Seçkin Özdemir'in yeni dizisi 'Acı Aşk'ın ilk bölümü az acılı başladı!

Show Tv'de geçtiğimiz Pazar akşamı, bir güney Kore uyarlaması olan Acı Aşk dizisi ekranlarımıza geldi. Yapımcısı   TMC Film - Erol Avcı. Başlıca rollerde; Seçkin Özdemir, Selin Şekerci, Sezgi Sena Akay, Alperen Duymaz, Hüseyin Avni Danyal, Neriman Uğur, Erkan Can, Nazan Diper, Mutlu Güney, Türkü Turan, Çağla Özavcı, Tolga Mendi ve Umur Yiğit Vanlı yer alıyorlar.

Müziklerini Kıraç & Nevzat Yılmaz yapmışlar. Senaryo Sema Ali Erol, Figen Şakacı ve Mahir Erol birlikte yazmışlar. Yapımcısı ise Erol Avcı. Yönetmen koltuğunda M.Çağatay Tosun oturuyor.

Bulut ile Melek bir otelin asansör girişinde tanışırlar. Birbirlerine bakışları ile aralarında bir elektriklenme olur. Melek o gece oteldeki gecede keman çalacaktır.

Ali, babası Ferman Beyin yeni açılan oteline sevgilisi ile gelir. Babam bize iskonto yapar, düğün balayı masraflarından kurtuluruz. Babası sen önce evlenilecek bir kız bul, gerisi kolay deyiverir. Ali ve sevgilisi çok bozulur. Ferman Bey, oteli yönetecek yeni Ceo'sunun oğlu Ali olduğunu söyler.

Oğlu bu görev için geç kaldığını söyler ve çeker gider. Bulut otelde görevlidir. Melek keman çalar. Çıkışta onu Bulut arabasını alır ve tanışırlar. Bulut Melek'i indirir. Dayanamaz peşinden koşar. Melek çiçek pasajında çaldığını söyler, Bulut seni dinlemeye geleceğim. Aralarında ilk aşkın ateşi yanmaya başlamıştır bile...

Ali, sevgilisi Eylül ile dayısına gider. Babasının teklifini konuşurlar. Ali de ret ettiğini anlatır. Dayısı Reşat, biliyordum kabul etmeyeceğini...

Dizide de olsa yıllar sonra bir çiçek pasajı sahnesi gördüm. Melek orada gitar çalıyor, sarhoşları eğlendiriyor.

Bulut gelmiş masada yerini almıştır bile... Melek onu görünce bir tuhaf olur. Kısa bir konuşmadan sonra Melek işine döner. Çalarken gözlerini Bulut'tan alamaz. Harmandalı zeybek çalınca Bulut kalkar oynar. Gözleri ile Melek'i adeta yer, yutar.

Birlikte çıkarlar. Bulut bu gün benim doğum günümdü. Güzel bir hediye oldu. İlk defa doğum günüm çok güzel geçti. Bulut bir daha ne zaman görüşeceğiz deyince Melek, okul bitti yarın İzmir Sığacık'a döneceğini söyler. Ayrılırken Melek Bulut'a çantasından çıkardığı bir doğum günü hediyesi verir.

Melek Ali ile apartman girişinde karşılaşırlar. Melek'in bıraktığı eve Ali'nin kız arkadaşı Eylül yerleşecektir. Ali de onu eve getirmiştir. Tanışırlar. Ertesi gün Melek memleketi Sığacık'a döner.  Babasına sürpriz yapar. Babası kendisi gibi öğretmenlik yapmasını istemektedir.

Bir gün Bulut, Sığacık'a Melek'e gider, sürpriz yapar. Birlikte Sığacık koyunda deniz kenarında dolaşırlar. Melek, ailesini anlatır. Melek'in mutluluktan gözleri parlar.

Artık iki sevgilidirler. Bulut, güzel bir kolye hediye eder. Melek boynuna takar ve çok da sever, mutlu olur. Artık ayrılma zamanıdır, Melek babam bekler. Bulut ilk öpücüğün dudaklarını kondurur. Daha sonra alnından öper.

Bulut ile melek ertesi gün de buluşurlar, bisikletle dolaşırlar. Bulut doğayı çok beğenir. Yağmur başlar, Koydaki küçük eve girerler. Eve dönmeyip geceyi küçük kulübe evde geçirirler. Melek o gece Bulut'un olur. Melek sabah Bulut'tan önce kalkar. Yarı mutlu, biraz da tedirgindir.

