Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Second Nature

Freud savunma mekanizmalarından bahseder, id'imizi rahatlatmak için ego'muzun çabaları sonucu ortaya çıkan ve bizi doğaya adapte etmeye yardımcı olan bir kurtarıcı olarak..
Milliyet Blogda yaptığım bir iki okumanın ardından ( Berk Yüksel ve Kwan Yin'in blogları olur genelikle ama içlerinden bir tanesi yazma konusunda biraz pinti olduğu için buldukça okumaya çalışıyorum.) aklıma takılan bu konuyla ilgili yazma ihtiyacı hissettim. Doğal olmanın her zaman insanlar üzerinde harika bir etki bıraktığını düşünmüşümdür. Televizyonda, çevremizde gördüğümüz insanları severken bir şey dikkatimizi çekmiş olmalı: Doğallıkları..
Uzun bir süredir doğal olamadığımı, doğal tepkiler veremediğimi biliyorum, bunun sebepleri üzerine de düşünmedim değil. Sanki biraz çevreme, aileme, arkadaşlarıma (ki pek azdı şimdi yok) öylesine diyaloga girmem gereken insanlara, öğrencilerime karşı yabancılaşmışım. Sanki biraz da kendime ve kendi duygularıma...
Bir gün eğer insanların gözü önünde küçük düşebileceğim bir durumda olsam ilk aklıma gelen hemen en acil bir biçimde toparlanmak ve ortamı terk etmek olur, ama bir şey bana diyor ki; "Hayır kaçmak zorunda değilsin, dur ve izle, bak bakalım gerçekten sana gülüyorlar mı? İçlerinden mi gülüyorlar dışlarından mı? Gözlerinde alay var mı? Sana acıyorlar mı? Yoksa seninle gerçekten ilgilenecek durumda değiller mi?" Eğer bir dakika durup farkındalık yaşasam belki de daha iyi hissedeceğim biliyorum ama kendime şans vermiyorum.
Sonra bir başka zaman çok kızıyorum birine ama ona kızdığımı bilmemesi lazım, çünkü eğer bilirse onu önemsediğimi zanneder, oysa onu o kadar önemsediğimi bilmemeli, (asıl korkunç olan onu o kadar önemsemekken benim bunu bilmemesiyle ilgilenmem) işte bir şekilde ben perde arkasında bir benlik oluyorum ve bedenimle ruhum acizlikten kırılıyor.
Doğa bize kendi gibi olabilmeyi bahşediyor biz çok küçükken. Nedir o? Açlık uğruna ağlamak, burnu akınca eskisinden daha sevimli olmak, bezini doldurmak, sevildiğini görünce tatlı gülücükler saçmak, sevmediğine korkmadan küçük şaplaklar vurmak, tembel tembel uyumak... Bunlar çocukluğumuzda kaldı. Ben doğanın mucizesini yitireli çok oldu. Oysa doğaya bakıyorum her türlü pislik onda ama öyle görkemli ki..
Çok zaman oldu içten gülmedim, çok zaman oldu içimden gelen cevabı vermedim, gerçek duygularımı birilerine söylemedim.
Savunma mekanizmalarım iyi çalışıyor olmalı, her zor durumdan ustalıkla çıkabiliyorum ama doğallığımı geride bırakarak.
Gelelim yazımın başlığına: Second Nature İngilizcede alışkanlık demekmiş, ilginç geldi bana. Ben şimdi doğamı kaybetmiş ikinci doğamla debeleniyor muyum yani? Alışkanlık haline getirdiğim savunma mekanizmalarım ve yapaylığımla...
Ama söz vereyim kendime burda, bu yazı milliyet blog editörleri tarafından onaylanıp yayımlandıktan sonra ilk anda doğal olma yolunda çaba harcamaya başlayacağım.

 
Toplam blog
: 30
: 1362
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Antalya'da yaşıyorum, bir dönem İzmir'de de bulundum, iyi ki bulundum. Türk Dili ve Edebiyatı mezunu..