Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '07

 
Kategori
Tarih
 

Sazalca'lı Savvas Rumi'nin oğluna mektubu

Sazalca'lı Savvas Rumi'nin oğluna mektubu
 

Sazalca'lı Savvas Rumi Efendi


Trabezon, fi 10 Teşrin-i Sani 1897

Sevgili Oğlum Iordanaki,

30 Teşrin-evvel tarihli mektubını alup melfufi (içinde olan - f.d.) olan mukavelename müsveddesinide beraberce mütalaa eyledim. İfade-i tahririyen derece-i kafiyede isede imlaca noksanların vardır. Edebiyat-i mutebere-i türkiyeyi ziyadece oku, ve logat kitaplarınıda elden bırakma. Mukavelename müsveddenizi daha ziyade beğendim kafidir. Anı (onu-ç.n.) ol derece kaleme alabilmekliğin dutacağın işin ne oldığını takdir idebildiğine delil-i kafidir. Akidi diğer Mehmet Efendi ile bilittifak karındaşca ikmal-i noksan idebilirsiniz. Yalınız..........................................Mehmet Efendi zaten bilup tanıdığım ve sevdiğim bir asilzat oldığı içun şu mülakat mukaveleden pek memnun oldum. Nur-u ainim Dervişimin bu bapdeki insaniyetine ve ciddiyetine azim teşekkürler eyleyerek gözlerinden öperim. Elhasıl işbu teşebüsinize bende izin verdim. Allah-ü taala bilenizce olup, oğurlı binalı ve hayırlı eylesin.

İnşallah bu iş cenab-ı allahın bir inayet-i mahsusasıdır. Çünki Adana’nın derece-i ehemiyeti bence pek azimdir. Öyle bir memleketdirki hatda Evropa devletlerinin nazar tımalarını (hırslı istekler - f.d) celp etmekde bulunan Hittay (Hatay), Mısriyenin üç misline muadil bir mertebede gaet (gayet - f.d.) mühim bir menba-ı servet-i sahihedir. Eğer her ikiniz yani Mehmet Efendi ile sen Adana hakkındaki şu itikad ve itimadımı ve ne demek istediğimi laiki vechile takdire muktedir olabilirseniz istediğinizden ziyade nail-i emniye olabileceğinizden emin olınız.

El hasıl bundan böyle Mehmet Efendi ile sen, değil yalınız şerik , illa karındaş gibi olmanızı arzu ve doa ve temenni eylerim.Mahsus selam söyle. Allah rast getirsin.

Oğlum! İşte ömrü beşerinin devri salisine dahil oldunki ömrün devri evveli sebavet devri sanisi tahsili ilim ve finun yani sermaye-i esbab-ı maişet idi. İşbu henüz dahil oldığın devri salisi ise teemini maişet içun filen ve cidden say-ü ameldir.

Bundan böyle hür ve müstekilsin. Artık reyin ile amel eylemeye meezunsun. Yalınız icab etdikçe rey ve mütalaa-i pederaneme müracaat idebilirsin.

Oğlum! İşte müddet-i ömründe vacib-ül horme bir kanon gibi telakki ve daima mucibince amel ve hareket itmekliğiniz içun sana ve karındaşlarına vasiyetim olan şu kelamlarımı kalblerinize hek eyleyiniz, şöyleki:

Evvela- Allah korkusını bil yani mektebde hocalarından işidup ve kutub-i mukaddeside görüp, şerh ve tefsiri malumın olan “Reis-ül- hikme muhafatullah” (Arhi sofias fovos kyriu) nası celilinin arifi ve hafızı ol. Emin olki bu bendim senin karanlıkda bile kılaguzın (kılavuz - f.d.) olacakdır.

Saniyen- Doğru ve kanaatkar olki rahatsızlığın az olsun. Her şeyden ırz ve namusına sahip ol. Emin olki daima müstekim-ül etvar ve kanaatkar olmak senin terakkiyatina ve zengin olmaklığına asla mani değildir, belki en sahih bir sermaye-i saadetindir. Hile etmek dahi istersen gine doğrulığa sıkı sarıl, zira dünyada en nafi, en böyük hile dahi doğrulıkdır. Sen şuna buna bakupda aldanma, anlerin (onların - f.d.) sonu yoktır, nice emsali görülmüş ve görülmektedir. Elhasıl doğru ve çalışkan adem hiç bir vakit aç kalmaz, işte nömüne (numune - f.d.) pederindirki ki imtidad iden mazuliyeti ile folsi ahmere mohtaç kaldığı halde iki sene hasta yatup, mezar kapusına kadar varmış iken hiç biriniz aç, çıplak ve perişan ve ikmal-i tahsilden bile mahrum kalmadınız. Acaba annaşılmaz bir sırmıdır; Haşşa (haşa). Bilakis pek sarihdir. Zira “Allah doğruların yardımcısıdır”. Elhasıl pederinin meslekinden, mezhebinden ayrılma.

