Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Seçim Sonuçları : 5 "Adı güzel tadı buruk iki parti, DP ve MP"

Seçim Sonuçları : 5 "Adı güzel tadı buruk iki parti, DP ve MP"
 

Çocuğumuza ad koyarken genellikle etrafımızda gördüğümüz başarılı insanların adlarından birini seçeriz. Bazılarımızın çok beğendiği isimler kimilerine çok tuhaf gelir. Çünkü onların çeversinde o adı taşıyan, biraz meczup, biraz geri zekalı, ya da özürlü biri vardır.

Elbette anlamlı, her zaman her yerde olumlu çağrışımlar yapan, hiçbir şekilde farklı bir yöne çekilmesi mümkün olmayan oturaklı isimler iyidir.

Ama şunu unutmamalıyız ki, adı “Olgun” olan her vatandaş gerçekten olgun olmayabilir. Adı “Kaya” gibi sağlamken, huyu, ahlâkı, yaratılışı yumuşak olanlara da rastlanır. İsmini “Harika” koymakla gerçekten harika bir insan modeli yaratabilir miyiz?

Hiç unutmuyorum, internet yeni çıktığı zaman, bir arkadaşım, bir sürü domain adı satın almıştı. Hepsi de kendi dalında sektörel isimlerdi. Güya yüksek fiyata taliplerine satıp çok para kazanacaktı.

Mesela aldığı isimlerden biri “biletmarket.com”du. Düşünsene diyordu, her biletin satıldığı bir site, müthiş iş yapar… Hiçbir iş yapamadı. Çünkü iş yapmasını bilmiyordu ki… Sonra “biletix.com” diye bir site açıldı. Ona pek yabancı gelmişti, hem de sevimsiz. Tutmaz, iş yapamaz sanıyordu.

Sonradan öğrenmiş ki, Biletix Koç ailesine ait bir site. Fenerbahçe’nin kombine biletlerini satarak başlamış işe… Ve piyasayı silip süpürmüş.

Evet ismin güzelliği elbette güzel de, tek başına hiçbir şeye yetmez.

*****

Benim çocukluğumda iktidarda Demokrat Parti vardı..Yurdun her yerinde Menderes adı dalgalanır dururdu. Hayal meyal bazı şeyler hatırlıyorum. 27 Mayıs ihtilâlini de iyi kötü biliyorum. İhtilalciler Demorat Parti’yi kapattılar. Kapatmakla da kalmadılar, Demorat Parti adıyla yeni bir parti kurulmasını da yasakladılar. (Bu ne tuhaf korku mu diyelim, yoksa ne demokrat bir anlayış mı?)

Sonradan aynı siyasi görüşteki partiler, çareyi “Kırat”ı kendilerine amblem yapmakta buldular. Çünkü köylüler Demokrat diyemiyorlardı da “Demirkırat” diyorlardı. Birçok insan Demorat Parti’nin amblemi zanneder atı… Oysa Demokrat Parti’nin simgesi iç içe geçmiş D ve P harfleriydi.

12 Eylülde 1960’tan sonra kurulan partiler de kapatıldı, daha yeni partiler kuruldu. Merhum Turgut Özal, Anavatan adıyla bir parti kurdu ve hemen ilk seçimlerde iktidara geldi.

Demek ki gerçek bir lider, herhangi bir isimle kurduğu partiyle ilk seçimde tek başına iktidara gelebiliyordu.

1992 yılında eski partilerin adıyla yeniden açılmasına izin verilince SHP’de umduğunu bulamayan eski CHP’li Deniz Baykal, arkadaşlarıyla CHP’yi yeniden kurdular. Hayrettin Erkmen ve arkadaşları da Demokrat Parti’yi kurdular. Adnan Menderes’in oğlu Yüksel Menderes de bu oluşumun içine çekildi.

Girdiği seçimlerde % 1 barajı etrafında dolaşan yeni Demokrat Parti, sonunda 2005’te kendini feshedip ANAP’a katıldı.

2002 seçimlerinde yine büyük bir sürprizle yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara geldi. Doğrusu “Adalet ve Kalkınma” adı bana çok uzun ve karmaşık gelmiş, hatta kulağımı bile tırmalamıştı. Ama liderin karizması, kadrosu, partinin programı her şeyi halletmişti.

