Seçmen Davranışları-Yoksulluk

Klişe bir cümle vardır:

Ekonomideki gelişmeler ve değişmeler, siyasette de değişime neden olurken yine siyasetteki gelişmeler ve değişmeler, ekonominin makro görünümünde de değişime neden olurlar…

Son tahlilde…

Türkiye’deki makroekonomik göstergeler, herkesin görebildiği kadarıyla olumlu değil.

Yoksullaşma ve temel ihtiyaç maddelerinden mahrumiyet, geniş halk kitlelerinin yaşam standartlarında sekteye neden olabileceğinden, siyaset kurumunun bu olumsuzluktan etkilenmeyeceğini düşünmek de safdilliktir.

Kabul etmek gerekir ki, pandemi hâli tüm dünya ekonomilerini menfi yönde etkiledi. Ama öte yandan ekonomik yapıları güçlü ülkeler, bu olumsuz tablonun vatandaşlarının refahlarında ve alım güçlerinde yarattığı negatif etkiyi bir nebze de olsa pozitife çevirmek için maliye politikalarına önem verdiler.

İşte bu globalleşen ekonomik istikrarsızlık durumundan çıkışta bence de en önemli ekonomik araç, maliye politikalarıdır.

Artan oranda vergi uygulamalarının tekrar gözden geçirilmesi gerekmekte olup, çok kazanan ve çok harcayandan bütçe ve harcama kalemlerine göre vergi tahsisi yapılması, yine dar gelirli hanelerden de gelir ve harcamalarına uygun olarak vergilendirmeye gidilmesi, hakkaniyet ölçülerinde olacaktır.

Yine yoksullaşma ve işsizlik gibi toplumsal barışı ve huzuru yakından etkileyebilecek olumsuzluklar, orta-alt, orta-üst gelir grubundaki kentli nüfusun yaşamlarında nispi düşüşe neden olabilecekken, yine bu sekmendeki kesimlerin kalkınma ve ekonomik büyümedeki çarpan etkilerini sınırlayacaktır.

Bakalım…

Gelecek günler nasıl gelecek!?