Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '09

 
Kategori
Seçim
 

Seçim sonrası yazısı

Seçim sonrası yazısı
 

Bu satırlar yazılmaya başlandığında takvim 28 Mart’ı, saat ise 14:51’i gösteriyor.

Sandık başına gidilip oyların kullanılmaya başlanmasına artık saatler kaldı diyebiliriz.

Seçim sonuçlarının alınmasına ise yaklaşık 30-40 saat var.

Seçim sonuçlarının ne olacağına ilişkin yığınla tahmin var ama… Gerçek sonucu sandıktan çıkan oylar belirleyecek.

Biz seçimi ve sonuçlarını bir yana bırakılım ve seçim sonrasına ilişkin birkaç kelam edelim.

Ama… Seçim sonrasına ilişkin birkaç kelam etmeden önce de, seçim öncesine kısa bir göz atalım.

Gerek partiler, gerekse adaylar seçim öncesinde özellikle son bir-birbuçuk aya sıkıştırılmış yoğun bir kampanya yaptılar. Bir gün içinde beş-altı yerde, bazen daha da fazlasında toplantılar, mitingler… Toplantılar, mitingler… Toplantılar, mitingler…

Yine son bir-birbuçuk aya sıkıştırılan reklamlar, halkla ilişkiler çalışmaları…

Ne için?..

Seçmene “meramını” anlatıp, ikna etmek ve oyunu alabilmek için.

Bu “meram”dan kasıt ne?.. “Meram” dediğimiz kavramın içerisinde neler var?

Tabi ki parti politikaları, yönetim anlayışları, ideolojileri… Ve planlar, projeler.

Seçimlerin hangi tarihte yapılacağı belli değil mi?... Belli.

Partinin seçime katılıp katılmayacağı belli değil mi?... Belli.

Partinin politikaları, yönetim anlayışı, ideolojisi belli değil mi?.. Belli.

Yani… Her parti iktidar olmak kurulur ve siyaset yapar. İktidar olmayı hedefleyen bir partinin de politikası, planı, projesi olması gerek diye düşünüyorum.

Eğitim, sağlık, güvenlik, ekonomi, şehircilik vs vs vs….

Her partinin bu konulardaki politikalarının, plan ve projelerinin hazır olması gerekir.

Hazırsa, varsa… Bunları anlatmak için neden seçime bir-birbuçuk ay kala halkın, yani seçmenin karşısına çıkılır ki?

Seçim tarihine kadar ne yapar partiler?...Parti genel merkezleri, taşra örgütleri ne yaparlar?..

Hadi iktidar partisi memleketi yönetiyor, başka bir şeyler yapmaya fırsat bulamıyor diyelim… Büyüğüyle-küçüğüyle, anasıyla-yavrusuyla muhalefet partileri ne yapar seçim günü gelip çatana kadar?..

“Muhalefet yapıyor” desek…. Üç-beş güne bir basına demeç vermekten ibaret olmamalı muhalefet denen mevzu!

Eğer sen seçmenden oy isteyeceksen, seçmene sana neden oy vermesi gerektiğin iyi anlatmalı ve ikna etmelisin.

Her seçim arasında neresinden baksan 4-5 yıl zaman var. 4-5 yılda, her akşam bir eve misafirliğe gidip mevzu anlatılsa dünyanın zamanı kalır fazladan! O kalan zamanda da, yeni evlenen çiftlere hayırlı olsuna gidilir, uğranmayan, kapısı çalınmayan ev kalmaz!

İşin esprisi bir yana… Önünde 5 koca yıl var… Her ay bir kenti hedef olarak al, gir içeri… Mahalle mahalle dolaş… Mitingse, miting; ev-iş yeri ziyaretiyse ziyaret… Ne yapılması gerekiyorsa yap! İnsanları ilk seçimde sana oy verecek kıvama getirmeden de çıkma oradan! Seçim öncesinde de tekrardan ziyaret et, adaylarını tanıt… Olsun bitsin!

Ama bunların hiçbiri yapılmıyor ve… Seçime bir-birbuçuk ay kala, yumurta kapıya gelince yollara düşülüyor, meydanlara koşuluyor… Televizyon kanalları, gazeteler derken… Bir de bakılıyor ki, seçim günü gelmiş çatmış. “Tüh!.. Biraz daha zaman olsa keşke…” deniyor ama… Ne yazık ki yok!

İşte yarın sandığa gidilecek… Oy kullanılacak… Akşam sandıklar açılacak… Sonuçlar belli olacak… Partinin ileri gelenleri, adaylar filan çeşitli değerlendirmelerde bulunacaklar… Yorumlar, değerlendirmeler, tartışmalar birkaç gün sürecek… Ve… Partiler, parti yetkilileri, parti örgütleri, adaylar ve bundan sonra aday olmayı düşünenler… En geç 8-10 Nisan gibi yan gelip yatmaya başlayacaklar kaldıkları yerden…

Gelecek seçimde aynı durumlar tekrar yaşanacak… Böyle gelmiş, böyle gidecek!

 
Toplam blog
: 118
: 1658
Kayıt tarihi
: 20.06.06
 
 

70'li yılların sonlarına doğru (1977 veya 1978... Belki de 1979...) tüm zamanların efsane dergisi..