Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '12

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Şehir ve Yemek Kültürü

Şehir ve Yemek Kültürü
 

Her şehri yaşatan, tanıtan ve de geleceğe taşıyan çeşitli kültürel değerler vardır. Bu kültürel değerlerden biri de yemek kültürüdür. İnsanoğlunun gıdasız yapamayacağı gerçeğinden hareketle, dünyada her yörenin yemek kültürü kendine özgüdür. Bu kültür insanlık tarihi kadar eskidir. Yüzyılların ötesinden gelişerek, değişerek ve zenginleşerek gelmektedir.

Yemek kültürü o toplumun sahip olduğu sosyal ve ekonomik varlıklara, gelenek ve göreneklere,  dini görüşlere ve tarihsel geçmişe ve de coğrafi özelliklere göre değişim gösterir. Bu nedenle yemek kültürü bir ölçüde o ülkenin tarihsel geçmişini de yansıtan zenginlerdendir.

Dünyada ve ülkemizde yemek kültürü şehirden şehre genel olarak benzerlikler taşısa da gerek damak tadı gerekse pişirme ve sunuluş şekli itibariyle farklılıklar gösterir. Bu nedenle insanlar yörelerinden geçici ya da daimi ayrıldıklarında yörelerinin yemeklerinin özlemlerini çekerler ve gerektiğinde yöre yemeklerini pişirmeye özen gösterirler.

Ülkemiz geçirdiği uzun tarihsel geçmişi ve sahip olduğu bitkisel ve hayvansal kaynakları itibariyle zengin bir coğrafyada bulunmaktadır. Diğer taraftan bu topraklarda birçok medeniyet yaşamıştır. Yıllar süren savaşlar meydana gelmiştir. Birçok ırktan ve dinden insan ömrünü bu topraklarda sürdürmüştür. Yaşanan medeniyetlerin, devletlerin ve imparatorlukların sahip olduğu kültürel değerler hala topraklarımızda yer almakta ve yaşamaktadır. Anadolu’da daha önce yaşayan atalarımız yanında Orta Asya’dan göç eden atalarımız da bu topraklara daha farklı kültürel özellikler katmışlardır.

Sonuçta Osmanlı İmparatorluğu öncesi ve sonrasını kapsayan imparatorluk topraklarının özelliklerini de içine katan Anadolu’ya özgü bir yemek kültürü olan Türk mutfağı ortaya çıkmıştır. Hatta öylesine ki bu topraklardan savaşlar ve parçalanma nedeniyle kopan insanlar gittikleri yerlere Anadolu’nun yemek kültürünü de götürmüşlerdir. Bu nedenle çevre ülkelerde bazı yemeklerimize sahiplenme isteğini bundan doğmaktadır.

Önceleri yapılan yemekler ailelerinin sofralarında, dini ve geleneksel günlerde, özel davetlerde, han ve kervansaraylarda sunulmuş, devlet büyüklerinin saray ve köşklerinde misafirlere ikram edilmiştir.

Yemek kültürümüzün bugünlere kadar ulaşmasında rol oynayan en önemli etken ailelerdir. Onlar atalarından gelen yemek kültürlerini halen devam ettirmeye çalışmaktadırlar.  Ayrıca geçmişte yazılan sınırlı sayıdaki yazılı eser ile birlikte Osmanlı Saray mutfağı da yemek kültürümüzün en önemli tarihsel yazılı kaynağını oluşturmaktadır. Hatta günümüzde kaybolan bazı yemeklerimizi dahi bu kaynaklardan derlenen kitaplarda çok rahat bulunmaktadır.

Bugün yemek kültürü şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte ticari şekle dönüşmüştür. Çalışanların günlük talepleri, ticari ve turistik amaçlarla seyahat edenlerin istekleri doğrultusunda önemli ticari faaliyet alanı haline gelmiştir. Geçmişte ticari olarak pek dikkate almadığımız yemek kültürü daha da ön plana çıkmıştır.  Yerli ve yabancı ziyaretçilerin konaklamadan sonraki en önemli ihtiyaçları olan beslenme, turizmden en iyi gelir elde edilmesi bakımından sahip olunan yemek kültürünün değerlendirilmesini zorunlu hale getirmiştir.  

Bu konuda başta gelişmiş turizm yörelerimiz olmak üzere birçok şehrimizde yemek kültürü adından çok söz edilen bir konu haline gelmiştir. Tarihi ve turistik değerlere sahip olan şehirlerimiz yaptıkları yatırımlar yanında eski evleri, konakları ve tarihi mekânları yemek kültürlerinin sunuluğu yerler haline getirmişlerdir. Bu şekilde şehirler tarihi mekânlar içinde yemek kültürlerinin sunulduğu turistik alanlara sahip olmaya başlamışlardır. Başta küçük esnaf olmak üzere, ev pansiyonculuğu ve geleneksel yemek yapan aileler bir kazanç kapısına kavuşmuşlardır. Bu gelişim süresi ile birlikte televizyonlardaki yemek programlarında önemli artışlar görülmüştür. Bu programlarda yörelerin yemek kültürleri tarihi değerlerle birlikte yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunulmaya başlamıştır.

Şehirler tanıtım faaliyetleri kapsamında organize edilen geleneksel festivaller yanında, büyük şehirlerde gerçekleştirilen fuarlara katılmaya başlamışlardır. Hatta belirli şehirlere özgü özel şehir günleri düzenlendiği görmekteyiz. Tabii yapılan tüm bu faaliyetler şehirlere turist çekebilmenin bir çabasıdır. Artık günümüzde görülen önemli bir gerçek, turizmin şehirlere çok yönlü getirisi olan bir ekonomik alan olduğudur. Bu etkinliklerde de en çok sunulan ve tanıtılan konu yemek kültürüdür.

Yemek kültürü her şehrin önem vermesi gereken bir konudur. Turizmden beklenen gelirin sağlanmasında anahtar konulardan başta geleni mutfak zenginliğidir. O şehir içinde mutfak zenginliğini oluşturan yemek kültürüdür. Diğer taraftan şehirlerarası turizm rekabetini de dikkate aldığımızda bu hizmetin en iyi şekilde verilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle gerek eğitim gerekse tanıtım amaçlı yörelerin yemek kültürlerinin detaylı araştırılması gerekmektedir. Yemek kültürü ile ilgili görsel ve yazılı eserler üretilmelidir. Yemek kültürünü geliştirici eğitim faaliyetlerine önem verilmelidir. Yemek kültürü araştırmaları desteklenmelidir. Yemek kültürü için sağlam ve güçlü kaynak ve dokümanlar oluşturulmalıdır. Tanıtım ve eğitimin en önemli aracının ve başvuru kaynağının üretilen eserler ve yetiştirilen insanlar olduğu unutulmamalıdır.

Tabii bu konu sadece belediyelerin yapmakla yükümlü olduğu bir çaba gibi görülmemeli, yöredeki özel kurum, kuruluşlar ve bireylerde sürece katılmalı ve şehrin insanları siyasi kaygılardan uzak gerek kendisi gerekse geleceği için üstüne düşecek görevi yapmalıdırlar.     

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..