Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '11

 
Kategori
Sinema
 

Schmidt Hakkında (About Schmidt)

Schmidt Hakkında (About Schmidt)
 


Günlük hayatın içinde her an karşımıza çıkabilecek sıradan bir karaktere bu kadar mı güzel hayat verilir. Aksiyonsuz, olaysız, bir durum, perdeye bu kadar mı güzel yansıtılır. Oyunculuğuna şapka çıkarıyorum... Bayıldım .
"Schmidt Hakkında "( About Schmidt ) filmindeki rolüyle Jack Nicholson... Muhteşemsin...

*****

Geçmişten günümüze gelişen, iletişim ve teknoloji sayesinde zamanımızda sinemaseverlerin her türlü sinema filmine ulaşabilmesi izleyebilmesi öyle kolaylaştı ki... Sadece vizyon filmleriyle ya da televizyondan izlediğimiz sinema filmleriyle yetinmeyip olumlu eleştiriler almış geçmiş yıllara ait filmlerin DVD lerini bulmak ya da internetten online olarak izlemek de artık mümkün. Benim gibi bazen doymayıp aynı filmi 2-3 kez izlemek isteyenler için de harika seçenekler bunlar. Örneğin bu film de 2002 yılı yapımı. Alexander Payne yönetmiş.

Sinema bence muhteşem bir sanat. İçinde edebiyat, resim, müzik, mimari, ışık, dans barındıran bir senfoni. Bir film bu uyumu ne kadar başarılı sağlayabilirse o kadar başarılı sayılıyor. Ama her bir sinemaseverin bu sanattan beklentileri de farklı olabiliyor doğal olarak. Hani zevkler ve renkler tartışılmaz derler ya.... Doğru.

Ben genelde okuduğum kitaplarda da izlediğim filmlerde de, bittikten sonra düşünmeye ve hakkında zihnen yorum yapmaya devam ettiklerimi başarılı sayıyorum. Ayrıca oyuncu odaklı bir izleyici olduğumu düşünüyorum . Bu nedenle Jack Nicholson, izlediğim her filmiyle benim için bir efsane. Bu filmi de 2 kez aynı keyifle izledim.

Başta ne demiştim "aksiyonu olmayan, aslında bir olayı değil bir durumu anlatan" bir film bu. Sıradan bir kişinin ruhsal analizlerini aktaran filmlerin sıkıcı olma ihtimali yüksektir. Bu ihtimali yok etmek için de, çok iyi bir oyuncu performansı gerekir.

Warren Schmidt rolünü Jack Nicholson'dan başkası oynasaydı filmi bu kadar beğenir miydim...? Zannetmiyorum. Hala gözümün önünde onun o , alaycı, aksi , bıkkın, çocuksu yaramaz bakışları. Komik, trajikomik, saşkın halleri.

Hayatı çalışmakla geçmiş, 66 yaşında çalıştığı sigorta şirketinden mecburen emekli olmuş yaşlı bir adam düşünün. Bu adam Warren Schmidt. Hayatında neler olup bittiğini anlayamadan, sadece ondan beklenildiği gibi davranıp iyi baba, iyi eş, iyi çalışan olmuş ve hayatına anlam katan şeylerin farkına pek de varamadan bir ömür geçirmiş.

Sonra da emekli olmasıyla tüm kimliklerinin birden yok olduğunu görüyor. Hiçbir işe yaramayan, ait olmadığını düşündüğü bir hayatın içinde, yalnız ,ne yapacağını bilemeyen yaşlı bir adam.

( Karşı komşum Muhsin bey geçen yıl emekli olmuştu aynı şeyleri o da yaşadı mı diye meraktayım :)

Schmidt'in emekli olmasıyla birlikte birden kendine ve hayatına ne kadar yabancılaştığını görüyoruz. Bir akşam yanında yatan karısına bakıp bu şişman ve yaşlı kadınla ne işim var benim diyecek kadar yabancı. 42 yıllık karısının her davranışı bile artık ona batmaya başlamıştır . Sonra o sinir olduğu karısı da aniden ölüverir. Üstelik kızı onun hiç sevmediği ve onaylamadığı birisiyle de evlenmek üzeredir. İşte o zaman Warren Schmidt kendi hiçliğinde kendini daha da kaybeder.

Sonra bir yardım kuruluşunun çağrısıyla Afrikalı bir çocuğun, Tanzanya'lı küçük Ndugu'nun manevi babası olmaya karar verir. Hayatına anlam katıp kendisini faydalı hissetmek istemiştir bu davranışıyla. Ayrıca onu hiç tanımayan, kilometrelerce uzaktaki, okuduklarını belki de hiç anlamayan bu küçük çocuğa karşılığı olmayan mektuplar yazar sürekli. Bu mektuplarla daha öncesinde kendisine bile söyleyemediği duygularıyla, kendini sorgulayıp, içini döker Schmidt .

Yeni bir başlangıç için kızının yanına gitmeye karar verir ama, bunun kızı tarafından sevinçle karşılanmadığını görür.Onu yeniden yaşama bağlayacak ve kim olduğunu yeniden keşfedeceği trajikomik yolculuğunda neler yaşayacaktır acaba Schmidt ?

Filmde Warren Schmidt'le birlikte kendimizi,hayatımızı, hayatımıza anlam katan şeyleri ve kendi yanlızlığımızı da sorguluyoruz aslında. "Ben öldüğümde ve beni tanıyan herkes öldüğünde, hiç yaşamamış gibi olacağım. İnsanların hayatını değiştirecek hiçbir şey yapamadım." demişti Schmidt.
Acaba o bunu değiştirebilecek mi ?

Final umut verici, gözyaşartıcı ve çok anlamlıydı. İzleyin.

Tijen Taşlı- İzmir
 

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..