Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Seçimlere neden kan bulaştı sizce?

Seçimlere neden kan bulaştı sizce?
 

Kaynak:İnternet


Altı üstü bir yerel seçimdi, genel seçim havasına sokulmasının anlamı yoktu normal şartlar altında, gelin görün ki miting alanlarına koşan bir başbakan söz konusu olunca, kaçınılmaz bir sonuçtu!

Neyin hırsıydı peki bu?

Büyük laf etmenin olabilir mi, mesela?

En büyük olmayı istemek?

Ya da kaybetme korkusu…

……

Seçim gecesi zaman zaman Kanal 7’yi izledim, merak ettim oradaki havayı işin aslı!

Diyorlardı ki : Sayın başbakanımızın şöyle bir hatası olmuştur, herkesi eşit kucaklamıştır! Böyle olunca özel olmak isteyen kesimler bu eşitliği anlayamamış ve küsmüşlerdir!

Başbakan mitinglerde hep yapılan hizmetleri anlattı, oradaki insanlar da bu sağduyuyu anlamadı!

Evet, böyle diyorlardı, oysa her bir mitingde birilerine çatan bir parti başkanı vardı, başbakandan öte, başkanı olduğu partiyi benimsemeyenleri gözaltına aldırtan bir başbakan!

Her bir mitingde birilerine çatılırken siyaset ötesi, başbakanlık düzeyi ötesi bir üsluba tanık oluyordu millet, hodri meydan tarzı söylevler, alaylar eksik olmuyordu, suçlamalar cabası…

……

En garibime gidenlerden biridir: Başbakan bir ara Deniz Baykal’ı miting düzenlemediği için küçümsedi, Baykal mitinglere katıldıktan sonra ise “Bu yaşta adamın mitinglerde işi ne!” diye celallendi!

Basit bir örnektir, ancak hiddetin her durumda kullanılabileceğinin göstergesidir…

……

Göz önünde olan kişiler, elde değil, örnek alınırlar, bu yüzdendir genç kızların güzel aktristlere, delikanlıların yakışıklı aktörlere benzeme çabaları…

Bir de etkileşim vardır, kaçınılmaz!

Göz gördükçe, kulak duydukça, bilinç tekrarlandıkça alışır!

İlk gördüğümüzde, ilk duyduğumuzda, ilk fark ettiğimizde sakil gelene, gördükçe, duydukça, yaşadıkça alışırız…

Bu alışmalar alışkanlıklara, alışkanlıklar da yaşam şekline dönüşür, insan olgusunun gerçeğidir bu!

……

Neden iki muhtar adayı ölümüne girmiştir birbirine diye düşünmedim bile, inanın, biliyorum ki hırslar bulaşır!

Üslubun bulaştığınca.!...

Aile, arkadaş kavgaları neden çıkar sanırsınız, birinden biri suçlar, diğeri aklamak durumunda kalır kendini, “Yalancısın!” diyene kendini anlatmak zordur, “Yalan mı söyledin?” diye sorana kolay!

İtham karşısında kılıçlar çekilir, elde değil, en kötüsü de itham eden zaten suçlu olduğuna inanmıştır, karşısındaki suçsuz olsa, en dayanaklı verileri sunsa ne yazar!

İtham edenin gözü bir kez dönmüştür, o saatten sonra haklılığını kanıtlama çabası içine girmiştir!

Gerçeği bilmek değil!

……

Dilde, edepte, duruşta bir erozyon var, düşüncede, yaşantıda, özgürlükte olduğunca…

……

Samimiyetsizlik prim yapmaya başladı galiba!

……

Hoyratlık revaçta!...

……

Hoyrat bir koca karısının burnunu kanatır, kolunu kırar belki, peki ya hoyrat bir toplum?

……

Genel seçimi düşünmek bile istemiyorum şu anda!

Toplumun genelini de…

Bir torba kana muhtaç onca insan varken, o bir torba kan bulunmadığından ölebiliyorlarken, torbalarca heba olan kan kimlere yarar?

Gülgün Karaoğlu

Nisan,01/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..