Şehir Hatları Vapurları

Yeni vapurları inceledim.

Öyle beğenilmeyecek bir görüntüleri de yok.

Ama “Change. Org” sitesinin çağrısına kafam takıldı.

Şöyle yazmışlar:

“ Bütün sahil şeridinin betonlaştığı, ranta açıldığı ve insanların boğazdan giderek uzaklaştırıldığı bugünlerde, boğazın tek havasını alabildiğimiz vapur yolculukları, işten çıktığımızda metrobüs yerine en azından boğazın havasını alalım dediğimiz vapur yolculukları, Kadir Topbaş’ın sözde İstanbul halkına sürprizi ile metrobüs yolculuklarından hiç farkı kalmayan hale bürünmüştür. Yık ve daha iyisini yap anlayışı İstanbul kültürünü neredeyse yıkmak üzeredir.

Gördüğünüz gibi vapur yolculuğunun geleneği olan yan balkonlar da yok….”

İstanbul’un sahillerini bilirim ben. En azından Tuzla’dan Kadıköy’e kadar olan şeridi çok daha iyi bilirim.

Birkaç parça kıyı şeridinden başka her yer sahipliydi. Yalılar denize sıfırdı. Özel mülkiyet olduğundan denize giremezdiniz!

Sonra deniz kirlenince önemi kalmadı.

Daha sonra deniz dolduruldu ve Tuzla’dan Kadıköy’e kadar, asgari yüz metre derinliğinde bir alan halka kazandırıldı.

Sabahları gidin bakın görürsünüz! Yürüyen, koşan, spor yapanlar!

Boğazda değişen olmamıştır. Dokusuna zarar geldiğine inanmıyorum.

Eski vapurların iskele ve sancak kısımlarında bulunan oturakların yeni vapurlarda bulunmaması eleştiriliyor. Sanki çok gerekliymiş gibi.

Bir kaza durumunda en tehlikeli yerlerin buraları olduğu unutuluyor.

Eleştiri yaparken hangi âlemde yaşıyoruz bilmiyorum!