Seçim, seçmen ve siyasiler…

Seçim tarihi yaklaştıkça (Haziran 2011), siyasi partilerde belirgin bir hareketlenme göze çarpıyor.

Başta liderler olmak üzere, arenada yer almak isteyen siyasiler, her fırsatı bir seçim propagandasına dönüştürmekteler...

Bu anlamda taksi durakları, kahvehaneler, balıkçılar, seyyar satıcılar; kısaca halkın nabzının attığı yaşam alanları, liderlerin hedefinde…

Çoğunlukla, “geçiyordum, uğradım” edasıyla ziyaret edilen bu mekânların ilgili esnafı, kameraların önünde soru yağmuruna tutulmakta…

Sorulanlar üç aşağı, beş yukarı aynı:

“Kazancınız geçinmenize yetiyor mu?”, “Yöneticileriniz, beklentilerinize uygun hizmet sunuyorlar mı?”, “Mevcut uygulamalarından hoşnut musunuz?” vs.

Akabinde “Partimizin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?”, “Bu seçim döneminde iktidara talibiz, bizi destekleyecek misiniz?” türünden bildik sorular…

Nedense, seçim dönemleri hariç, diğer zamanlarda bu insanların kapısına gelip, hal-hatır soran olmaz!

Gerçeğin farkında olan esnaf da, içinden gelmezse dahi o an kendilerini ziyarete gelen siyasilerin gönüllerini hoş tutmaya özen gösterir.

Nasıl ki onlar sadece seçimden, seçime esnafın halini sormak için uğruyorlarsa, esnaf da memnunmuş gibi davranıyor.

Bu nedenle vatandaşın icraatlarından memnun olduğunu sanan birçok siyasi uyanık, ancak seçim yenilgisinden sonra, aldığı yaranın fakına varabiliyor.

Aslında yukarıdaki yaklaşımın ne seçmene, ne de siyasilere yarar sağladığı söylenemez. Kaldı ki bu davranış etik de değildir.

Çünkü taraflar için olmazsa olmaz olan; samimiyettir, güvendir, vefadır ve açık tavırlı olmaktır.

Bunlar olmadığı için mevcut durumda devrede olan, “…gibi davranma” oyunudur. Yani siyasilerin ilgiliymiş gibi, seçmenin ise memnunmuş gibi rol yapmaları.

Üzücü ve ürkütücü olan ise, tarafların bugün hala bu oyunun uygulanmasında ısrarcı görünmeleridir.

Gidişata bakılırsa, önümüzdeki seçimlerde de seçmenin ve siyasilerin samimiyetleri, yine arzulanan noktada buluşamayacaktır.

Ve toplum olarak hep birlikte, bir seçimi daha “…gibi davranma” oyununa kurban etmiş olacağız.