Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '13

 
Kategori
Futbol
 

Sayısal veriler, Kadıköy’de “Fener Fener” diyor, Mancini acaba ne der?

Sayısal veriler, Kadıköy’de “Fener Fener” diyor, Mancini acaba ne der?
 

Sayılar veriler ile aranız nasıldır?

Sayısal veriler, sizi ürkütüyor, elinizi ayağınızı birbirine doluyorsa, kalabalığın karşısına ilk kez çıkan “çekingen” öğrenciden ne farkınız olur?

Sayısal verilerin sizden yana olması, bir sonraki eylemde/ durumda/ girişimde, bu veriler, sizi gevşekliğe iter, işinizi hakkıyla yapmanızı engellerler mi?

İşimi üstünkörü de yapsam, veriler benden yana, yine karşı taraf, beklediğini benden alamaz rehavetine kapılır mısınız?

Haydi, sayısal verilere bağlı soruları bırakalım da, konuya girelim:

Galatasaray, 14 yıldır Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Fenerbahçe’yi yenemiyor.

Yani 14 yıldır, 3 puana hasret!.

Her gelen teknik direktöre, futbolcuya bunun anlatıldığı su götürmez. Her gelen, Saracoğlu’na gitti, “yazgı” değişmedi.

Bu pazar da, Erich Maria Remarque'nın  “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” romanının başlığı akla gelir mi?

Yıllardır ya puansız ya da 1 puanla dönüldü Kadıköy’den.

Bazen beraberlikler, 3 puan alınmış gibi sevince boğdu konukları.  Ama öyle beraberlikler vardır ki, bir ömre bedeldir!. İşte onlardan biri, 12 Mayıs 2012’de Kadıköy’de alındı, Galatasaray’a şampiyonluk getirdi.

Galatasaray, şampiyon oldu, "sevinç"e boğuldu. Fenerbahçe taraftarı ise, önce "hüzün"e, sonra çoluk çocuk "gaz"a...

Demek ki, hasret duyulan 3 puandan daha değerli puan, 1 puan varmış!.

*****

Mancini, 10 Kasım’da Saracoğlu’na ilk kez geliyor.

Mancini’ye günler önce, sayısal verileri anımsattılar.

Mancini ne diyecekti?

“İstatistikler, tarihin bir parçasıdır. En önemli parçası değildir. (...) Biz işimize konsantre olarak oraya gidersek, iyi çalışırsak tarihi değiştirebiliriz.”

Mancini, işimize bakacağız demeye getiriyor. Ancak “.. gidersek”le “...değiştirebiliriz” arasındaki ilişki üzerinde düşünmek gerekecek. Her şey “konsantre olma”yla “iyi çalışma”yla olursa, olacaksa, şu durumda Fenerbahçe’nin üstünlüğü gözden kaçmaz. Çünkü Fenerbahçe, kongreden güçlenerek çıkmış, Bursa’dan “altın değeri”nde 3 puanla dönmüş. Galatasaray ise, bir süredir "çalkantı" içinde, Kopenhang deplasmanından eli boş dönmüş. Sakatlıklar can sıkıcı, olmayanların yerini doldurmada sıkıntı var.

“İstatistikler”, anlaşılan, Mancini’nin bilinçaltına yerleşmiş!

Ya futbolcu tercihleri?

Fenerbahçe’de, özellikle zorunluluk karşısında dinlenen ya da kulübede oturan futbolcuları, çok farklı oynuyor, bir başka deyişle yararlı oluyorlar. Kısacası Fenerbahçe, yabancılarından daha iyi yararlanıyor.

“Frikikler kim atacak?” sorusu Galatasaray’da sorun! Fenerbahçe’nin bu yılki frikik atışçısı belli.

*****

Moraller nasıl?

Geçen hafta, Fenerbahçe için hareketli, olumlu bir hafta oldu.

Bursa’da, son anda da olsa, elde edilen 3 puan; ardından pazar günü Aziz Yıldırım’ın kazanması... Sevinme bakımında ilk “tam”, ikincisi “parçalı”ydı. Çünkü ikincisinde “üzülen”ler, “hayal”leri suya düşenler oldu. Çünkü 3 Temmuz hesaplaşması üzerine kurulu Olağanüstü Kongre, Fenerbahçe’nin geçmişine ve geleceğine, dolayısıyla Aziz Yıldırım’a sahip çıktı.

Demek oluyor ki, bir “yorgun” ile bir “moralli" karşı karşıya...

Sona doğru:

Maç öncesi yapılacak/ yapılan “analizler”, bilgilendirmek açısından iyi. Çünkü tahmini sevenlere ipucu veriyor.

Umalım, sonuç, saha dışında belirlenmez!

Görev, “12. Adam”a düşüyor:

Dolduruşa gelmemek, sınırları aşmamak, her şeyi tadında bırakmak... Köstek olmamak, destek olmak...

Yeter ki, kazanılan/ kazanılacak olan, başka alanlarda elinden alınmasın.

Kim mi kazanır?

Ben/ sen/ o/ biz/ siz/ onlar.

Son söz:

Kavgasız gürültüsüz, görselliğin ve coşkunun öne çıkacağı bir maç için iyi seyirler!..

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..