Seçim sonrası

Seçmen katılımı yaklaşık % 85'lik bir oranla, % 40'larda olan Avrupa'ya demokrasi dersi veren Türkiye, bu konuda tebrik edilmeli ve bu anlamda batı karşısında daha dik durulmalıdır. Seçim sonucu ne olursa olsun, Türkiye geçmişinde erken seçimleri de görmüştür, birleşme (koalisyon) hükümetlerini de. Şu durumda daha dikkatli olunulması gereken konu ekonomidir. Özellikle seçim sonrası ve birleşme hükümetleri döneminde etkilenen ekonomiyi canlı tutmak için, yerli üretime yatırım yapılması önemlidir. Devletlerin bel kemiği olan ekonomi politikaları yakından takip edilmeli ve parasal işlemlerde TL tercih edilmelidir. Meclise girecek olan diğer konular bir şekilde çözülecektir. Fakat diğer tarafta dünyanın bile hızına yetişemediği bir ekonomi canavarı söz konusudur. Atlanılmaması gereken diğer bir konu da AK Parti'nin son 13 yılda göstermiş olduğu seçilme başarısıdır. Diğer partiler, AKP'yi başarılı kılan politikaları daha yakından takip etmeli ve seçmene o derecede cevap verebilecek duruma gelmelidir. Köklü bir devlet olan Türkiye topraklarında yaşayan insanlar siyasete yabancı değildir, her vatandaşın politika konusunda söyleyebileceği bir kaç cümlesi mutlaka vardır. İnsanlar bu konularda cühela sınıfına konulmamalı, düşünceleri, fikirleri, istekleri ve ihtiyaçları önemsenmelidir. 

 

Başarısız olan siyasi partiler bu kavramlardan yola çıkarak kendilerini gözden geçirmelidir. Bir TC vatandaşı olarak dikkati çeken diğer bir konu da ne toplanmalarında (miting) ne de seçmen çadırlarında Türkiye bayrağını bünyesinde bulundurmayan bir siyasi partinin (HDP), Türkiye Meclisi'nde kime hizmet edeceğidir.