Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Seçenin erkek olması kadını beğendiğine değil kendini isteyene mahkum bırakıyor

Seçenin erkek olması kadını beğendiğine değil kendini isteyene mahkum bırakıyor
 

Kadın da seçiyor ama  kendi istedikleri değil kendisini isteyenler arasından seçiyor; beni isteyenler benim istediğim olmayabilir. Kişi şu kız güzelmiş deyip talip oluyor, o da onu beğenirse evleniyorlar. Burada erkeğin daha geniş özgürlüğü var; seçen beğenen o. Ve de bütün dünyadan seçimini yapabilir. Kadın ise kendini beğenenler kimlerse seçimini bunlar arasından yapacak.
 
Biz kadınların kocamız, sevgilimiz, arkadaşımız bizi isteyenlerle sınırlı. Erkek Amerikalı Suzanne'yi, Ankara'nın dilberini, olmazsa Urfa'nın ceylan gözlüsünü beğenip isteyip alabiliyor; biz kadınlar ise bizi beğenen/isteyen/talip olan muhtarın sümüklüsü, badem bıyıklı memur Rıza, manavın oğlu ya da oradan buradan birine evet demek zorundayız. Hayır desek nolacak, bizi isteyen kim ise hatta karşımıza çıkan, komşumuz olan okul iş arkadaşı yani karşımıza kim çıkar kim bizi beğenirse ona varacağız.
 
Benim merak ettiğim şu, bu aptalca düzenin kurucusu kim? Biz kadınlar pazar tezgahında satılan mal mıyız? Bizim bir isteğimiz, arzumuz, beğenimiz tercihimiz olamaz mı? Oldu ya beni komşunun öküz kafalı oğlu istedi. Ya onunla evleneceğim ya da müzmin bekar kalacağım öylemi? Si...rin gidin lan, çakallar!
 
Ya benim de istediğim bir erkek tipi var. Arayacağım, bulacağım, beğeneceğim bir ömür boyu onunla yaşayacağım. Beni isteyenler arasından birini beğenmek istediğim değil ki, kötünün iyisine razı olmak, bir defa daha si...rin gidin çakallar! Sizin törenizi de, anlayışlarınızı da, bitli sakallı dervişlerinizi de! Kerim Korkut geliyor, kadınların umudu, tek kurtuluşu! Yıkacağım diyor o saçma sapan töreleri. Biz kadınlar da beğeneceğiz, biz de seçeceğiz, erkekler gibi ilk seçen olacağız. Benimle evlenir misin diyeceğiz, seni beğeniyorum diyeceğiz, sevgilim olur musun benimle yatar mısın diyeceğiz. Aklınızın alamayacağı özgürlüklerle donatılmış Satürn gençliği geliyor.
 
Burada açık bir mağduriyet var görmüyor musunuz sayın bay erkek tayfası. Sen istediğini alıyorsun, kadın istediğine varamıyor. Her gönülde bir aslan yatar, kadın belki Danimarka kraliçesinin oğlunu istiyor; gidip beni al diyebilir mi? Ama sen dersin. O da desin. Öğretmen Kemal'e aşıksa ben seni seviyorum, evlenmek istiyorum desin. Şu, kız isteme saçmalıklarını kaldırın ya!
 
Biz kadınları beğenen isteyen kim ise şansımıza eli yüzü biraz düzgünse, kültürlü maaşı filan e evde kalma korkusu da var birini kabul ediyoruz. Açın kulağınızı  dinleyin, hiçbir kadın istediğini alamamış olabilir. Seçme beğenme özgürlüğün yoksa karşına kim çıkarsa.
 
Yok hayır ben Allah'ın düzeni dahi deseniz böyle bir düzeni tanımıyorum ve kuracağım düzende kadın ve erkek her şart ve durumda birbirlerine karşı eşit olacaklar. Kadın ellerini kavuşturmuş, boynunu bükmüş köşede bekliyor ki biri onu beğensin. Yolda görecek, iş arkadaşı olacak, tesadüfen sinemada yan yana oturmuş olacaklar, reklamlardaki gibi yolda çarpışacaklar. Ya bunlar olmazsa. Yani olur da kadının aradığı olmazsa.
 
Kadının Leonardo DiCaprio'su bütün bu saydığımız hayat olaylarında karşısına çıkmazsa. Daha kötüsü çıkar fakat  yanaşmazsa. Malum ateş üflemeyince yanmaz. Biz insanlar tanıdıktan sonra beğenir, beğendikten sonra severiz. Adama yanaşamıyorum ki, o beni beğenecek miş. Ben onu beğensem, gidip söylesem nolur... Sizin saçma düzenleriniz zarar mı görüryor. Bana ne lan sizin düzenlerinizden! Alın gidin düzenlerinizi, hadi kış kış! Hoş geldin Korkut, yeniçağ senin!
 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..