Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Sebze ucuzluktan çöpe gidiyor, insanlar açlıktan yiyecek sebze bulamıyor.

Sebze ucuzluktan çöpe gidiyor, insanlar açlıktan yiyecek sebze bulamıyor.
 

Domates, biber, patlıcan, hıyar gibi sebzelerde son yıllarda görülmediği kadar fiyatlar dibe vurmuş durumda.

Aslında her yıl güz döneminde söz konusu sebzelerde fiyatlarda düşüşler ve yükselişlerle birlikte dalgalanmalı bir değişim olur.

Fakat bu yılın diğer yıllardan farkı ise şu: her yıl söz konusu sebzelerden mutlaka en az bir tanesi yüksek fiyatla satılır ve üretici en azından birinden ya da ikisinden zarar etse de bir tanesinden para kazanır. 2012 yılında ise durum farklı.

Bu yıl Antalya’nın 4 önemli sebzesi aynı anda düşük fiyatta ve üretici özellikle hıyarı toplamadan bitkilerle birlikte meyveleri söküp atıyor.

Bu durumun sebeplerinin en başında yeterli ihracatın yapılamaması geliyor. Ülkemizde ihracat yaptığımız ülkelerle imzalanmış ve kesinleşmiş bir ihracat anlaşmamız ya da sözleşmemiz yok.

Sebze ve meyve ihracatı yaptığımız Bulgaristan, Rusya, Arnavutluk, Almanya vb. gibi ülkelerle her yıl rastgele ve belirli olmayan miktarlarda ihracat yapılıyor.

Rusya her yıl mutlaka bir miktar ihracatta sonra özellikle kıştan sonraki ilkbahar döneminde kendi ürünleri kendi ülkesinden çıktığı zaman bir bahane ile ihracatı kesiyor. Bu da herkesin bildiği gibi çoğu zaman ilaç kalıntısı bahanesi ile oluyor.

Olan üreticiye oluyor.

Bu yıl ise ihracatın az olmasında Rusya’nın kedi ülkesinde ve komşu Özbekistan ve Ukrayna gibi ülkelerde hala üretim sezonunun bitmemesi ve ihracat ihtiyacının olmaması gösteriyor.

Ayrıca ülkemizde yaz aylarında iç bölgelerde de son yıllarda giderek artan oranlarda örtü altı sebze üretiminin yapılması güz döneminde sebze fiyatlarını düşürüyor. Yine 2012 güz döneminin diğer yıllara göre oldukça yüksek sıcaklıklarda seyretmesi de düşük fiyatlarda etkin faktörlerden biri.

Ama asıl konuya gelindiğinde ise tüketicinin ucuz sebzeyi pahalı fiyatla tüketmesi ve istediği kalitede ürün bulamaması.

Üretici kazanmıyor. Tüketici kalitesi sebzeleri pahalıya alıyor.

Aracılar iyi para kazanıyor. Halk açlıktan yiyecek sebze ve meyve alamıyor.

Birde aracı grubu içinde yer alan süper marketler var ki onlar bu durumdan çok iyi bir şekilde kar edip manav reyonlarından adeta para basıyorlar. Süper marketlerin en etkili ve karlı çalışan bölümleri manav reyonları oluyor. Süpermarketler zincir mağazalardan oluştukları için kar marjları toplam ve toptan olarak artıyor.

Çözüm:

Planlı ekim ve dikim yapılmalıdır.

Bakanlık ürüne destek vermeli ve üreticilerin kooperatif kurmları için her türlü kolaylığı ve etkiyi göstermelidir.

Örneğin hıyarın hal fiyatı 10kuruş/kg, domatesin 30-40kuruş/kg, biber 60-70kuruş/kg, patlıcan 60-70kuruş /kg.

Bu ürünler üreticiye zarar ettirir.

Hıyar 50kuruşun altında, domates 60-70kuruşun altında, patlıcan 90 kuruş-1 TL’nin altında, biber 1-1.2TL’nin altında  olmadığı sürece üretici zarar etmez.

Eğer bir kural koyup bu fiyatların altına bu ürünlerin fiyatı  inemez dediğiniz anda ne üretici zarar eder ne de tüketici kalitesiz ürünleri pahalıya satın almak zorunda kalır.

Burada aracıların astronomik fiyat yükseltmelerini kontrol etmek gerekiyor.

Yeni hal yasası çıksaydı bu sistem oturacaktı ve komisyoncular (aracılar) etken ve etkili propaganda yaptılar ve yeni hal yasası gündeme gelemeden gündemden düştü.

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..