Ak Parti’nin başarısına karşı çıkanlar veya başarısızlığını isteyenler, birçok oyunlara, hilelere hurdalara başvurdular. Çeşitli sebeplerle bunları yazmıştım. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ANAP’la DYP’yi birleştirerek Ak Parti’nin karşısında yeni bir güç oluşturmak isteyenler “Demokrat Parti” adından medet umdular ve onun bir şemsiye olacağını sandılar.

Bekledikleri olmadı. Olmayınca DP daha da zor duruma düştü. Öyle bir hale geldi ki, genel başkanlığa talip olan bile çıkmadı. O zamana kadar DP ile bağı-bağlantısı olmayan Namık Kemal Zeybek, kendini Demokrat Parti Genel Başkanı olarak buldu.

Sayın Zeybek’le Demokrat Parti adının yan yana gelmesi bile bana garip gelmişti, bunu da yazmıştım.

Seçimlere doğru parti yerlerde sürünüyor. Diğer küçük partilerle ittifak yapıp hiç değilse bir şeyler yapmaya çalıştılar. Saadet Partisi’yle yapılan görüşmeler sonuçlanmadan Erbakan ölünce iş çıkmaza girdi. Kala kala Bağımsız Türkiye Partisi’yle ittifak yaptı DP.

Haydar Baş Bursa’dan aday oldu, adeta bir genel başkan gibi, yağdı gürledi. Tek başına iktidara geleceklerini zannedecek kadar gerçeklerden uzak bir seçim dönemi geçirdi. Namık beyin sesi pek duyulmadı. Son anlarda birkaç TV kanalı, Erdoğan aleyhindeki söylemlerini herhalde kendilerine uygun bulmuş olacak ki, Zeybek’i ekrana çıkarttılar.

O da öyle şeyler söyledi ki, sanırsınız sanki bambaşka bir dünyada yaşıyor, ya da akıl ve mantık çizgisinden biraz uzaklaşmış.

Uzatmayalım, seçimler yapıldı ve vatandaş Demokrat Parti’ye gereken cevabı vardi.

Hayır, hayır, sözümü geri alıyorum, Demokrat Parti’ye değil, Demokrat Parti adıyla milleti kandırmaya çalışanlara dersini verdi demek daha doğru olur. Toplam 280’ bin 862… Yani binde 6,5 oy...…

İllerdeki durum da şöyle:

