Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Seda Sayan çözümü, kesmek

Seda Sayan çözümü, kesmek
 

Seda Sayan ve Sosyal Çözümleme


Tecavüz, “bir kişinin kendi gönüllü ve bilinçli onayı olmadan cinsel ilişkiye sürüklenmesi” olarak tanımlanıyor. Bir diğer deyişle; bir kişinin cinsel ilişkiye hayır diyebilme hakkının ya güç ya da tehdit kullanılarak, ya da alkol, uyuşturucu ilaç veya benzeri maddeler kullanarak ortadan kaldırılması, yaşanan olayın tecavüz olarak tanımlanması için yeterlidir. Cinsel ilişkide bulunulan kişi, doğru ve rasyonel karar verebilme yetisini ortadan kaldıran bir mental bozukluğa veya geriliğe sahipse veya rıza gösterebilme yaşının altında bulunuyorsa, bu kişiyle kurulan cinsel ilişki de tecavüz olarak tanımlanır. Bu eylem eşe karşı işlenmiş olsa dahi sonuç değişmez.

Cinsel istek denetlenebilir, yönlendirilebilir, ertelenebilir bir dürtüdür. Tecavüzde, saldırgan cinsel davranışta, bazı cinsel motifler olmakla birlikte, temel etken öfke, düşmanlık ve gücün ifade edilmesidir. Tecavüz edenlerin bir bölümünde ise zarar verme gibi sadiktik motifler ön planda olur. "Uyarılmış bir erkek" için tecavüz, cinsel isteğin engellenemez bir sonucu değildir. Kısaca, tecavüz cinselliğin değil, saldırganlığın ifadesidir. Tecavüz eden kişi ve tecavüz edilen kişi arasındaki ilişki koca, sevgili, eski koca, akraba her ne olursa olsun uygulanan eylem bir saldırganlık ve tecavüzdür.

İngiltere gibi gelişmiş, modern bir kültürde dahi, insanlara bir tecavüz olayı ile ilgili fikirleri sorulduğunda, yaklaşık her üç kişiden biri, kadının hal ve hareketleri, giyimi, aşırı alkollü olması gibi nedenlerle, amiyane tabiriyle “fingirdediği” için “kaşındığı” ve karşı karşıya kaldığı olayı hak ettiğini ifade ederek, tecavüzün sorumlusu olarak kadını göstermektedirler. Bütün bu koşullar içerisinde mağdurun, yaşadığı gerçeklikle yüzleşmesi ve yaşadığı olayı rasyonel bir şekilde ve adil duygularla değerlendirmesi pek mümkün olamıyor.

Kişilik gelişimini çeşitli nedenlerle tamamlayamamış, patolojik bir kişilik geliştirmiş ve bu nedenle toplum içerisinde kendini bütünleyici ve tamamlayıcı bir şekilde üretemeyen, sosyal çevresi ile uyumlu ve doğal ilişkiler kuramayan, eril kimliğini normal sosyal ilişkiler içerisinde yaşayamayan tecavüzcüler de bizim aramızdan çıkıyor. Onları da istisnasız saygın ve iyi niyetli anne-babalar yetiştiriyor. Bu noktada gerçekten çok düşünmeye ihtiyaç var. Sağlıklı bireyler, sağlıklı yetişkinler yetiştirebilmek için sağlıklı bir toplum olmamız gerektiği açıktır.

Tecavüze uğrayanlar, zaman içinde travma yaşıyor ve örseleyici duygularıyla yüzleşerek, bunlarla baş etmek zorunda kalıyor. Eğer tecavüze uğrayan çocuksa; böyle bir utancı yaşamak zorunda kaldıkları için kendilerinden nefret ettikleri gibi, zamanında yaşadıklarını fark etmedikleri ve kendisini korumadıkları için de ebeveynlerinden de nefret ederler ve onları affetmekte çok zorlanırlar. Tacizler kız çocuklarının eş seçimlerini etkiler çoğunlukla güvenli bağlılıklar yaşayamayacakları hatalı eşler seçmelerine neden olur. Çoğunun düzenli ve istikrarlı evlilikleri olmayabilir ya da hiç evlenmezler ve kendilerine eş seçemezler. Eşleriyle ve babalarıyla problemli ve sağlıksız bir ilişki sürdürmek zorunda kalabilirler. Erkek çocukları cinsel kimlikle ilgili sorunlar yaşayabilir. Eril (erkeksi) enerjileri baskılandığı için, eril kimliklerini oluşturmakta ve geliştirmekte zorlanırlar.

