Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '11

 
Kategori
Kitap
 

Sedona yöntemi (serbest bırakmanın mucizesi) / Hale Dwoskin

Sedona yöntemi (serbest bırakmanın mucizesi) / Hale Dwoskin
 

Sedona Yöntemi (Serbest Bırakmanın Mucizesi) / Hale Dwoskin


Bugüne dek öğrendiğim tüm kişisel gelişim tekniklerinden çok daha kolay öğrenilen, pratik ve yapılması da son derece kolay bir teknik.

Sedona Yöntemi sadece üç soru ile hayatınızı değiştiriyor!

Size koşulsuz mutluluğu, huzuru ve yüzeyde – veya derinde / bilinçaltınızda- hiç fark etmez, sizi rahatsız eden duyguları yakalayıp, yok etme konusunda süper bir teknik. Güzel haber şu ki, çok da hızlı çalışıyor. (Ben şahidim.)

Birkaç turda korkunuzdan, endişenizden ve sizi rahatsız eden hislerinizden eser kalmıyor.

Dün öğleden sonra kitabı aldım ve henüz kitabın yarısına bile gelmedim. Öğrendiklerimi uyguladım ve birkaç zamandır beni rahatsız eden bazı duygularım yarım günde yok oldu!

Evet, Sedona Yönteminde kendinize üç tuzak soru soruyorsunuz ve tüm hayatınız bu üç soru ile değişiveriyor. Tüm duygularınızı bu üç soru ile serbest bırakabiliyorsunuz.

Bu tekniğin temeli, özbenlik olarak adlandırdığımız “gözlemcinin” duygulardan ayrışması.

Yani özne olarak “gözlemci”, nesne olan duygulardan ayrışmakta ve bu ayrışma sonucunda duygu otomatik olarak dönüşüyor.

Teknik 30 yıldan fazla bir zamandır, uzmanlar tarafından dünyanın en etkili kişisel gelişim metodu olarak kabul ediliyor. Kurucu Hale Dwoskin, The Secret (Sır) kitabı ve filmindeki 24 öğretmenden biri.

Bilimsel olarak onaylanmış Sedona Yöntemi’nin, var olan en hızlı, en kolay ve en güçlü kişisel gelişim tekniği olduğunu keşfedilmiş. size, acı veren, istenmeyen, olumsuz duyguları anında serbest bırakmayı öğreten; eşsiz, sade, öğrenmesi kolay ve çok güçlü bir araç.

Bu yöntem takip etmesi son derece basit bir süreç olup, o anda ne hissettiğinizi ortaya çıkaran derin bir farkındalık yaratıyor. Böylece her türlü olumsuz duyguyu serbest bırakmanızı sağlayarak sonsuza kadar sizi onlardan özgürleştirir.

Peki, Sedona Yöntemi’ni eşsiz kılan nedir?

Hayatınızda yapmanız gereken en önemli şey, duygularınıza hâkim olmaktır. İnsanlar ilk ve öncelikli olarak duyguları tarafından yönetilir. Duygular, düşünme şeklini ve kalitesini belirlediği için, hareketlerinizi etkileyip verdiğiniz tüm kararlara yön verir.

Bilinçli olarak duygularınızın farkında olmasanız bile, onlar bilinçaltında işleyerek sizi her şeye rağmen etkiler. Eğer kalıcı mutluluk, sevgi, huzur, özgürlük arıyorsanız ve hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, duygularınıza hakim olmalısınız.

Birçok insan duygularıyla iki şekilde başa çıkar:

* Duyguları bastırırlar – Duyguları geldikleri yere, içeri iterek geçici bir rahatlama durumuna geçerler. Ne var ki, zaman geçtikçe içinizde biriken bu olumsuz enerjiler, mutluluğa ve başarıya ulaşmayı engelleyen içsel bir bariyere dönüşür. Bu durum sıklıkla bağımlılıklara ve hastalıklara yol açar.

