Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Sebeb-i Sükût

Sebeb-i Sükût
 

Susarsınız kimi zaman...

Sizi görenler, bir yere baktığınızı zannederler.

Hayır; görünen öyle olsa da, yaşanan bambaşka birşeydir.

Bazen sustuğunuz zaman, gözünüzün önüne belli belirsiz şekilde; manası derin fotoğraflarla ve kısa kısa video kayıtlarla sıralanmış bir film şeridi gelir. O ilerledikçe, suskunluğunuz katbekat artar; tek bir anı atlamadan. Gün içerisindeki en güzel filmdir bu aslında. Ancak, içten içe hapsolmuş bir tutkuyla ilerler her bir sahne. Biten bir maçı farklı açılardan izlemek gibi gelir bu film, ama yine de defalarca kez izlersiniz. Kimseler anlayamaz tabi bunu; onlar hala bir yere baktığınızı zannediyor çünkü.

Bazen sustuğunuz zaman, içinizde bir beste yankılanır. Sol anahtarı, içinizdeki tek bir gerçek ile satırın başına yerleşmiş; notaları yaşadığınız ve yaşattığınız her ne varsa bu şarkıda duyguların ahengiyle birbirine sarılmış; melodisi yaşanmışlıklarla ve yaşanamamış nice güzelliklerle bu eseri tamamlamış bir şekilde bir fon müziği oluşturur, siz sustuğunuzda. Hüzzam bir şarkıdır bu. Kimseler anlayamaz. Anlamak için önce aynısını yaşamak gerekir. Onlar hala sizi, bir yere bakıyorsunuz zannederler !

Bazen sustuğunuz zaman, sessizliği istersiniz. Bırakın şehrin telaşe gürültüsünü bir kenara, yoldan geçen birinin ayak seslerini bile duymak istemezsiniz. Öyle bir yorgunluk gelir ki üzerinize bazen, dünyaya dair her ne varsa yok olsun istersiniz. Bu mümkün olmaz. Ancak, esen bir yelde gözlerinizi kapatıp öylece durursunuz saatlerce. Sizi görenler, olduğunuz yerde bir yere baktığınızı zannederler.

Bazen de sustuğunuz zaman, sadece en büyük sevgili ile konuşursunuz içinizden. Veren O, alan O. Önce verdiklerine şükreder, sonra da hayattaki en büyük dileğiniz hale gelen, o yegane ikramı size nasip etmesini dilersiniz. Tüm masumiyetinizle, tüm acizliğinizle, tüm samimiyetinizle, tüm yorulmuşluğunuzla ! Siz susarsınız, ancak o anda zaten konuşuyorsunuzdur. Sizi görenler, durduğunuz yerde bir yere bakıyorsunuz zannederler.

Biliyor musunuz, bazen susmak en iyisi. 

Zaten anlatsanız anlayamayacaklar; o kıymetli nefesiniz heba olmasın en azından. 

İçinizdekileri paylaşmak güzel birşey. Ancak, içten bir dilin anlattıklarına kayıtsız kalan bir kulak , yüreğinize o buz parçasını kendi eliyle koyar. Ve artık anlatmaya da hevesiniz kaçar. Anlarsınız ki en güzel dinleyiciniz, en büyük sevgilidir zaten.

 

Benim için sessiz bir çocuk diyorlar. 

Gerçekten öyle miyim acaba ?

 

https://www.youtube.com/watch?v=Q3K5Q2GDQmA

 
Toplam blog
: 70
: 689
Kayıt tarihi
: 08.10.14
 
 

YTÜ, Kimya Yüksek Mühendisi... Kağıtlar yetmiyor yazmaya... "Daha bitmedi! ..