Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '09

 
Kategori
Seçim
 

Seçimler nasıl olmalı?

Seçimler nasıl olmalı?
 

"Adil seçim, demokrasinin gereğidir"


Dışarıda yağmur öylesine güzel ve bereketli yağıyor ki, barajların doluluk oranlarıyla bu yaz, “Kuraklık ve küresel ısınma” sözcüklerini sanırım unutup, “küresel kriz”le boğuşmaya devam edeceğiz.

Seçim günü de sandıklara yağacak oyların ardından gelen “Seçim Sonuçları”yla da makamlar yine dolup taşacak. Sonra da, belediyelerin bütçeleri şaşalı ve ummalı bir şekilde boşalacak…

Yine Kavşaklar açılıp,

Meydanlarına laleler dikilecek,

Rantlar, şehrin göbeğinde yükselecek,

Alışveriş merkezlerinin bolluğunda…

Evet, seçim demiştik. Siz hani şu son zamanlarda unuttuğumuz veya unutturmaya çalıştığımız AB’deki seçimlerin nasıl yapıldığını merak ettiniz mi? Ekonomide ve yaşam standartlarında hep onların kriterlerini örnek verir ve kıyaslama yaparız. Ancak bizde yapılan seçimleri de, yine yıllar öncesi yaptığımız seçimlerden farklı yapmayız. Adayların boy boy gülümseyen resimleri araçlara bezenmiş hoparlörün çığırtkanlığı ve benzin bolluğunda kulaklarımız sağır olurcasına dinler, sonra da meydanların yer kavgası ve liderlerin, ses telleri bozukluğunda, bayrak ve flamalar eşliğinde yere saçılan broşürlere, borçlu ülkemizin bütçesinden milyonlarca TL’yi iktidar olma hırsıyla harcarız.

Seçim rüşvetleri de cabası…

Bakınız Avrupa’da seçimler üzerine yapılan bilimsel araştırmalarda, en çok iki kez iktidarda kalana pek rastlanılmamış. Tek parti ve Hitler’den ağzı yanan Almanya, seçim sistemlerinde, tek bir partinin iktidara gelmesini zorlaştırmışlar. AB ülkelerinde seçim zamanı, seçmene öyle rüşvet vermek sınırlı ve yalnızca broşürlerde, partilerin “Neler Yapacakları” anlatılırmış. Bu nedenle, seçim kampanyası sırasında harcanabilecek para miktarları da sınırlandığı gibi, seçimlerde oy karşılığında rüşvet verilmesini, ya da çıkar sağlamasını engelleyen yasa hükümleri mevcutmuş.

“ Bizde?”

Bütün devletin olanakları iktidar partilerinin ayakları altında… 47 İl gezildikten sonra YSK’nin yasak maddeleri devreye giriyor…

AB ülkelerinde asıl etkili propaganda olarak, adayların kendi kişiliklerini ve görüşlerini seçmenlerine yansıttıkları araç, Radyo ve TV’lermiş… Televizyonlarda açık tartışma yapmaya 1960 yıllarında başlayan ABD’de, liderlerin tartışmaları artık gelenek haline gelmiş ve TV’nin seçim sonuçları üzerinde de oldukça etkili olduğu belirlenmiş. Şöyle ki, 1960 ABD seçimlerinde Demokrat adayı John Kennedy’nin seçimleri kıl payı kazanmasına, TV’de yaptığı konuşma vesile olmuş.

“Bizde?”

“ Her nedense, hala bu nimetten yararlanmak istemeyen lider (ler) var. Liderler, er, (pardon) Seçim Meydanları’nda…

Bizler?

“Kurtlar Vadisi” ve tuşlamadığın kanallarda!...

Seçimleri kazanmanın dört altın kuralı varmış;

1- Değişim arzusunu tetiklemek,

2- Seçmene umut aşılamak,

3- Alternatif oluşturmak,

4- Pozitif propagandaya ağırlık vermek.

Şimdi soruyorum. Meydanlarda ve TV’lerdeki liderlerin ve adayların konuşmalarından ne umdunuz? Bakalım seçimlerden sonra neler bulacaksınız?

Demokrasi ve ülkemizin kazancı için, gelin “ Seçim Sistemi”ni Avrupa Birliği’nin kriterlerine biran önce uygun hale getirelim. Sanırım bu ülkemiz ve geleceği için daha hayırlı olur.

“İnsanlar layık olduğu rejimlerle yönetilir ve kurunun yanında yaş da yanar” özdeyişi ile yine de; “Seçim sonrası, kazanan ülkemiz ve yurdumun güzel insanları olsun” diyerek saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

22 Mart 2009/ Bursa

Ertuğrul ERDOĞAN

 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..