* Duyguları ifade ederler – Duyguları harekete geçirirler. Bu durum genellikle diğer insanlar için rahatsız edici ve uygunsuz olup ilişkilerde sorunlar yaratabilir. En önemlisi duyguları ifade etmek sadece dumanı yok eder, ateşi söndürmez.

* Sedona Yöntemi, serbest bırakmayla ilgilidir… Serbest bırakma, herkesin sahip olduğu doğal bir yetenektir, ancak çok az kişi bunu bilinçli ve sürekli olarak kullanmayı bilir.

Sedona Yöntemi duyguların gücüne dayanır.

Düşünün. Kendinizi güçlü hissederseniz o zaman güçlü olarak davranırsınız. Eğer üzgün hissederseniz, o şekilde davranırsınız. Duygularınız dünyada nasıl yaşadığınızı belirler. Bu duyguları değiştirmediğiniz sürece, her zaman davrandığınız gibi davranacak ve her zaman ürettiğiniz sonuçları üreteceksiniz.

Seçtiğimiz yaşamları yaratmamıza ve de sürdürmemize engel olan sınırlayıcı duygularımızdır. Karar verme yeteneğimizi onlara bırakırız. Hatta duygularımızın bize kim olmamız gerektiğini kabul ettirebileceğini hayal ederiz. Bu konuşurken açıkça ortaya çıkar. Örneğin, “sinirliyim” veya “üzgünüm” dediğimizde, aslında farkında olmadan, hissettiğimiz sinir veya üzüntünün kendimiz olduğunu söyler; benliğimizi o duygularla açıklarız. Duygularla kendimizi özdeşleştiririz. Diğer insanlarla ve kendimizle sanki o duygularmışız gibi bağlantı kurarız. Aslında, neden böyle hissettiğimize dair hikayeler yaratarak, benliğimizle ilgili bu yanılgıyı doğrulamak ya da açıklamak isteriz.

Bu durum, duyguların doğrulanmak için bazen ortaya çıkmasıyla ilgili değildir. Bu durum duyguların sadece duygular olmasıyla ilgilidr. Duygular bizi tanımlamaz ve onları kolayca serbest bırakabiliriz. Duyguları serbest bırakmayı seçmek, gerçekte burada olanı anlamamızı, hareket etmemizi, ya da duruma göre hareket etmekten kaçınmamızı sağlar. Bu da hayatla başa çıkma yeteneğine dönüşüp; daha güçlü, doğru ve açık seçimler yapmamızı sağlar. Serbest bırakarak, amaçlarınızı ve hedeflerinizi sabote etmek yerine onlara ulaşmayı destekleyecek şekillerde davranırsınız.

Eğer daha önce diğer zihinsel teknikleri denediyseniz, bir değişiklik yaratmanın çok zor olduğunu biliyorsunuzdur. Çünkü çok fazla enerji ve odaklanma gerektirirler. Yapılmaları zordur ve sonuç almak güçtür.

Ancak, “serbest bırakma” sadece duygusal düzeyde işler. Bu yüzden oldukça kolaydır. Sedona Yöntemi’nin eşsiz tekniklerini kullanarak yılların zihinsel programlarını ve birikmiş tüm olumsuz duyguları “serbest bırakabilirsiniz”.

Sedona Yöntemi, zihni yeniden programlamayı da içeren diğer karmaşık yöntemler gibi değildir. Bilgisayarınızın ekranını kaplayacak yapılması gerekenler listesi içermez. Oldukça kolaydır, etkilidir ve anında sonuç verir.

İstenmeyen bir duygu geldiğinde, onu bırakırsınız. Bu kadar. Sizi sınırlayan duygudan arınmış olarak istediğiniz zaman istediğiniz sonucu oluşturmakta özgürsünüz.

Sedona Yöntemi’ni kullanmak çok basittir. Siz de karmaşık dünyamızda, son derece basit olan bir yöntemle çalışmanın oldukça rahatlatıcı bir durum olduğunu göreceksiniz.