Kütaya

1,74

Ardahan

1,64

Muğla

1,54

Isparta

1,41

Artvin

1,39

Kastamonu

1,34

Karabük

1,28

Kilis

1,27

Bayburt

1,23

Balıkesir

1,2

Çanakkale

1,19

Manisa

1,16

Aydın

1,15

Eskişehir

1,09

Bolu

1,04

Denizli

1

Trabzon

0,99

Edirne

0,97

Burdur

0,94

Bartın

0,94

Samsun

0,92

Bursa

0,91

Çankırı

0,89

İzmir 2

0,86

Yalova

0,82

Antalya

0,81

Sinop

0,81

Zonguldak

0,78

Afyon

0,75

Giresun

0,75

Bilecik

0,74

Tekirdağ

0,71

Amasya

0,69

Uşak

0,68

Nevşehir

0,67

İzmir 1

0,66

Düzce

0,66

Niğde

0,65

Gümüşhane

0,64

Gaziantep

0,63

Hatay

0,63

Kocaeli

0,63

Mersin

0,62

Ordu

0,61

Karaman

0,61

Sakarya

0,6

Rize

0,58

Tokat

0,58

Adana

0,57

Kırklareli

0,56

Konya

0,56

Tunceli

0,56

Kayseri

0,54

Çorum

0,53

Aksaray

0,53

K.Maraş

0,52

Kars

0,51

Kırşehir

0,51

Ankara 2

0,48

Batman

0,47

Ağrı

0,44

Muş

0,44

İstanbul 2

0,44

Siirt

0,43

İstanbul 1

0,43

Erzurum

0,42

İstanbul 3

0,42

Ankara 1

0,4

Bitlis

0,4

Erzincan

0,4

Van

0,4

Osmaniye

0,4

Kırıkkale

0,39

Bingöl

0,38

Elazığ

0,38

Yozgat

0,35

Diyarbakır

0,33

Iğdır

0,31

Malatya

0,3

Adıyaman

0,29

Sivas

0,29

Şırnak

0,28

Ş.Urfa

0,26

Mardin

0,25

Hakkari

0,19

*****

Görülüyor ki, sadece Demokrat Parti adı yetmiyor. Yeter ki parti hizmet etsin, milletin gönlünü alsın, gözüne girsin, davranışları, atılımları, bakışları, görüşleri “demokrat” olsun, adı farklı olsa da başarı gelebiliyor.

Sonuç olarak artık Demokrat Parti’nin adı istismar edilmesimn. Menderes de mezarında rahat bırakılsın. Yapılan bu seviyesiz işlemler bir taraftan onun ruhunu taciz ediyor ve ülkeyi 10 yılda farklı bir noktaya getiren Demokrat Parti dönemini de farkında olmadan dolaylı olarak zedeliyor.

Adnan Menderes’in Demokrat Partisi topu topu 3 kere iktidara gelmişti. Aradan çok zaman geçti, köprünün altından çok sular aktı. Bugüne kadar Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Ak Parti, tam 7 seçimde adları “Demokrat Parti” olmadığı halde tek başlarına iktidara geldiler.

Hâlâ bu konuda ısrarcı olmanın anlamı var mı?

*****

Çocukluğumun ünlü bir politikacısı da Osman Bölükbaşı’ydı. Çok iyi bir hatip olmasıyla ünlü olan Bölükbaşı, 1961 seçimlerine CKMP genel başkanı olarak girmişti. Seçim sonunda, hiçbir parti çoğunluğu sağlayamayınca İsmet İnönü başkanlığında ilk koalisyon hükümeti kurulmuştu.

Koalisyon çalışmaları sırasında hükümete katılıp katılmama konusunda CKMP’de bir ikilem yaşandı. Bölükbaşı, koalisyona katılmak istemeyen diğer arkadaşlarıyla birlikte CKMP’den ayrılıp Millet Partisi’ni kurdu.

Millet Partisi Bölükbaşı’nın liderliğinde 1965 ve !969 seçimlerine katıldı. 1972’de Bölükbaşı’nın istifa etmesi üzerine bir süre süründü ve sonunda 1977’de kendini feshetti.

Bölükbaşını dinlemek isteyenler çoktu. Dedim ya iyi bir hatipti. Taksim’deki bir mitingine gidip onu dinlemiştim. Söyledikleri sık sık alkışlarla kesiliyordu. Bunun üzerine dediki, “sevgili vatandaşlarım, gelip beni burada dinliyorsunuz, söylediklerimi alkışlıyorsunuz, ama sandığa gidince başkasına oy veriyorsunuz…”

Millet Partisi güzel bir isim değil mi, Milletin partisi gibi… Ama seçim sonuçları pek o kadar parlak değildi. 1965 seçimlerinde % 6,26 ile 31 milletvekili, 1969’da % 3,22 ile 6 milletvekili…

İşte tam da bu yıllarda Bir grup arkadaşım beni yeni oluşan bir fikir ortamına götürdüler. Yeniden Milli Mücadele adını taşıyan bu oluşumun lideri sayın Aykut Edibali’ydi.

Kendisini ilk dinlediğimde, çok samimi, inançlı ve idealist bulmuştum. Tam da aradığım ortam bu demiştim. Ancak çok kısa bir süre sonra kişisel olarak kendisi bu söylediklerinde samimi olmakla beraber, oluşturulan söylemlerin, çevre kazanmak, farklı bir grup oluşturmak gibi niyetler taşıdığını düşünerek bağlanmayı düşünmedim.

Daha evvel de yazılarımda belirttiğim gibi en üstün kimlik insan olmaktır. Onun altındaki her kimlik, ayırıcı bir özellik taşır ve aşırı gidilirse, bölücü bir hale gelir. İiyi bir insan olmak için şucu bucu olmaya, birilerini çok sevmeye, en önemlisi de birilerinden nefret etmeye gerek de yoktur, ihtiyaç da yoktur.

