Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '15

 
Kategori
Edebiyat
 

Sedat Veyis örnek ve Türk Halkbilimi

Prof.Dr. Sabri ÇAKIR

Sosyolog

Dört yıl süreyle öğrencisi olmaktan, derslerini sınıfın en ön sıralarında dinlemekten, not almaktan zevk alıp her zaman gurur duyduğum Prof. Dr. Sedat Veyis Örnek, bu kez Folklor/Edebiyat Dergisi’nin özel konuğu yapılmış. Folklor/ Edebiyat Dergisi 82. Özel Sayısını Sedat Veyis Örnek’in yaşamı ve yapıtlarına ayırmış.. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Serpil Aygün Cengiz ve arkadaşlarının editörlüğünde, ölümünden 35 yıl sonra gerçekleştirilen “Sedat Veyis Örnek Sözlü Tarih, Biyografi ve Belgelik Çalışması” başlıklı TÜBİTAK projenin öyküsü, 820 sayfalık içerikle bu derginin özel sayısını oluşturmuştur. Derginin kapsamında Örnek’in tüm yaşam öyküsü, yurtdışı deneyimleri, tiyatro eserleri, öyküleri, folklora(halkbilime) dair araştırmaları, kitap ve sözlükleri, kendisi hakkındaki düşünce ve görüşler, söyleşiler vb. yazın ve bilim dünyasını ilgilendiren çok sayıda yapıtı yer almaktadır. Alışılagelen adı “folklor” olan “halkbilim ”in Türkiye’deki kurucusudur. Araştırma ve gözlemlerine dayanarak yazdığı “Türk Halkbilimi” kitabı bir ilktir ve Sedat Veyis Örnek’in ölümünden 35 yıl sonra da edebiyat, antropoloji, sosyal antropoloji ve halkbilim bölümlerinde hala okutulmakta ve henüz eşi ve benzeri yazılamamıştır. İşte Folklor/Edebiyatın bu özel sayısı, sadece halkbilimci olarak değil çok yönlü yazın, bilim ve kültür-sanat insanı Sedat Veyis Örnek’i ve tüm yapıtlarını okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Gerçekten çok yönlü bir bilim insanını, halkbiliminin kurucusunu başkalarının bakış açısı ya da yorumlarından anlamak, anlatmak çok zordur. Çünkü Örnek, sadece kavramsal anlamıyla halkbilimin Türkiye’deki kurucusu ve halkbilim kitabının yazarı değil öyküleri, tiyatro eserleri, gazete ve dergi yazıları/makaleleri ile lise yıllarından beri dikkatleri üzerine çekmiş bir edebiyat ustasıdır da. Bu muhayyile gücü, bilimsel tutku, öğrenme ve yazma yetenekleriyle birleşince çok yönlü, çok kültürlü, gözlemleyen, araştıran, yazan çizen gerçek bir bilim insanı Sedat V. Örnek ortaya çıkar.

Biz, öğrencilik yıllarımızda Örnek’in bu yetilerini, nitelik ve özelliklerini kavramış değiliz! Nedeni ise, hocamızın sınıfta ders anlatışı ya da odasındaki görüşmelerimiz sırasında kendisinden, yeteneklerinden, yazdıklarından,  yapıp ettiklerinden hiç söz etmemesidir. Yani o, farklı bir kişiliktir, insanı etkileyen farklı bir duruşu vardır.  Ölümünün ardından (1927-1980) 35 yıl geçmiş olmasına karşın bu gizemin, bu alçakgönüllüğün nedenini ne anlamış ne de bulmuş değiliz! Belki bu nedenle bizler onun, zaman içinde sonradan öğrendiğimiz yazın ve tiyatro alanındaki yeteneklerini, ustalıklarını göremiyor ya da anlayamıyorduk! Çünkü o günlerin öğrenme ve bilim tutkusu, üniversiteyi ve üniversiteli olmayı gereğinden fazla benimsemiş olmamız, hocalarımızın entelektüel özelliklerinden ziyade bilimsel yönlerine bakmamızı güdülüyordu. Özellikle, lise yıllarımızda adını bile duymadığımız, ders kitaplarında görmediğimiz bir alanla(antropoloji-etnoloji) ilgili derslerde üzerinde durdukları konu ve sorunlar, yazdıkları yapıtlar/makaleler daha fazla dikkatimizi çekiyor, ilgimizi uyandırıyordu! Bu bilinmeyen, halka indirgenmemiş, eğitim-öğretim sistemimiz içinde yer almamış bir bilim konusunda, tüm hocalarımızı minnet ve saygı ile anmamıza karşın S.V.Örnek’in yeri ve etkisi bir bambaşkaydı! Sanırım bu da etnolojinin/budun(kavim) biliminin, sonradan adını “halkbilim” olarak Türkçeleştirdiği “folklor”un konu ve sorunlarıyla ilgili yapıtları arka arkaya üretmesinden kaynaklanıyordu. Türk sosyal bilim literatüründe ilkleri oluşturan ve kavramsal/kuramsal nitelikteki gereksinmeleri karşılayan “Etnoloji Sözlüğü(1971), 100 Soruda İlkellerde Din, Büyü, Sanat, Efsane( 1971), Budunbilim Terimleri Sözlüğü(1973)vb. yapıtları, o gün olduğu gibi bugün de söz konusu alanlarda araştırma ve çalışma yapacakların başvuru kitapları olarak değerini, önemini ve güncelliğini korumaktadırlar. 

 Daha doğrusu, kendi alanında, çok emek harcanarak yazılmış ilk kitaplardır bunlar.  O nedenle S.Veyis Örnek; kısa ve çok verimli geçen yaşamı süresince, gerek yazın alanındaki öyküleri, tiyatro yapıtları, şiirleri ve gerekse etnoloji ve halkbilim alanındaki bilimsel araştırma ve yapıtlarıyla övgüye layık olan ve Türk halkbiliminin kurulup gelişmesine katkı sağlayan çok önemli bir hocamız ve bilim insanıdır. Kendini öven, bağırıp çağıran değil yaptıkları, yazdıklarıyla geleceği aydınlatan, iz bırakan bir yazın ve halkbilim ustasıdır.

İşte Folklor/Edebiyatın bu özel sayısı, sadece halkbilimci olarak değil çok yönlü yazın, bilim ve kültür-sanat insanı Sedat Veyis Örnek’i ve yapıtlarını derleyip toplamış; betimleyip yorumlayarak, sevenleri, dostları ve biz öğrencileri ile buluşturmuştur. Emeği geçenler, çok büyük bir iş başarmışlar; kendilerine teşekkür az bile gelir. Bu büyük ve anlamlı yapıtı okuyalım, yararlanalım, ustasının elinden doğru bilgilere ulaşalım ve başkalarına önerelim!    

Gerçekten her davranışı, her çalışmasıyla bizlere örnek olan Sedat Veyis Örnek’i saygı ve minnet duygularımla yeniden anıyor; “Anadolu Folklorunda Ölüm”kitabının ilk sayfasındaki “ölüm ölüm hezen ölüm/evden eve gezen ölüm/her düzeni bozan ölüm” dediği ölümlüler dünyasında ışıklar içinde rahat ve mutlu uyumasını diliyorum. 03.07.15

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..