Sedona Yöntemi’nin gücü anında sonuç vermesindendir. Duygularla ilgili birçok teknik, serbest bırakmadan önce, neden o şekilde hissettiğinizi keşfetmenizi gerektirir. Sedona Yöntemi’yle her seferinde serbest bırakma noktasına gidersiniz ve kötü hissettiren tüm duygulardan özgürleşirsiniz. Bu da gün içerisinde rahatlamayı ve en çok ihtiyacınız olduğu zamanlarda an be an serbest bırakmanızı sağlar.

Geçmişe odaklanmaya gerek yoktur. Sedona Yöntemi’nde, geçmişinize geri dönmeye, acı veren anıları tekrar deneyimlemeye, bir kenara not etmeye, onları uzun uzun tartışmaya gerek yoktur. Sorunlarınız ve nedenlerini anlamaya çalışmakla zaman harcamazsınız. Sadece kişisel gelişim yolunda serbest bırakmanın gücünü öğrenirsiniz.

Sonuçlar kalıcıdır ve zaman geçtikçe çoğalır. Birçok kişisel gelişim tekniği ve seminer zaman geçtikçe gücü azalan sonuçlar oluşturur.

Bilimsel olarak kanıtlanmış olan Sedona Yöntemi’nin tam tersine bir etkisi vardır. “Mutual of Newyork”un sigortacılarıyla yapılan altı aylık bir çalışmada, Sedona Yöntemi’ni öğrenen grup, kontrol grubundan %33 daha iyi performans göstermiştir. Çalışma üçer aylık iki sürece bölünmüştür ve ikinci üç aylık çalışma, ilkinden çok daha iyi sonuçlanmıştır. Sonuçlar zaman geçtikçe artış göstermiştir.

Sedona Yöntemi’ni herkes uygulayabilir. Çoğu kişisel gelişim metodu sadece tek bir soruna odaklanır, ne var ki Sedona Yöntemi, uygulayıcılarına, sorunlarının neden olduğu tüm olumsuz hislerden oldukça kolay bir biçimde kurtulma fırsatı verir.

Peki Nasıl Uygulayabilirsiniz ?

Sedona Yöntemi, bu öğretilerin içeriklerini boşaltıp sadece tekniği geride bırakmıştır. Böylece olayı basitleştirip herkesin kullanabileceği bir şekle sokmuştur.

1- Rahatsız olduğunuz bir durumu hayal edin, bu duygunun ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Örnek olarak "kıskançlık" duygusunu ele alalım. Sevgilinize birisinin ilgi gösterdiğini hayal ettiğinizde kıskançlık duygusu ortaya çıkacaktır. Duygu ortaya çıktığında bunuvücudunuzun neresinde hissettiğinize dikkat edin.

2- Duyguya dikkat ettikten sonra kendize arka arkaya şu soruları sorun ve bir kaç saniye bekleyip her sorduğunuz soruya "evet" veya"hayır" şeklinde cevap verin.

a) Kıskançlık duygusunu gitmesi için bırakabilir miyim?

b) Buna istekli miyim?

c) Bu duyguyu "Ne Zaman" bırakabilirim?

Bu sorulara "evet" yada "hayır" diye cevap vermeniz sonucu değiştirmeyecektir. Bunlar kişinin duyguyu farketmesini sağlamak için hazırlanmış tuzak sorulardır.

Siz bu soruları sormaya başladığınızda ister istemez duygu ile gözlemci(yani siz) arasında bir ayrışma meydana gelir ve duygu çözülmeye başlar. En son sorulan "Ne zaman?" sorusu da bunu ancak "Şimdi" yapabileceğinize işaret eder. Bu 3 soruyu belirlediğiniz bir duygu için arka arkaya 9 tur tekrar edin ve sonra duyguyu tekrar kontrol edin. İlk baştaki yoğunluğa sahip olmadığını ve hatta tamamen kaybolduğunu göreceksiniz.

Kolay gelsin :)

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..