- Kategori
- Müzik
Şebnem Ferah'ın düşündürdükleri
Hayatı çok ciddiye aldık..
Bir çılgınlığın tam ortasında bulabilseydik kendimizi..
Hep "karınca" olma başarısıyla övündük, yazdan hazırladık kışlığımızı. Hayatı çok ciddiye aldık. "Keşke" arada "ağustos böceği" olabilseydik. Ağustos doğumlu olduğumuz için zaman zaman kendimizi ağustos böceği olarak nitelesek de, Ağustos doğumlu olmakla ağustos böceği olmak tamamen farklıydı aslında..
Neyse.. Dedim ya, hiçbir zaman Şebnem Ferah fanatikliğim olmadı benim. Televizyonda bir müzik kanalında en iyi şarkılar listesine takıldı gözüm. 5, 4, 3, 2 derken sıra 1 numaraya geldi. Çok fazla Türkçe pop dinlemediğim için pek duymadığım şarkılar bütün sıradanlığıyla akıyordu. Dinlememekle pek bir şey kaybetmediğimi düşünüyordum. Aslında bir farkları yoktu, aynı melodiler, aynı kalıplar, aynı "hüzün taklidi verilmiş" sesler. Hatta bir tanesini dinlerken "müzik endüstrimiz pek değişmemiş, bu şarkı 15 yıl önceki şarkılara benziyor, neredeyse kötü bir Ferda Anıl Yarkın taklidi" dedim eşime..
Sonra bir numaraya geçti. Bir süredir kulağıma bir kaç yerde takılan şarkısıyla Şebnem Ferah'tı bu (klip çekimi bile bir farklıydı, tebrik etmek lazım yönetmeni). Parça rock.. Ancak nefis bir harmonika melodisiyle giriş yapılmış, sonra net ve yumuşak bir gitar sesi.. Parçanın bir çok yerinde harmonika sizi yalnız bırakmıyor. Sözler isyana yönelirken gitarlar da bateriyle beraber zirve yapıyor, yaptırıyor. Tabii şarkıyı tüm bedeniyle ve tüm yüreğiyle okuyan Şebnem Ferah'la!
Sonra sevdiğim sanatçıları düşündüm. (Türkçe söyleyenlerden bazıları alfabetik) Ayna, Cem Karaca, Duman, Emre Aydın, Erkin Koray, Ferda Anıl Yarkın, Murat Kekilli, Tual.. Neredeyse tamamına yakını rock müzik yapıyor ve ben bunu hiç bu gözle düşünmemiştim. Dedim ya, fanatikliğim yoktur benim, sevdiğimi dinlerim, dinlerken yaşarım, hissederim ama sorgulamam. Sonra sorgulayasım geldi, neden rock? Neden Şebnem Ferah böylesine harika?
Şebnem Ferah'ı cevaplayalım, sanırım onu cevapladıkça "neden rock?" sorusu da cevap bulacaktır:
Hissediyor.. Yaşıyor.. Kendisi zevk alıyor.. Piyasa müziği, populizm yapmıyor.. Duyguları sömürmek değil maksadı, sadece para kazanmak hiç değil.. Hakkını vermek gibi bir kaygısı var, sözlerin, müziğin.. Kimi zaman sözlerin ve müziğin sertleşmesi sizi uyarıyor, "bak burasını iyi dinle" ikazı yapıyor.. Sıradan değil.. Taklit hiç değil.. Teslim oluyorsunuz bir süre, sözlere dalıp gidiyorsunuz bir dahaki ikaza kadar.. Kelimeleri tek tek beyninize işliyor..
Titreyen çenende dünya devrilmiş
Kimse böyle üzgün olamaz
Gözlerin dolu dolu hayatın da oyle
Kimse böyle yorgun olamaz
Bu sözler kadar kalbinizi ne titretebilir?
Ben müzik üstadı değilim, kelime dağarcığım da mükemmel sayılmaz. Elimden geldiğince anlattım, ekleme yapar tamamlarsanız, ifade etmekte yetersiz kaldıklarımı ifade edebilirseniz sevinirim. Çünkü farkındayım ki, yazabildiklerim, ifade etmek istediklerimin yanında çok sönük kaldı.
Kimse böyle üzgün olamaz..
Saygılarımla.