Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Seçim, tuğla, salya

Seçimler ne olacak? Ülke genelinde, Muş’ta ne olacak? İşin doğrusu pek ilgilenmiyorum. Çünkü taraflar işi sıkı tutar ve ciddi bir toplumsal savrulma yaşanmazsa ne olacağı ortada. Her zaman yerel seçimleri genel seçimlerden fazla önemsemiş biri olarak da çok farklı bir heyecan duyduğumu söyleyemem. Siyasi partilerdeki mevcut lider sultası sürdüğü sürece de il mebuslarının bir belirleyicilikleri olmaz. Lider buyurur, buyruk yerine getirilir. Hepsi bu. 

Tabi ki tümden meraksız da değilim. Tahminim, bir önceki seçimdeki gibi olacağı; kullanılmayan ve bu sefer daha az olacağını öngördüğüm sağa-sola kaçan oylar dışındakiler seçmenler tarafından BDP destekli bağımsız adaylar ile Ak Parti arasında üleştirilecektir. Sonucun bundan farklı olacağını düşünen pek kimse de yok herhalde. Diğer partiler de kendilerine taban yaratma peşinde olacaklar. 

80 darbesinden bu yana bütün seçimleri iyi hatırlayan biriyim. Bir dönem dışında (SHP’nin üç vekili de alması) her dönem iktidar partileri ya silip süpürmüştür ya da en az bir vekille temsil olanağı yakalamıştır ilimizde. Ne değişmiştir, diye sorarsanız koca bir hiç. Yani kimi seçeceğiniz değil, kimin iktidar olacağı önemli. Çünkü bu güne kadar gelen iktidarlar daha çok bölgesel bir bakış açısıyla bakmışlar olaya. Yoksa teşvikte Trabzon ile Muş aynı kategoriye konulur muydu? Vekillerimizin de istihdam, sosyo-kültürel, yerel yönetimler gibi konularda bir proje hazırladıklarını da işitmiş değilim. Seçim meydanlarında söylenenlere sağır olduğum için icraatları görerek söylüyorum bunları. 

Partilerdeki bu katı hiyerarşik yapı (Aslında başkan ve başkanın adamları dışında bir hiyerarşi de yok) olduğu sürece genel seçimlerde kimlerin seçileceğinin bir hükmü yok. Ben bir vekilin ulusal politikalar belirlenirken, bütçe görüşmeleri yapılırken ilimiz için olumlu bir adım atılmasına vesile olduğunu görmemişim. Biz milletin vekilini seçtiğimizi sanırken parti liderlerine nefer seçiyormuşuz bu güne kadar. 

Peki, kime oy vereceğiz. Daha önceki seçimlerde durduğum noktadayım. Yani bir aileden vekil çıkar ve o aile topyekûn ihya olur. Eskiden kamu kurumlarına yerleştirmeler mi dersin, ihaleler için, kredi almak için kurulan paravan şirketler ile zenginleşmeler mi dersin... Şimdilerde ise destekleme yardımları, her alanda ihalelere girecek türlü türlü işyerleri ve hizmet alımları için kurulan şirketler. Daha aklıma gelmeyen bin türlü haksız ama yasalara uydurulan gayri ahlaki zenginleşmeler. Bu zihniyetin devam ettiricilerine kapıları kapama vakti. 

Denilebilir ki bunları yapmayacaklarsa işleri nedir mecliste. Doğru ya bizde işini nasıl olursa olsun yürüten her kese helal olsun denilir. Ama artık onlara helal etmeyelim hakkımızı. Yukarıda saydığımız uyanıklıkları yapmadıklarında meclisin aslında ne kadar kıymetli ve halk için olduğunu da anlayacağız. Önceki vekillerin sülalelerini araştırın. Ne idiler ne oldular, sorusunun cevabı sizi sağlam bir noktaya ulaştıracak. 

Bir oy çok mu şey değiştirecek, değil. En azından bu talana kalkan olan duvara tuğla olmaktan kurtaracak bizi. Tuğlası elinde salyasından harç yapan birileri çıkmayacak mı? Bu sorunun cevabı 12 Haziran akşamı yanıt bulacak. Ama salyadan harç, yağcıdan yurttaş olduğu sürece bundan farklı bir hayatımız da olmayacak maalesef. 

 
Toplam blog
: 6
: 405
Kayıt tarihi
: 17.06.08
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Daha çok öyküyle. Bir çok dergide öykülerim yayınlandı. Fazla konuşan biri..