Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Seçim

Seçim
 

 Şaşırıyorsun sen de değil mi?  İnsanların sana yaşattıkları anların farklılığına şaşırıyorsun. Elinden bu durumu değiştirmek gelir mi bilmiyorum ama bunu başarabileni henüz tanımadım. Yaşamak konusunda tecrübe sahibi olmuş kişilerin bu konuda söylediklerine nasihat demeden önce bir bildiği var diyor musun hiç? Sessiz kalışın ele veriyor cevabını ama üzülme, yalnız değilsin çünkü çoğu insan dinlemiş gibi yapmakla yetiniyor.

 Seni sonsuz sevdiğine inandığın birini düşünelim. Hemen kendini hissettiriyor yüreğinde biliyorum ama çözmemiz gereken sorunumuz bu değil. Her şey o kadar güzel ki, baktığında bahar geliyor gözlerine. Konuştuğunda en güzel melodiler yayılıyor gökyüzüne. Kendi dünyanı mutlu edebileceğin her şey bir insanda ve yakınında diye kendini şanslı hissediyorsun. Burada, durduğun zaman aralığında ilk defa yaşının bir önemi yok ve bu seni huzurlu kılıyor. Çünkü insanların senin ömrüne biçtikleri zamanda yolculuk hikayeni bir kukla gibi yaşamak istemiyorsun. Bunu değiştirmek de oldukça zor. Seni sevdiğine inandığın kişiye dokunmaksa yeniden doğmakla eş değer zaten. Bir insan yaşadım diyecekse hayatı böyle yaşamalı diyorsun içinden. Her sabah güne doğru açtığın pencereden odana dolan havanın rengi bu yüzden mavi. Tanrı’nın sana vermek istediği hediye bu olmalı diyerek sarılıyorsun sevdiğin insana. Bunu denememiş insanların mutsuz olduklarına olan inancın, hayatın doğruluğu. Sen de hak verir misin bilmiyorum ama bir insanı sevmek, bağlı olmak sence de gülümseme sebebin değil mi? Aynadaki yüzünü bile beğenir hale getirmiyor mu? Her şey ikiniz için çok güzel ama hiç bilmeyeceğimiz bir durumu sevdiğin insan çoktan seçmiş oluyor. Böyle bir anda ondaki değişimi anlatan en güzel kelime ‘yabancılaşmak.’ Evet, tam anlamıyla yerini dolduran kelime bu. Yabancılaşmayı seçmemiş olsa sormak istiyorsun, biliyorum. Belki de senin için ona yazdığın anlamla ondaki kelimeler çok farklıydı. Bir insanın bu yolu tercih etmiş olmasını açıklayacak tek bir sebebi bile yetmiyor şaşkınlığını gidermeye. Çok zaman sonra düşünebiliyorsun, insan dediğinin sonsuzluk olduğunu. Harcadığın zaman, kazandım dediğin güzellikleri kaybedişin, sakladığın anların sıcaklığının buza dönüşmesi…  Bunların hepsi zamanla kavratıyor kendini aklına. Şimdiye kadar saydığın sayıların yerini büyük boşluklar alıyor. Bir insanı uzak kılacak bütün nedenler bir bir yazılsa ya da anlatılsa anlayacağını düşünüyorsun ama durum o kadar basit değil. Sırtını dönemeyeceğin bir ruh haline sahip olmak kadar yıpratıcısı yok dünyada. Her yer yazık edilmiş sevdalarla dolu. Bastığın her yerde buruşturulup bırakılmış bir yürek var. Görmezden gelmeye çalıştığında yüreğin acıyor, durup dinlediğinde bedenin. Şu insanların ‘sızı’ dedikleri kelime işte o anda anlamına kavuşuyor. Birileri birilerinin ömrüne sızı olmayı tercih ediyor ve başka bir yüreğin mutluluğu olma tercihlerini hiç düşünmeden.

 Bunca şaşkınlığının arasında söylesene bana, giden mi kalan mı gitmiş sayılıyor?

 
Toplam blog
: 36
: 116
Kayıt tarihi
: 04.06.17
 
 

Mavinin içinde mavi, çocuklarla çocuk, üzülene omuz, sevinene gülümseme, bir kalemin varolmasına ..