Seçimin çirkeflileri

Seçim dönemi yaklaştıkça bir biri ardına kasetler, ses kayıtları, muhalif olanlara düzenlenen baskınlar akla gelebilecek her türlü çirkeflikler aldı başını gidiyor. 

Önce Baykal’ın kaset skandalı patladı. Bir anda Kılıçdaroğlu gündeme bomba gibi düşerek CHP’nin başına geçti yeni CHP söylemi derken ardından bir sürü baskınlar ve tutuklanan aydınlar, komutanlar gündemi oluşturdu. 

Tam kaos bitti seçim geliyor denilirken adaylar açıklandıktan sonra MHP kasetleri gündeme oturdu. MHP içindeki bu skandallara karışanları masumdu, değildi tartışmadan kangren olan yer koparılır diyerek partinin dışına atarak benim içimde kirli siyasetçiler şaibeli adaylar barınamaz demeye getirdi. 

Tamam normale dönüyoruz derken birden İzmir Belediye baskını gündeme düştü. 40 gözaltı olduğu söylenmekte… 

Şimdi düşünüyorum; kendi belediyelerindeki şaibelerde kefil olup konunun üzerine dahi gidilmesine müsaade etmeyenler iş muhalif guruplara gelince adeta yoktan var ederek saldırmaları neyin göstergesidir. Bir noktada muhalefeti bezdirme, karalama politikası değil mi? 

Seçime bu kadar kısa bir dönem kala çamur at izi kalsın siyaseti ile ilerleyen zihniyetler ileride bize ne kadar faydalı olacaktır. 

YGS skandalı, Kayseri Belediye skandalı, Cemaat ilişkileri, Libya’ya ABD ile birlikte saldırılma skandalı, Açılım paketi ile işin içinden çıkılmaz kaos, İmralı ile dirsek teması, 2 milyar dolar servet, Deniz Feneri skandalı, her türlü şaibe ve yolsuzluklar varken ve bunların üzerine gidilmez iken , birilerinin talimatı ile muhalif olanlara karşı düzenlenen komplo ve saldırılar ise adalet sisteminin ve güvenlik sisteminin iflas ettiğinin göstergesidir. 

Yapan bizden ise yaptıklarından tatmin oluruz yok gündemi değiştirmek gerekirse çılgın proje açıklarız. Olmadı birilerine saldırır çamur atarız varsın sonra onlar o çamuru temizlemeye çabalasın. 

Telefon dinlemeleri başbakanlığa bağlandığından beri basılmayan kitaplar bile toplatılmaya başlandı, her gün muhalefetten birilerinin kasetleri yayınlanmakta ve güvenlik güçleri hedef noktalara saldırmaktalar. Bu durum siyasetteki ayrımcılığı adeta gözler önüne sermektedir. 

Seçimler yaklaştıkça siyasetin çirkeflikleri katlanarak artmaktadır. 

Bu durum Kaddafi yönetiminden ne kadar farklıdır… 

Ya benim yanımda olursunuz ya benim yanımda olursunuz düşüncesi ile hareket eden bir siyasi parti ve yönetim ne kadar ülke bütününü kucaklamaktadır. 

Bugün gelinen nokta ben bildiğimi yaparım. Uyan uyar, uymayan yanar politikasının göstergesidir. 

Burçak YAZICI