Yeniden Milli Mücadele'nin lideri Aykut Edibali bey, daha sonra bu fikir oluşumunu siyasi partiye çevirdi ve 1984 yılında Islahatçı Demokrasi Partisi'ni kurdu.

1991 seçimlerinde Refah Partisi’nin şemsiyesi altında milletvekili olarak meclise giren Aykut Edibali, bunun için ayrılmak zorunda kaldığı Islahatçı Demokrasi Partisi’ne tekrar döndüğü büyük kongrede, bazı tabela partilerinin de iltihakıyla yeni bir bir parti oluşturmayı tercih etti ve adını da Millet Partisi koydu.

Yeniden Milli Mücadele döneminde, sloganı, “yaşasın millet, kahrolsun millet düşmanları” olan bir oluşum için Millet Partisi güzel bir isimdi. Ancak azizi milletimiz böyle düşünmüyordu.

Katıldığı 4 genel seçimde, seçmen sayıları durmadan arttığı halde, Millet Partisi oylarını sürekli azalttı. !995’te binde 4,5; 1999’da binde 2,5; 2002’de binde 2,2…

2007 seçimlerine katılmamayı tercih eden Millet Partisi’nin son 12 haziran seçimlerinde aldığı oy oranı ise binde 1,4.

İllere göre dağılım da şöyle..

Ardahan

0,32

Aydın

0,28

Tunceli

0,27

İzmir 2

0,25

Antalya

0,24

Manisa

0,23

Mersin

0,21

Sinop

0,21

İstanbul 3

0,21

Bursa

0,2

Bartın

0,19

İzmir 1

0,18

Adana

0,18

Kocaeli

0,18

Burdur

0,17

Kastamonu

0,17

İstanbul 2

0,17

İstanbul 1

0,16

Ankara 1

0,15

Afyon

0,15

Kütaya

0,15

Zonguldak

0,15

Ankara 2

0,14

Edirne

0,14

Kars

0,14

Gaziantep

0,13

Konya

0,13

Ağrı

0,12

Artvin

0,12

Denizli

0,12

Osmaniye

0,12

Eskişehir

0,11

Karaman

0,11

Adıyaman

0,1

Balıkesir

0,1

Bilecik

0,1

Bolu

0,1

Çanakkale

0,1

Isparta

0,1

Muğla

0,1

Ordu

0,1

Tokat

0,1

Karabük

0,1

Giresun

0,09

Tekirdağ

0,09

Uşak

0,09

Aksaray

0,09

Iğdır

0,09

Diyarbakır

0,08

Kırşehir

0,08

Malatya

0,08

Van

0,08

Yalova

0,08

Batman

0,08

Çorum

0,07

Elazığ

0,07

Gümüşhane

0,07

Mardin

0,07

Niğde

0,07

Sakarya

0,07

Samsun

0,07

Düzce

0,07

Kilis

0,07

Erzurum

0,06

Kayseri

0,06

Kırklareli

0,06

Muş

0,06

Nevşehir

0,06

Siirt

0,06

Trabzon

0,06

Amasya

0,05

Bitlis

0,05

Çankırı

0,05

Hatay

0,05

K.Maraş

0,05

Ş.Urfa

0,05

Yozgat

0,05

Kırıkkale

0,05

Bingöl

0,04

Şırnak

0,04

Hakkari

0,03

Rize

0,03

Sivas

0,03

Erzincan

0,02

Bayburt

0,02

Aykut Edibali’nin iktidara gelmek gibi bir şansı da yok, bir niyeti de yok. O bir fikir kulübü olarak düşündüğü, teşkilâtına bir de siyasi parti kimliği katmış sadece… Siyasetimizin nazar boncuğu olarak Millet Partisi öyle anlaşılıyor ki, hakkını kaybetmemek için seçimlere bir dönem katılarak, bir dönem katılmayarak bu süreci devam ettirecek.

Ne diyelim hayırlısı olsun…

Bir sonraki yazıda MHP’nin aldığı sonuçları değerlendireceğim.

bir dönem seçime katılmayacak, sonra hakkını kaybetmemek için bir dönem katılavak

; yle çevr esiyle birlikte

. .

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..