Schuster'i gönderme planları

Schuster'i gönderme planları yaparak elde edecekleri rant, ellerini ovuşturmaya başladıklarından belli değil mi? 

Biz bu filmi gördük defalarca !!!! 

Aynı mantık ve felsefeyle şimdi alınan bir kaç kötü sonuca bağlı kalarak, Beşiktaş futbol takımının hocasının gönderilmesi ile ilgili kampanyalar başlatılmıştır. 

Rıza efendi, Kasap, Ertuğrul hepsi için aynı oyunu tezgahlayanlar rahat uyuyorlar mı yataklarında??? 

Baktılar taraftar ile arası çok iyi, oradan vurmaya başladılar. Ama unuttular! Beşiktaş taraftarının kalbi kapalı. Yani Çarşı, hocasına ve futbolcusuna sahip çıkması gerektiğini biliyor. Futbol takımının başarılı olmasını, birileri elbette bizim istediğimiz kadar birileri istemiyor olabilir. Hariçten gazel okumak niye? 

Basın toplantısında sarfettiği sözlere aynen katılıyorum. "Beğenmeyen maçlara gelmesin." Dimdik duruyor işte, tam karşınızda. Ama eminim elinizdeki bütün kozlarınızı oynayacaksınız. Zaman intikam zamanı. Geldi de geçiyor, çok vakit oldu. Uzun süredir Beşiktaş ve hocaları ile ilgili bir haber boşluğu oluştu, imkan doğdu, güneş gibi hadi balçıkla sıvayın. Bakalım başarılı olabilecek misiniz? Bu heyecan bile sizi sizden alıp götürecek, farkındayız. 

Lakin ; 

Taraftar kendi gibi birini bulmuşken, sahanın ortasında peşini bırakır mı zannediyorsunuz. Yıllardır renkli basına hizmet etmenizden bıkmış olantaraftar profili; karşınızda olduğu kadar hocasının arkasında durmaya da devam edecek. Gelenlerin nasıl gönderilmeye çalışıldığı hepimizin bilgisi dahilinde artık, uyandık. Bu taraftar gereken cevabı siz ve sizin gibilere bu hafta sonu Fenerbahçe maçında hocasına göstereceği sevgi ile verecektir kanaatindeyim. Sonuç ne olursa olsun, aksi bir durum olması imkansız. 

Alen Abi yıllar önce kaleme almıştı. "O'na gömlek büyük geldi gönderildi, Bu'na elbise dar geldi gönderildi" şeklinde.. Çok doğru tespitler içeriyordu yazısı.. Zaman hepimize ilaç gibi geldi, artık değerlerimize sahip çıkmayı öğrendik. Bir iki kalemşörün kaleme aldığı yazılara itibar etmiyoruz, etmeyeceğiz haberiniz olsun. Siz istediğiniz için artık bu takımın hocası değişmeyecek. Bunu anlamanızı elbette beklemiyoruz. 

Başarısızlığa kılıf arama zamanı değil. Bu takımın başında hocası ile yeni sezona yapılan yatırımlar karşılığında daha bilinçli ve organize olacağından hiç şüphe duymuyoruz. Geçiş süreci hep sancılı olmuştur. Yıllardır ezberde olanı bozmak o kadar kolay olmasa gerek. Mustafa Denizli zamanında defans yapmaya çalışan, şimdilerde hucüm eden bir takım meydana getirilmeye çalışılıyor. Kolay mı? Hayır! Çok zor ama imkansız değil. İspanya liginin flaş takımlarının oynadığı sistemde oynama gayreti içindeyiz. Bu yönde çalışılıyor. Elbette daha iyisi yapılabilir. Gerekli olan iki şey: çalışmak ve uygulamak. Biz taraftara düşen görev; bu yılın sonunu sabırla bekleyip yeni sezonda yakalanacak başarıların keyfini çıkarmak olacaktır. 

Şampiyonluk dışında her sonucun başarısızlık olarak algılandığı bir ülkede uzun vadeli yatırım yapmanın imkansız olduğu bir defa daha anlaşılmıştır. Anadolu takımlarını devamlı yenersen ve üç büyük kulüp sırasıyla şampiyon olursa, "Arada uçurum oluştu" nidaları yükseliyor. Anadoludan şampiyon çıkarsa başlıyorlar: "Siz nasıl büyüksünüz, formanız şampiyonluğa zaten oynardı" safsataları.. Bir ortası yok mudur? Soruyorum size, sözde futbol yazarlarına ve yorumcularına. 

Rant ve reyting peşinde koşmaktan sıkılmadınız mı? 

Saygılarımla,