Bulut uyanır, üşüyen Melek'e şal getir, omzuna koyar.

Melek Londra'da burs kazanmıştır. Kaderi bak ki, çok az zaman önce tanıdığı Bulut ile birliktelerdir. Babasına aşık olduğunu anlatacağını söyler.

Sabah babasına hazırladığı kahvaltı sofrasında, bir pundunu bulur, baba ben aşık oldum deyiverir. Çok iyi, yakışıklı, kocaman bir yüreği var. Babası çağır, elimizi öpsün tanışalım deyip olgunlukla karşılar.

Melek, sevinçle Bulut'un kaldığı motele gider ama bulamaz. Telefon eder, açmaz. Ağlar, babasına gitmiş der. Babası da haber vermeden nasıl gider diyerek üzülür.

Bulut İstanbul'a otele döner patron Ferman Beyin odasına girmesiyle tokat yüzünde patlar. Sen ne zannediyorsuz kendini izinsiz, istifa edip gidiyorsun, geç odana diye bağırır,

Melek sabah kalkar ağlayarak babasına, Londra'da burs kazandığını gitmesi gerektiğini söyler. Ağlayarak, çok özür dilerim baba gitmem gerekiyor. Biner otobüse hava alanına gider.

Bulut, Melek'in verdiği doğum günü hediyesi bakar, eli telefonun tuşlarına gider, açamaz. Patronu Bulut'da bir gariplik olduğunu hisseder.

Ali'nin sevgilisi bir uyuşturucu bağımlısıdır. Ferman Bey Eylül'ü arabasına çağırtır. Ali'yi seviyorsan onu bırak diyerek uyarır. Gönülden seviyorsan ona şans ver. Ben babası olarak oğlumu kazanırsan, tedavin için elimden geleni yapacağım.

Eğer oğlumu geri kazanırsam maddi anlamda hiç bir sıkıntı çekmeyeceksin. Yeter ki düş yakasından, kendini de Ali'yi de kurtar.

Melek hava alanından Bulut'u arar. Konuşurlar, Bulut gitmek zorundaydım. Yarın sizin oraya geleceğim, konuşuruz. Melek; Gelme, ben birazdan Londra'ya uçuyorum. Dayanamaz İstanbul'a gelir, Bulut'un iş yerine gider. Bulut ne söyleyeceğini bilemez, suçludur. Melek, lafını esirgemez, anlık bir şey yaşadın, hevesini aldın gittin. Bulut, çünkü mecbur kaldım. Melek, herkesin içinde bağırır, çağırır. Ben şu anda Londra'da olacaktım, geldim. Öğrenmek istedim. Bir şey söyle... aşık olmadım de der ve çıkar. Bulut peşinde gelir.

Yakalar, ayak üstü tartışırlar, Bulut durumunu açıklar. Ben sana çok aşık oldum dese de, Melek'i ikna edemez. Boynundan kolyesini çıkartır, Bulut'un suratına atar, döner, göz yaşları içinde gider.

Ali kendi halinde dayısının yanında atölyede çalışırken babası Ferman Bey çıkar gelir. Daha ne kadar bu sefil hayatı sürdüreceksin? Oğlumu eve görmek için geldim. Dayısı babana çay kahve ısmarlamayacak mısın diye sorar? Öz oğlum dururken niye damadıma muhtaç olayım.

Dayı Reşat Bey, Ferman Beyin karısı Zahide Hanımın kardeşidir. Enişte kayın biraderin arası iyi değildir.

Sude, bir pırlanta dükkanından küpe çalar, yakalanır. Annesi olaya müdahale eder, kurtarır. Babası Ferman Bey duymamasını ister. Sude, Bulut ile evlidir. Belli ki, zoraki evlenmiş, Ferman Beyin yanında iş güveyi olarak çalışmaktadır. Sude'ye boşanma kağıdı göndermiştir. Annesi, boşanmak kolay değil, kızım sen kocanın yaptıklarını görmezden geleceksin.

Bulut giderse, baban şirketin başına o meymenetsiz oğlunu getirir. Ben ne diyorsan onu yapacaksın.

Evde karı koca tartışırlar. Bulut karısı Sude'ye sana boşanma kağıdı gönderdim. Sude, ben de yırtıp attım, öyle benden boşanmak kolay değil. Tartışma sonunda Bulut evi terk eder.

