Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Gece Hayatı
 

Şebnem Schefer- Hayatımın bir köşesinden geçenler Vol. 2

Şebnem Schefer- Hayatımın bir köşesinden geçenler Vol. 2
 

www.google.com görsellerden alınmıştır


Dün akşam Amerika fatihi Funda ile dışarı çıktık. Bu ay sonunda Türkiyeden ayrılacağından dolayı ona vakit ayırıyorum bu aralar. Fundaya ayrı yer vereceğim çünkü sevdiğim bir arakdaşım ama asıl konumuza dönelim.Lucca'da bir şeyler içip günün tadını çıkardıktan sonra Funda'nın erkek arkadaşıyla buluşup yemek yemek için Akmerkez'e gittik. Home Store'da buluştuk ve masada Şebnem ve erkek arkadaşı Murat da vardı. Şebnemi daha önce hiç görmemiştim ve kendisi hakkında olumsuz bir fikrim olmasa da, tanımıyordum. Ancak basının bize verdiklerini biliyorum ben de. Arkadaş ortamında tanıştığım, görüştüğüm, konuştuğum bu tarz ünlüler var ama açıkçası Şebnem'i anlatmak istememin başka bir sebebi var.Yaş olarak aynı yaşlardayız ama bende uyandırdığı şefkat duygusu bambaşka. Bir kaç saatliğine hayatımın bir köşesinden geçti ve paylaşmak istedim.Birincisi Şebnem çok çok güzel bir kız. Hakikaten bebek gibi dediğimiz kadınlardan biri. Saçları kısa, dalgalı ve çok az makyajlıydı. Bir kot ve yavrazi bir kazak giymişti, oldukça sadeydi ama ışıldıyordu. İnanın bana bakmaya doyamayacağınız insanlardan biri. Beni asıl şaşırtan ise iç güzelliğiydi. Onu tanımazsam ünlü olduğunu bilmesem davranışlarından asla anlamazdım. Ayrıca çocuklarının yetiştirilmesi ile ilgili bir konuda konuşurken düşüncelerini açıkladı ve kendisini bir kez daha takdir ettim. Ayrıca, Türkçesi çok iyi değil, kendisini tam ifade edemediği gibi karşısındakileri de tam olarak anlamayabiliyor. Buna rağmen pozitif, herşeye küsüp trip atan bir kız değil. Hayatı seviyor ve en ufak şeylerden mutlu olmayı seviyor. Almanyadan erkek arkadaşına çiçek getirmiş onu anlatıyordu. Bunu yaparken de gözlerinin için gülüyordu. Dans etmeyi seviyor ve latin dans gecesine gidelim diyip durdu. Bunları yaparken de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun masumiyeti ve içtenliği vardı. Beni etkileyen nadir insanlardan biri oldu. Herşeyiyle bence yakından tanınması, sevilmesi ve kollanması gereken bir kadın bence. İnanın bana kadın olarak onun güzelliğini, ününü, veya yaşamını kıskanamıyorsunuz çünkü karakteri buna izin vermiyor. Tam tersi onu sarıp sarmalamak istersiniz. Diyeceğim şu ki, Özcan Deniz olayınca çok yıprandı, onu tanıdıktan sonra kendisini ifade edemediğinden basın sayesinde malzeme olduğunu düşünüyorum.İyi ki tanımışım seni Şebnem, umarım mutlu olursun Not: Lucca'da kendimi koltuklara yaymış tembellik yaparken minnacık bir kadın çıkıp geldi, gözlükleri gözündeydi.. Yanıma ilişiverdi ben de tembel bir kedi misali ona yer açarken gözlüklerini çıkardı "umarım sizi rahatsız etmedim" dedi yüzünde kocaman bir gülümsemeyle. Ben de"hayır hayır, buyrun "dedikten sonra onun Sertap Erener olduğunu anladım. Bir saate yakın yan yanaydık, yemeğini yedi, arkadaşlarıyla iş hakkında konuştu ve giderken" size iyi eğlenceler dilerim" diyerek ayrıldı. Dün kalbimi fetheden bir başka ünlü da o oldu. Ve hoplaya zıplaya, gülücükler saçan, kucağında minik kızını sıkı sıkı tutan Pınar Altuğ vardı. Bebek onu çok değiştirmiş, gözlerindeki gülümseme artmış. Yağmur da köpekleriyle peşlerinden geldi o da çok mutlu görünüyordu. Allah mutluluklarını bozmasın.
 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..