Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '10

     
    Kategori
    Sınavlar
     

    SBS'nin kaldırılması, kobay öğrenciler

    Geçtiğimiz gün Milli Eğitim Bakanı Çubukçu SBS sistemi ile ilgili yapılan yeni düzenlemeleri açıkladı bizlere. Bildiğiniz üzere bir önceki Milli Eğitim Bakanı Çelik'in Türk Egitim Tarihi'nin en büyük reformlarından birisi olarak nitelediği SBS sistemi aynı iktidarın eliyle kaldırılarak öğrencilere büyük bir müjde olarak aktarıldı.

    Bu sistemin yanlış olduğunu birçok yazar, birçok vatandaş dile getirdi. Fakat ne fayda. Hiçbir yakarış fayda etmedi ve AKP hükümeti her zamanki çok bilmişliğini bizlere göstererek bu sistemi getirmişti. Şimdi de bu sistemin yanlış olduğunu ve bu sistemi kaldırdıklarını söylediler. En sonda da bu sene 6.sınıfta sınava giren öğrenciler 7. ve 8.sınıfta da sınava girecekler diye ekleme yapıyorlar. Sadece bu cümle bile insanı çileden çıkarmaya yetmez mi? Milli Eğitim Bakanına sormazlar mı benim oğlumun suçu nedir, benim kardeşimin suçu nedir diye. Madem kaldırılacağı kesin olarak gözüken bir sistemi ne diye getiriyorsunuz. Hadi getirdiniz diyelim. Sistemi kaldırırken sistemin doğal olarak doğurduğu yanlışları ne diye zavallı çocukların üzerine atıyorsunuz. Çocukların geleceğini daha attıkları ilk adımdan ne diye yakıyorsunuz. Buna hiç ama hiç hakkınız yok. Eğer bir sistemi getiriyorsanız ve bu sistem tüm öğrencileri etkiliyorsa kaldırdığınız bu sistem geride bıraktıklarıyla hiçbir öğrencileri etkilememelidir. Olaya basit bir açıyla yaklaştığımızda böyle bir sonuç çıkarıyoruz fakat Milli Eğitim Bakanımızın bildiği başka var demekki. Böyle saçma ve yıkıcı bir durumu düzeltmemek için başka birşey bilmek gerekiyor çünkü.

    Bu düzenlemeyi biraz da maddi boyutlarda düşünelim. Son iki Milli Eğitim Bakanın günlerce, aylarca dile getirdiği ''dersaneler kaldırılsın '' tezi tam tersine dönmez mi ? Bu sistemin doğal bir sonucu olarak veliler çocuklarını dersaneye göndermek zorunda kaldılar. Yaklaşık 15 milyon insanın yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşadığı bu ülkede veliler hangi parayla çocuklarını dersaneye gönderecekler. Ya çocuğuna alacağı bir çift ayakkabıdan, ya sofrası için alacağı 1 kg kırmızı etten ya da kendisine alacağı bir çift çoraptan kısarak çocuğunu dersaneye gönderecek. Bu durum kul hakkını yemeye girmez mi. Ailenin ayda bir de olsa yiyeceği kırmızı etin hakkına girmez misin veya velinin kendine alacağı bir çift çorabın hakkına girmez misin. Bir de olaya bu açıdan bakmak lazım çünkü Türkiye'de yaşayan her insan yazları Bodrum'a, Türkbükü'ne gidemiyor !

     
    Toplam blog
    : 1
    : 459
    Kayıt tarihi
    : 22.06.10
     
     

    19 yaşındayım. Yüzüncüyıl Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim...