Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '09

 
Kategori
Eğitim
 

SBS kaosu

SBS kaosu
 

SBS (Seviye Belirleme Sınavı) OKS’ nin kaldırılmasıyla geçen yıl itibariyle hayatımıza girdi. Aslında olan şey çok basit, OKS üçe bölündü ve tek bir sınavın yükü üç sınava paylaştırılarak 6., 7. ve 8. sınıfların notlarının da belirli oranlarda etkili olduğu nispeten daha adil bir sisteme dönüştürüldü.

Sistemle “sözde” amaçlanan öğrencilerin dershane ihtiyacını azaltmak gibi görünmekle beraber SBS sisteminin dershaneleri daha zaruri bir ihtiyaç haline getirdiğini de görüyoruz. Daha çok sınav, daha çok test, daha çok da STRES olarak çıktı karşımıza.

Benim konuşmak istediğimse sistemden çok sistemin temel öğeleri; öğrenciler, öğretmenler ve veliler.

Önce öğrencilerden başlayalım. Kim bu öğrenciler mesela 6., 7. ve 8. sınıflar yani henüz 12-14 yaş arası gençler; yoksa çocuklar mı? Acaba yetişkinler mi demeliydim?

Peki öğretmenler ve veliler… Yaklaşık 25 yaştan başlayıp 50’li, hatta 60’lı yaşlara kadar olan yetişkinler; yoksa çocuklar mı demeliydim?

Beni bu ifadeleri kullanmaya iten durum özetle şu: Türkiye’de milyonlarca evet 3 milyonun üzerinde ilköğretim öğrencisi SBS’ ye giriyor. Öğretmenler ve velilerle bence bu rakam 10 milyonu buluyor.

Ancak bu sınavın üç unsurundan yalnızca öğrencilerin başarılı olduğunu söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Elbette veliler ve öğretmenler de başarılı; ama öğrenciler kadar değil kesinlikle.

Bizlerin tutumları yüzünden çocuklar her şeyin SBS’ ye bağlı olduğunu sanıyorlar. Mutluluklarını 1-2 saatlik bir sınavda alacakları sonuca endeksliyorlar. Bizler de çocukları yarış atına çevirmekten sadistçe zevk alıyoruz sanki. Ağlayan, sızlayan, heyecandan yüzleri sapsarı olmuş çocuklar bizim suçumuz.

Kimsenin küçücük çocukların psikolojileriyle böyle oynamaya hakkı yok. Unutmayalım onlar daha çocuk. Zaten mevcut sistem dolayısıyla; hafta içi okulda ve dershanede, hafta sonuysa yine dershanede geçirdikleri zamanla, ne okul dışı bir sosyal hayata, ne sanata, ne de spora yeteri kadar zaman ayırabiliyorlar.

Yapmamız gerekense gerçekten çok basit: Bunun sadece bir sınav olduğunu ve sınavın her şey demek olmadığını bilip bu bilinçle hareket etmek. Öğrenci kardeşlerimizin değerlerinin uyduruk bir sınavda alacakları puanla ölçülmediğini önce bilmek, sonra kabul etmek, sonra da öğrencilerin de bu bilince sahip olmasını sağlamak.

 
Toplam blog
: 11
: 2355
Kayıt tarihi
: 02.09.07
 
 

Özgür Ayhan Özkaynak, eğitimci olarak birçok faaliyette bulunmuştur. TED Mersin Koleji ve İDV Öze..