Sefer tası ve demokrasi

12 Eylül darbesi ile apolitik bir toplum yaratma çabasında olan toplum mühendisleri(!) tüm politik cenahlar üzerinde Demokles'in Kılıcı'nı bir o yana bir bu yana salladı durdular. O dönemde düşün(e)mediğine inanılan dindar kesim üzerinde ise temel anlamda bir baskı oluşturulmadı. Netekim bu dönemde İmam Hatiplerin sayısı hızla arttı. Toplumu apolitize etmenin bir yolu olarak seçildi o dönemde "Ilımlı İslam". Ne de olsa "Ilımlı İslam" sayesinde oluşturulacak kanaat önderleri ile topum, rejimin gerektirdiği şekilde yönlendirilebilecekti.

Bir dönem gelişmesine ön ayak olunan dindar kesim cemaatleşme v.b. faktörler sayesinde etkinliğini arttırmaya başladı. Ve zamanla çok kompleks bir hal aldı. Artık cemaatler ve düşünemediğine/düşünemeyeceğine inanılanlar hayatın her aşamasında dikkat çekmeye, her konuda ve alanda boy göstermeye başlamışlardı. Sonraları politize olan bu cenah "Siyasal İslam" olarak anılmaya başlandı. 28 Şubat ile verilen balans ayarı, Siyasal İslam'ın tekerleklerinin zemini daha iyi kavramasını sağladı. Ve bunun bir neticesi olarak; Refah Partisi ile ivme kazanan olgu, Recep Tayyip Erdoğan ve ekibine 2000'li yılların başında hükümet olma ve halkın teveccühünü devretti.

Rejim ve düzenin asıl sahibi olduğuna inanan/inandırılan elitister ise güçlü koltukları ile 28 Şubat da yapmadıkları/yapamadıklarını; Ayışığı, Yakamoz, Eldiven, Balyoz v.b. darbe planları ile yapabileceklerini düşündüler. Ama aralarında Demokrasiye ve seçilmişlere saygı gösterilmesi gerektiğini bilen biri çıktı. Baskılar gördü, Yetim kaldı. Ve yetimliğinin, yalnızlığının bir işareti olarak yemeğini bile sefertası ile yanında taşımaya başladı. Bugün hala demokrasi için yapılanların yetersiz kaldığını düşünebiliyorsak ve daha fazlasını isteyebilecek kadar cesur ve politize olabildiysek o sefertasına çok şey borçlu olduğumuzu bilmemiz gerekir. Kozmik Oda kavramını kulanabiliyorsak , daha doğrusu böyle bir odanın varlığndan haberdar olabiliyorsak birşeylerin yavaş da olsa değiştiğini bilmemiz, görmemiz gerekir. Aradan geçen zamana rağmen o sefertası bu defa farklı bir el'de çıktı karşımıza...

Bir sefertasının demokrasiye uzanan yolda kilometre taşı olabileceğini hiç düşünememiştim... Ya siz?