Son yıllarda gazetelerde giderek artan bir sıklıkta tecavüz ve taciz haberleriyle karşılaşıyoruz. Bu haberler yetişkinler arasındaki olaylara ilişkin olabildiği gibi, sıklıkla yetişkinlerin çocuklara, hatta çocukların çocuklara karşı işlediği taciz ve tecavüz suçlarıyla da ilgili olabiliyor. Birçoğumuzun zihnindeki tecavüzcü imgesi, eski Türk filmlerindeki gaddar, psikopat tiplerle örtüşüyor. Oysa, sanılanın aksine, tecavüzcülerin büyük bir kısmı, ilk bakışta hiç bir şekilde şüphelenmeyeceğimiz, normal görünümlü kişilerin arasından çıkıyor. Ve yine düşünülenin aksine, yurt dışında ve özellikle ABD'de yapılan araştırmalara göre, tecavüze ve tacize uğrayan kişiler % 85'e ulaşan oranlarda tecavüzcüyü ya da tacizciyi daha önceden tanıyorlar.

Gaziantep’te daha önce kendisini kaçırıp tecavüz eden ve yeniden görüşmek isteyen 43 yaşındaki A.K’yi, randevu verdiği otogarda sırtından bıçaklayarak öldüren aynı yaştaki evli N.K. beraat etti. TV8 de yayınlanan “Seda Sultan” programında bu haberden yola çıkılarak “namus cinayetleri” konuşuldu. Sayan konuyla ilgili “Bence tecavüzcüler hadım edilsin. Ne diyorsanız deyin umrumda değil. Bırakın bunlar böyle yaşasın. Kesin gitsin kökünden. Ben öldürmem. Kes gitsin. Yürü git şimdi kime saldırıyorsun bakalım.” yorumunda bulundu

Seda Sayan programda, tecavüzcülerin hadım edilmesini gerektiğini söyleyerek, “Kesin gitsin. Tecavüzcüler hadım edilsin” dedi.

Seda Sayan’ın sözleri üzerine, program konuğu, çok eşliliği savunan İslamcı yazar Sibel Üresin de, “Dinen bu recme giriyor, 100 değnek cezası var kısasa kısastır. Ben bu konuda çok ciddi yaptırımların uygulanmasını istiyorum. Töresel İslam’la gerçek İslamı birbirine katmayalım. (Bu ne demekse) Dinimizde kasten adam öldürmek yok. Dinen tecavüze uğrayan bir kadının hiçbir suçu yok. Burada şeriat olsaydı, bana cinsel taciz uygulandı deseydim, dört tanık getirseydim, 100 değnek cezası uygulanırdı. Kadın kendini koruyamıyor, yanlarında erkek olmalı. Ben de Seda Sayan”a katılıyorum. “Hadım edilmeleri gerek” dedi.

Programda İslamcı Yazar Üresin’le tartışan Psikiyatrist Alanur ise “Bu cezalara (dini) alkış tutmamak lazım” dedi.  

İslamiyette Tecavüzün cezası nedir?

Zinanın ispatında dört şahit arandığı halde, ırza geçmede şahitlerin adedinin dört olması zorunlu değildir. Kadının tecavüze uğramış olduğuna şahitlik edenlerin adedi, dörtten az ise bu durumda mütecavize tazir (kusur örtme) cezası uygulanır. Kadının, tecavüze uğradığını ispatlayamaması halinde ise, kendisine kazf (zina iftirası) cezası gerekmez. Diğer taraftan, bu tür davalarda kadının yemini muteber değildir. Mütecavizin cezalandırılması için mağdurun davacı olması şart değildir; mağdurun şikayeti söz konusu olmasa bile, suçun sabit olması halinde mütecaviz cezaya çarptırılır.

Tecavüz vuku bulmazsa bile, bu tür tacizler için de t’azir (kusur örtme) cezası söz konusudur. Ta’zir cezası, suçlunun durumuna ve suçun niteliğine göre ağır söz, hapis, dayak, ölüm gibi hakimin uygun göreceği cezalardır. Kur'an-ı Kerim'de, zinanın cezası şöyle belirtilmiştir: "Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun, Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onlara karşı beslediğiniz acıma duygusu, Allan’ın dinini uygulamaktan sizi alıkoymasın. Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şâhit olsun."(Nur, 24/2).

Cinsel saldırı suçu yürürlükten kalkmış bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki ırza geçme, ırza tasaddi ve (kısmen) sarkıntılık suçlarının karşılığı olmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 102’ye göre, “(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda yedi yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır. (3) Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, b) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, c)Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı, d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır. (4) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır. (5) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. (6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Tüm bunlardan sonra; Seda Sayanı destekler nitelikte bir kampanya düzenleyelim mi?

KESİN GİTSİN!

 

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..