüseyin ve Güldali’nin çocukları olarak, 20 Eylül 1943 tarihinde Burdur'un Tefenni İlçesi'ne bağlı Ece Köyü'nde doğdu. İlk şiiri Nisan 1956’da, ilk yazısı 24 Ocak 1961’ de yayınlandı. Edebiyatın değişik dallarında 130 ayrı kitap yayınladı. 42 bin 846 makalesi, 3540 ayrı gazete ve dergide yer aldı. Değişik kamu kuruluşlarında basından sorumlu görevler yaptı. 11 ayrı Bakanın “Basın Danışmanı” olarak çalıştı. “Bakanlıklar arası en çalışkan ve başarılı Basın Danışmanı” seçildi. “Basında 25 yılın şeref ödülü” başta olmak üzere, onlarca ödülle 227 plâket aldı. Defalarca yılın yazarı, yılı edebiyatçısı, yılın şairi ve yılın editörü seçildi. Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de bulunan Üniversitelerce iki ayrı “Fahri Doktora”, bir “Fahri Profesörlük” pâyesi alan ve “Guinees Rekorlar Kitabı” na girme çalışmalarını sürdüren Kayacan’ın; Burdur merkez ve Tefenni ilçesinde Belediye Meclislerinin kararlarıyla adı birer Cadde ve Sokağa verildi. 2006 yılında Ankara ve Burdur’da “Türk Kültür ve Basın-Yayınına 50. Hizmet Yılı” kutlanan İsa Kayacan, Anadolu’da yayınlanan yüzlerce gazetenin “yazar kadrosunda” yer almaktadır.

………………………..

(*)Kaynak: https://www.blogger.com/profile/04023837622946527075

Sibel Unur Özdemir