Sayın Oktay Kocamaz

Kınalıada ile şlgili yazımı okumuşsunuzdur. Eski bir Kınalı olarak ( yaklaşık 30 yıl ), Oktay Kocamaz'dan bahsetmek istiyorum. Zira kendisi Kınalıada ile bütünleşmiş bir kişi.
Tanışmamız 80 li yılların sonuna denk gelir. Bir arkadaş vasıtasıyla müzik yaparken tanıştık. O vakit adanın arka yamacında "Faik'in Yeri" diye ağaçların arasında bir yer vardı. Genelde yemek yenirdi. Adanın unutulmaz yerlerindendi. İşte Oktay'ı orada tek kişilik konserinde tanıdım. Sonradan birçok konserine katıldım, video çektim. Video görüntüleri kendisindedir.
Oktay eski adalılardan, bugün yaşı elliye varmış tam bir kocamaz. Kışları Almanya'da, yazları Kınalıada sahilinde geçen dopdolu bir hayat. Anne ve babasını peşpeşe kaybetmişti, ben tanıdığımda. Onların evinde Onlarla birlikte yaşardı sanki. Bir ablası, bir ağabeyi vardı. Evi eski adalılarla dolup taşardı. Yemek partileri, içki alemleri unutulmazdı. Almanya'dan getirdiği (kendi TV den çektiği) filmler pek meşhurdu. Sonraları konserleri seyrettik. Balkonunu O'nu tanıyan herkes bilir. Şamatalar orada olurdu, gecenin geç saatlerine kadar.
Oktay çok iyi yüzücüdür, iyi balık avlardı. Fotograf konusunda da iyi idi. Özellikle bayanlar, O'nun fal konusunda da yetenekli olduğunu bilirler. İnanın abartmıyorum, Oktay çok yönlü bir kişiliği vardı. İstanbul Üniversitesinden mezun olmuş ( sanırım iktisat ), Almanya'da "Osmanlı İktisadi Tarihi" hakkında yüksek yapıyordu. Bu konu O'nun Almanya'da kalabilmesinin nedeni idi. Yıllar süren bir öğrenciliği oldu.
Arkadaşlığımız on yıla yakın sürdü. Sonra hayatın farklı gayeleri yüzünden görüşemez olduk. Ben Kınalı'ya gidemiyorum eskisi gibi. Ama anılar yaşıyacak. O zamanın figürleri, Cevat, Ayhan, Nazım, Sevan, Arda, Ohnik.
Oktay, yabancı ve türkçe sözlü bir iki albüm çıkarmıştı. Örneğin, Mona's albüm ve El Ele . El Ele de bir bestesinin sözleri bana aittir.
Evet, Oktay Kocamaz böyle bir kişilik. Eski Kınalıadalılar iyi bilir.