Sayın Talat’ın Ergenekon “çıkmazı”

KKTC’de 19 Nisan seçimlerine bir hafta kala, “Ergenekon Kıbrıs’ta” haberleri gündeme oturmuştu.

Seçimlerde hezimete uğrayan Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP) yakın gazeteler tarafından ortaya atılan iddialar, ülkede birinci gündem maddesi olmuştu.

CTP Genel Başkanı ve dönemin Başbakanı Sayın Ferdi Sabir Soyer, Ergenekon iddialarını öyle bir savunuyordu ki, iddialarla ilgili olarak, “dudaklarının uçukladığını” açıklıyordu. (08.04.2009 A.A)

Anketlerde UBP’nin önde gittiğinin ortaya çıktığı dönemde patlak veren “Ergenekon Kıbrıs” iddiaları, CTP’nin yanında KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın da gündemindeydi.

Talat da, CTP gibi Ergenekon iddialarıyla ilgili olarak “sürekli” açıklama yapıyor, “Türkiye isterse Kıbrıs’ta soruşturma açılır” yönündeki söylemleriyle, Türkiye’nin Ergenekon’u Kıbrıs’a da taşımasını istiyordu.

Ancak, Türkiye’den Talat’ın açıklamalarına “destek” gelmeyince, CTP’ye yakın gazeteler harekete geçiyor ve şu anki Başbakan Sayın Derviş Eroğlu’nu “Ergenekoncu” ilan ediyordu!

Halkı, sorunlardan uzaklaştırıp Ulusal Birlik Partisi’ni (UBP) sandıktan birinci çıkarmama “operasyonu”, Türkiye bağlantılı (belli bir kısım) olarak uygulamaya koyuluyordu.

“Operasyon” başladığı andan itibaren KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın, açıklamalarıyla ilgili habere bakalım: “KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Ergenekon soruşturmasının Kıbrıs ile ilgili bağlantılarını gazetelerde görünce “irkildiğini” söyledi” (08.04.2009-AA)

Talat, iddiaları gazetelerde görünce “irkilmiş(ti)”

Düşünsenize, (eski) Başbakan Soyer’in “dudakları uçukluyor”... Talat ise “irkiliyor”...

Ancak, Cumhurbaşkanı Talat’ın İstanbul’da gazetelerin dış haberler editörleriyle buluşmasında yaptığı açıklamayı görünce biz “irkildik”, “dudağımız uçukladı”...

İddiaları görünce “irkildim” diyen Talat, “Kıbrıs Türk basınında çıkan belge mi, değil mi, yüzde 100 emin olunamayan bazı evraklara dayanarak fazla bir şey yapılabileceğini düşünmüyorum” diyor. (25.08.2009-Zaman)

Seçimden önce “yüzde yüz emin olunan evraklar” şimdi, “emin olunmayan evraklar” oluyor.

O dönem, Eroğlu’na yönelik sert söylemler demek ki, “yüzde yüz emin olunmayan evraklardan” dolayıydı.

Halk, emin olunmayan evraklarla “kandırılmaya” çalışıldı!

Talat’ın bu açıklaması bile, Kuzey Kıbrıs’ta, Ergenekon konusunda koparılmaya çalışılan yaygaranın, sadece “seçime” dönük olduğunun bir kanıtı olsa gerek!

Şunu da belirtelim, bir yerde, yasa dışılık varsa, mutlaka araştırılmalı ve soruşturulmalı. Ama, “gerçek evraklarla”...