Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Seçtiğimiz renkler ruhumuzu yansıtır.

Seçtiğimiz renkler ruhumuzu yansıtır.
 

Renk, ışığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak görme duyumuzda bıraktığı etkiye denir.

Hayatta her şey bir şeye renklerde ışığa bağlıdır. Güneşli bir günde renklerin daha parlak
ve canlı olmaları, kapalı havada ise parlaklığını ve canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından koyu görünmeleri rengin ışığa bağlı olduğunu göstermez mi?

Işık olmadığı zaman her şey, şekil ve renk olarak karanlıkta kaybolur. Hayatımızda böyledir. Hayatımız da ışık, ahenk, canlık olmazsa, bizde hayatın karanlığında kayboluruz.

Güneş ışığı bir prizmadan geçirilince yedi renk grubu meydana gelir. Bunu ilk olarak fizikçi Isaak Newton 1676'da göstermiştir.

Bu yedi renk, güneş ışığında depo olmuştur. Bunlar, bir eşya üzerine geldiğinde o cisim renklerin bir kısmını yutar, bir kısmını da yansıtır. Bu olayın sonucunda cisimler bize yansıttığı renkte görünürler. Güneş ışığındaki renk grubunun uçları birleştirilirse de renk çemberi meydana gelir.

Çeşitli renk duyguları oluşturan ışınların dalga boyları farklıdır. Kırılma açısı en küçük olan ışın kırmızı, en büyük olan ışın mordur.

Işınların tümünü alan bir yüzey hepsini olduğu gibi yansıtırsa söz konusu yüzey beyazdır. Siyah cisimler ise gelen ışığın hepsini yutar. Kırmızı cismin bu rengi, kırmızı hariç bütün ışınımları yutarak alıkoymasından kaynaklanır. Eğer bütün ışınımlar eşit oranda yutulursa cisim gri gözükür. O halde renk maddenin ışık üzerine etkime tarzından başka bir şey değildir

Hayatımızda renk önemlidir. Bizim rahat olmamızı sağlar. O nedenle insanlar evlerin dış cephesinin, odaların içinin rengini seçerken çok düşünürler. Bazıları için, koltukların rengi, nevresim takımlarının rengi çok önemlidir. Seçtiğimiz renk bizi anlatır. Ruhumuzun dışa yansımasıdır. Geçen yaz, Zonguldak’a gitmiştim. Evin üniversite de okuyan, kızı sürücü belgesi almak için kursa, gidecekti. Baktım rengarenk giyinmiş. Yok yoktu, elbisesinde. Tercih ettikleri renkler, iç dünyasını gösteriyordu. Bu onun kursa yada başka yere gitmesi ile değişmiyordu.

Saçlarımızın renginin güzel olması için (mesela kiremit rengi, kızıl), her ay bir bayan maaşının önemli bir kısmını hiç düşünmeden, kuaföre verebilir.

Kuaför dedim de, bir gün bir işyerine gitmiştim. Hemen yan tarafda da bir kuaför vardı. Oradan çata pata, kavga sesleri geliyordu. Az sonra kavga kapının dışına çıktı. İri yarı bir kadın, zayıf çelimsiz kuaförü tokatlıyordu. Kuaför erkekdi, dayağı yiyordu, ama "bak kadınsın, bir şey demiyorum, bak elimden kaza çıkacak." diyordu. Kadın anlamadan yumruklarını yapıştırıyordu. Nedeni de basitmiş. Kadının katologda seçtiği rengin üzerinde tutmaması imiş. Kuaför bunun olabileceğini söylüyordu. Ama kadının anlaması mümkün değildi. daha sonra polisler geldi, adamı kadının elinden kurtardılar.

Renk her şeyimizdir. Rengimizi aldığımız araba da gösterir. Herkes sevdiği renkte bir araba almak ister. Çünkü renk hayatımızı, bir mekandaysa, kullanıldığı mekanı etkilemektedir. Mesela, bir mekanda parlak renklerin yoğun olarak kullanılması canlılık oluşturur. Sakin ve pastel tondaki renkler dinlendirici bir etki yapar. Bu sakin renkler insanı karamsarlığa da götürebilir.

Çünkü biz insanlar devamlı ışık, açıklık görmek isteriz. Kapalı, ışıksız bir günde moralimiz bozukken, bir den bulutların arasından güneşin çıkması ile kendimizi iyi hissetmeye başlarız.

Işık ve renk olmadan hayatımız anlamsızdır. Renkler ruhumuzu yansıtır.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..