Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şehidimize nasıl saygı göstereceğimizi bilmiyor muyuz?

Şehidimize nasıl saygı göstereceğimizi bilmiyor muyuz?
 

Aşırıya kaçmayan orta yol, her zaman, her yerde insanlara tavsiye edilmiş ve doğruya en yakın yolun bu olduğu belirtilmiştir. Yaşadığımız tecrübeler de bunun ne kadar doğru olduğunu bize anlatmaktadır.

Bir taraftar olarak herhangi bir spor kulübüne olan bağlılılığımız ve bu uğurda yapacağımız fedakârlıkların bir ölçüsü olması gerektiği gibi, mensup olduğumuz veya sempati duyduğumuz bir siyasi partiyle olan yakınlığımızın ve onun rakibi olan partiler ve partililerle mesafemizin yine belli bir oranı aşmaması gerekir.

Sonuçta siyasi partilerin amacı, bu ülkeyi ve bu ülkede yaşayan insanları, daha iyi şartları olan bir ortama taşımayı amaçlamaktadırlar. Belki aralarında bazı metot farklılıkları vardır.

Zaten bu gerçeği farkettiğimiz zaman, aynı değerlere sahip vatandaşlar olarak birbirimizi desteklemek, birbirimizin eksiğini gidermek, yanlışlarını düzeltmek ihtiyacını duyacağız.

Herkes kendi imkânı ölçüsünde taş üstüne taş koyarsa bir duvar yükselir. Yoksa birimizin koyduğu taşı öteki gelip söker atarsa, ömrü billah bir varlık üretemeyiz.

Sakin düşünmek, olgun davranmak, düşünerek hareket etmek, belli bir kültür düzeyi ister. Bu düzeyi yakaladığımız zaman daha az kandırılırız, daha az yanlışla karşılaşırız, karşılaştığımız yanlışları da düzeltebiliriz.

Şu anda siyaset arenasında, inanılması güç olaylarla karşılaşıyoruz. Birbirine 180 derece zıt fikirler ortaya atılıyor. Duyduğumuz, gördüğümüz her şeyi mantık süzgecinden geçirerek değerlendirmeliyiz. Anında verilen tepkiler yanlış yapmamıza sebep olabilir.

Bu soğukkanlılığı gösterebildiğimiz ve düşünerek hareket etme kabiliyetini kazandığımız an, siyasetçiler bize olmadık vaatlerde bulunamazlar, gerçekleştiremeyecekleri şeyleri söyleyemezler.

İnsan hangi fikrin tesiri altında kalırsa kalsın, aklı selim dediğimiz yansız, tarafsız bir bakış açısı vardır. Çoğu zaman yanlış yaptığımızı biliriz de, alışkanlıklarımızı ve iya inadımızı bir türlü kıramayız.

Ancak medeni ve olgun insan, hislerine hakim olup aklını, mantığını kullanabilen insandır.

İki gündür internet gazetelerinde bir haber dolaşıyor.

Bir rivayete göre televizyonun ünlü ve deneyimli bir duayeni, şehit sayısı beşi geçmeyen olayları büyüterek haber yapmayalım demiş. Bir rivayete göre de RTÜk böyle bir teklifte bulunmuş.

Bağımsız ve özgür bir ülkede fiilen bir savaş durumu yoksa ve terör adına o ülkede askere ve millete karşı olaylar meydana geliyorsa, değil şehit vermek, en ufak bir çatışmada zarar gören kümes hayvanları bile haberdir.

Dünyada yaşama hakkı kadar kutsal başka hak yoktur. Bir insanın dünyaya nasıl geldiği, nasıl yetiştiği, nasıl büyütüldüğü ve her evladın ailesi tarafından nasıl sevildiği herkesin malumudur.

Yirmi yaşına getirilmiş bir arslan parçasının hayatını bir anda karartan ve söndüren bir terör olayının haber olarak verilmemesi gibi bir garabet düşünülemez.

Ancak bir şehit haberinin nasıl verileceğini, nasıl değerlendirileceğini de her gazeteci herhalde bilir.

Böyle önemli bir olayı es geçmek mümkün olmadığı gibi, bunu sürekli bir acı olarak gündemde tutarak siyasi bir rant sağlamayı düşünmek kadar da adice bir tavır olamaz.

Maalesef şehit cenazelerinde rastladığımız bazı hoş olmayan davranışlarla, Kanaltürk ekranlarından bir türlü gitmeyen görüntülerin, üzülmekten çok üzmeye yönelik bir acitasyon amacı taşıdığını anlamamak mümkün değildir.

Eskilerin ifrat ve tefrit olarak nitelendirdikleri bu aşırı iki düşünce ve uygulama da insan mantığına ve sosyal anlayışına terstir. Böylesi eylemlerden medet umanların, tutarlı bir düşünce sistemine sahip olamamaları bir tarafa, topluma verebilecekleri doğru dürüst bir mesajları da yoktur.

Aşırılıktan kaçarak, sağduyulu bir yol izleyerek, eğrisini doğrusunu hesap ederek, bir kerelik seçim kaygısından vazgeçerek, ilelebet var olmasını istediğimiz ülkemizin ve milletimizin kalıcı menfaatlerini düşünerek, birbirimize her zaman ihtiyacımız olduğunu unutmadan, en yakın ve en gerçek dostumuzun kendimizden başkasının olamayacağı bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini unutmayalım, yeter.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..