Seçim ekonomisi...

Son günlerde, birbiri ardına faaliyete geçirilen uygulamalar ile 2009 yılında yapılacak mahalli seçimler için iktidarın hazırlık yaptığı çok açık olarak belli oluyor.

Nedir bu uygulamalar:

- Faiz dışı fazla oranı düşürülüyor. (Bu faiz dışı ne içindi? Borçların azaltılması için. Amaç yapılacak mahalli seçimi kazanmak, borçların artmasının önemi yok(!..) Borç yiğidin kamçısıymış!)

- İşsizlik Sigorta Fonunda biriken paracıklar, kamu yatırımlarında kullanılacakmış. Desenize ülkemizde işsizlik yardımını alacak, işsiz kalmadı. Biriken praları kamu yatırımında kullanıyorlar. (Büyük ihtimalle Sadaka Ekonomisi için kullanacaklar, kömür, kurufasulye ve Nohut alımı yapacaklardır.)

- Belediyelere bütçeden ayrılan miktar 4 milyon YTL artırılacakmış. (Belediyelerin seçimi kazanmaları için çok güzel bir kaynak olmuş. Bol keseden dağıtımlar başlar. 22 Temmuz seçimleri öncesi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kiler Marketler zincirinden alışveriş yapılmak üzere verdiği 25YTL. değerindeki gıda çekleri gibi.. Bu marketler zinciri kimin? Tabiki Akp Milletvekili Vahit KİLER'in)

- SSK ve Bağkur pirim borçlarına af getiriliyor. (Malumunuz, bu aftan haberi olmayan SGK Genel Müdürü, yaptığı af yok açıklamasından sonra görevden alınmıştı. Benim anlamadığım, SSK pirim borcunu yatırmayan kim, işveren, o da tek kişi, veya şirket vereceği oy sadece kendisi ile sınırlı, çalıştırdıkları insanların sırtından zengin olmaya çalışan ve onlara ait sosyal güvenlik pirimini, vergi borcunu ödemeyen bu kişi veya kişileri korumak niye? Acaba amaç kanuni yollardan alamadıklarını, af yoluyla mı almak!..)

- Banka borçları ve tarımsal kredi borçluları için sicil affı getiriyorlar. (Bu güzel bir uygulama(!) daha öncede bu kara listeye (!) af gelmişti. Çok kısa bir sürede yasaklananlar, eski yasaklıları geride bıraktılar.)

- Özelleştirme gelirlerini, borç ödemede değil, kamu (!) yatırımlarında kullanacaklarmış!.. (Cumhuriyetin 85 yılda kurduğu tesisleri yok pahasına, yandaşlara, araplara ve uluslararası sermayeye satacaksın, sonra bu paralar ile yandaşları palazlandıracaksın. Bu paraların Sadaka Ekonomisi için kullanılıp, seçim kazanmada kullanılacağını düşünüyorum.)

- Kamu İhale Kanunu değişecekmiş!.. (Desenize ihaleler, sorgusuz sualsiz yandaş firmalara, onların istediği rakamlarla verilecek ve onlardan, Sadaka Ekonomisine katkı yapmaları sağlanacak. Böylece yandaş firmalar sözde hem hayır(!) yapmış olacaklar, hemde devletten aldıkları ihale ile para kazanacaklar (!.. Bu kanunda amma değişti!..)

Yukarıda sıraladığımız maddelerin hepsi, Akp'nin 2009 mahalli seçimlerini kazanması için uygulanan seçim ekonomisi paketleridir. Amaç Akp'nin en azından konumunu korumasıdır. Ayrıca Güneydoğu için özel önlemler alınmakta ve ayrı bir seçim yatırımı ekonomisi uygulanmaktadır. Bu seçim yatırımı ekonomisinin getirilerini hep birlikte göreceğiz(!)

Bu seçim yatırımı ekonomisinde çalışan memur ve işçi ile emeklilere hiç yer yok. Acaba onların oyları sayılmıyormu? Genelde çalışanlar ve emekliler şehir merkezlerinde, yani seçimin ana damarı olan belediye sınırlarında oturuyor ve belediye seçimlerinde o verecekler. Yoksa onlara sıra daha gelmedi mi?

Şöyle kaba taslak bir hesap yapalım, çalışan işçi ve memur 6 milyon, 7 milyonda çeşitli kurumlardan (SSK, Bağkur, Emekli Sandığı vs.) emekli olanlar, etti mi 13 milyon. Bunların eşleri ve çocukları ile kaba taslak 20 milyon oy demek. Çalışan ve emekliler niye bu seçim ekonomisi paketlerinden yararlanmıyorlar (!) Yararlanacaklarsa (!) ne zaman? Lütfen bu konuda bir açıklama (!) herkese varda(!) bize yokmu!..

Şimdi gelelim konunun en can alıcı yerine: Akp kapatılır, RTE ve arkadaşlarına yasak gelirse, ne olacak? Akp'nin ve RTE'nin kapatma davasının bir an önce sonuçlanmasını (!) istemelerinin nedeni bu olsa gerek.

Ülke kaynaklarının, bir partinin seçim kazanması için çar çur edilmesinin, ülke ekonomisinde nelere mal olduğu malumunuz. 22 Temmuz seçimlerinde uygulanan, seçim ekonomisi nedeniyle bu günkü ekonomik koşulların yaşandığı unutulmamalı...

Sizlere de, seçim ekonomisinden pay(!) dileklerimle...