Sude, kriz geçirir, evi dağıtır, kırar döker. O sırada gelen babasına beni aldatıyor, gene o kadına gitti diye şikayet eder.

Melek arkadaşının evine gider. Melek ağlıyordur. Kalbim acıyor, onu severken ben ne yapacağım, çaresizim.

Kayın pederi Ferman Bey, damadı Bulut ile konuşurlar. Ona babaca nasihatlerde bulunur, bu şirket sana kalacak. Bulut, öz oğlunuz dururken...  Ferman Bey, seninle kaderimiz aynı.

Yemekte Sude, anne babasına biz kocamla bir karar aldık, bir çocuğumuz olsun istiyoruz. Bulut damdan düşer gibi bu lafa şaşırır, bozuntuya vermez. O sırada Melek'in telefonunu öğrenir. Tel açar, yarın buluşup konuşmak ister. Sabah işe giden kocasının arabasına biner bana gideceğim yere bırak der. Bulut karısı Sude'ye yol kenarına bırakır. Kıyıda bir bankta yalnız oturan Melek'in yanına gelir, oturur.

Hemen lafa girer, kara kuru biri demiştim, tahmin ettiğim gibi çıktı. Daha önce Melek'in resimlerini kocası ile çektirmişti. Oradan tanıyor olmalı. Kocamı tavlamak için ne yaptın, Melek, ben bilmiyordum evli olduğunu. Sude, ben kocamı iyi tanırım, bir anlık boşluğuna denk gelmişsiniz. Sıkılınca atıverecek. Melek aniden kalkar. Bu tatsız konuşma çok can sıkıcı olur. Sude ayağımızın altında dolaşırsan, maf ederim seni diyerek tehditler savurur.

Ali, sevgilisi Eylül'ü alır, binerler arabaya. Ali yolumuz uzun... Nereye gidiyoruz. Sana sürprizim var. Ali, Eylül adı verdiği minibüse getirir. Kavga eder, Eylül çık hayatımdan, istemiyorum seni. Eylül araca biner. Ali dışarıda yağmur altında kalır. Ali de araca bindiğinde Eylül'ü baygın bulur, uyuşturucu almıştır.

Acili arar, yardım ister. Uyuşturucu aldığını söyler. Sonra babasını arar, Eylül'ün krize girdiğini söyler. Acil yardım göndermesini ister. Yardım edin diyerek bağırır, çağırır.

Melek arkadaşı ile işe çıkarlar, bir yerde çalarlar, birlikte eve dönerler. O sırada Bulut ısrarla telefonu çaldırır. Açmak istemese de arkadaşının ısrarı ile açar. Melek, bir daha beni arama dese de Bulut buluşup konuşmak ister.

Bulut da yağmur altında Melek'i bekler. Melek gelir, geldim işte... Her ikisi de aşk acısı ile ağlarlar. Melek sana aşığım, yanacaksak birlikte yanalım. Kıraç'ın "Vazgeçemem bu yüzden" parçası çalar. Sarılırlar.  Bulut'un peşinden gelen karısı Sude, arabasının direksiyonundan onları seyreder. Ve ilk bölüm burada sona erer.

Hikaye buraya kadar güzel ve akıcı. Ancak bu son final sahnesi bana pek inandırıcı gelmedi. Biraz yapmacık olmuş. Şimdi bundan sonra ne olacak. Adı üstünde bu 'Acı Aşk' nasıl şekillenecek ben de merak ediyorum.

Oyuncu kadrosu güzel. Seçkin Özdemir, benin Bir Aşk Hikayesi dizisinden tanıdığım süper bir oyuncu. Bu yeter mi? Yetmez. Bu uyarlama Türk örf adetlerine göre hamuru çok iyi yoğrulması lazım. Ortaya lezzetli bir iş çıksın. En az üç bölüm seyretmeden kaliteyi anlayamayız. İlk bölümün reytingleri oldukça düşük çıkmış. Dilerim bundan sonraki bölümlerde izleyiciyi ekran başına oturtmayı becerirler de, reytingler yükselir. Önümüzdeki Pazar akşamı (27 Aralık) 2.bölümü ekranlara gelecek.

İyi seyirler.

Saygılar ve sevgiler.

Abdurrahman Balcılar

Twitter: abdurrahman balcılar@abbalcilar

Mail : ab.balcilar@hotmail.com

Blog: blog.milliyet.com.tr/cansever

Blog: balcilar-blog.com

Not: Görseller diziden tarafımdan kopyalanarak alınmıştır.