Salisen- Muamelende, işinde, gücünde museyb (tenbel - f.d.) olma, illa ciddi ve çalışkan ol, sefahatden uzak ol, müsrif olma, daire-i ihtiyacatın daima mahdud bulunsun, milyonlar sahibi olsan bile yine daire-i ihtiyacını sakın tevsi etme. Paran çok olurda sefahatden başka sarf edecek yer bulamazsan gizlüce fukaraya bak, aşikar değil. Eyilik işle. Hazreti Sokratın kavlince “insanın meşruriyeti sahihası ancak mohtaç olanı tesrir etmesinde görülür”

Rabien- Vicdanın daima sana dost olsun. Dünyada en mahuf düşmenden ve en şedid cezadan ziyade vicdanının rahatsız yani sana dargın olmasından kork, başka bie şeyden korkma.

Eğer kendi işinden , gücünden başka bazı kimseler gibi haricden politika ve memleket işlerine karışmayarak kendinide ketum dutabilirsen ve pederin gibi soğuk kalbe malik olur isen sana kimse düşmen olamaz.

Hamisen- Düşmeninin silahına uluvi cevab kalkanı ile karşı dur ve intikam fikrini kendinden her vakit uzak eyle.Dünyanın her haline ham hum dide geç Harisi şan ve şöhret olmak hastalığına mübtela olmamaya çalış, düşmene dahi elinden geldiği kadar eyilik eyleki Hazreti Süleyman (Solomon) kavlince düşmenin tepesine kömür ateşi komuş olursun. Herkes ile hoş geçinup, hüsni ahlaka malik ol. Fakat yaramaz kimseler ile ülfetden sakın.

Salisen- Ahşam (akşam - f.d.) sabah cenab allaha farz olan ibatetini eda eyle.

Elhasıl dindar, sadık, mustekim, afif ve açık göz ol, yani işini eyi bil. Sefih müsrif, kanaatsiz, haris ve aç gözlü olma. Kibir ve nehvetden nefret eyle.

Gözel amma, dünyada yalan, dolan, sahtekarlık, mürailik, haksızlık ve bunlara mumasil ahvali mezmume höküm sürer oldığı içun insan şu ahvali mezmumeyi ihtiyar ve irtikaba muhtaç olur-deyi sana bazı zemane sözleri söyleyen olursa, anden (ondan - f.d.) isbat taleb eyle. Amma emin olki, izharı aciz idecektir ve gerçi bir takım şöyle böyel sözlerde bulunsa bile, seni hikmeten ve aklen iskat ve ikna idemeyecektir. Zira Hazreti Solon buyurmuşki “Hiç bir kimseye sonundan evvel mutlu denilemez” (midena pro tou telous makarize). Bu kelamların manalerini layıkı ile anlayup, hıvz (hıfz - f.d.) idebilmekliğin ve gayet faydeli ve kıymetdar bir nasihat oldığını ve mudam-ül hayat sana bir melce olacağını eyice anlayup, bilmekliğin içun be kelamları sana yazan - düyanın oldukça tecribelerini görmüş geçirmiş ve hocasız oldıkça ilmi dünyanın rütbe-i intihası olan kemali cehalet alemini boylamış ve elhasıl maddunlar mezheblerine bile varup, seyr etdikden sonra elyevm pek metin bir dindar bulunmış olan - pederin idiğini bilmek kafidir.

Heman cenabı mevladan dilerimki - “Ey vah, inculeri (incileri- f.d.) domuz önüne saçmışım” deyi, kaskı nadim olmaya idim. Yazdığım sözlerin ne derince oldığını bilirim. Eğer sen bunların cümlesini şerh ve tefsir iderek mezayasına vardığını bana beyan idebilirsen kendimi bahtiyar bileceğim.

Bu mektubımın bir suretini yazda bana gönder ki anlayacağım var ne yolda telakki eylediğinizide doğru olarak yaz. Baki gözlerinden öperim.

Pederin

SAVVAS I. RUMİS

Fehmi DİNÇER
Ankara 2005

Sazalca'lı Savvas Rumi'nin oğluna yazdığı bu mektup Nevşehir Salnamesi 1914 adlı Karamanlıca eserden tarafımdan çevrilmiştir.

 
Toplam blog
: 109
: 5832
Kayıt tarihi
: 23.03.07
 
 

1959 yılında Fertek - Niğde'de doğdum. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültes..