Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şehir Yaşamını Unutturan Bahçe

Şehir Yaşamını Unutturan Bahçe
 

Önceki hafta, birkaç günlüğüne İzmir’e kaçtım. Sonbaharın kendisini hissettirdiği güzel birkaç gün geçirdim. İzmir’den ayrılmadan önce bir arkadaşım beni İnciraltı’na götürdü.

İnciraltı’nı İzmir de yaşayanlar bilir en azından duymuşlardır. Arkadaşımla İnciraltında bulunan Turkuaz’da birkaç bira içtikten sonra çay içmek için bulunduğumuz yerden ayrıldık. Deniz kıyısından yürüyerek Turkuaz’ın 500 metre ilerisinde bulunan başka bir yere gittik. Daha doğru bir deyimle çay bahçesine gittik.

Doğayla iç içe, Turkuaz’ın aksine daha sakin bir yer olmasına rağmen benim kalbimi fethetmeyi başardı. Tam şehrin gürültüsünden, kalabalığından kaçıp birkaç saatliğine de olsa insana soluk aldığını, yaşadığını hissettiren bir yerdi gittiğimiz yer.

Denizin içinden çıkıp atlayan balıkların eşliğinde çaylarımızı içip gözlemelerimizi yerken bir kere daha tutuldum. Oldum olası doğayla iç içe olan yerleri sevmişimdir. Öyle bir yerde içki olup olmaması da beni çok fazla etki etmez. Çünkü doğanın güzellikleri karşısında içtiğim ister çay ister meyva suyu olsun sarhoş olurum. Doğanın kendi güzelliği ve temiz havası sayesinde.

Sözünü ettiğim yer yukarıda da bahsettiğim gibi Turkuaz’ın 500 metre ilerisinde, yürüyerek gidiliyor. Neredeyse bize unutturulmaya (özellikle deniz kenarındaki şehirlerde) çalışılan deniz kıyısında yürümenin verdiği keyfi de tekrar hatırlatıyor.

Gittiğimiz çay bahçesinin ismi Türk Evi, sahibi Arnavut asıllı Ruhsan Erhan. Gürhan ve Affan isimli iki engelli oğlu var. Türk Evi 1999 yılında 3.5 dönüm arazi üzerine kurulmuş bir yer. Düğün,Nişan Sünnet törenleri de yapılmakta. Ama asıl amacı Türk eğlence gelenek, görenek temâşa sanatını yeni nesile aktarmak, yaşatmak ve tanıtmak. Hacivat-Karagöz, İllüzyon, Zeybekler, Meddah, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Fasıl Komedi Dans üçlüsü, Orta Oyunları ve çeşitli çocuk oyunları.

Eskiyi eski günleri yeni nesile anlatmak kolay değildir. Çocuklarımız neredeyse televizyonun olmadığı günlerde salonumuzun baş köşesinde duran radyonun bile ne olduğunu bilemez duruma geldiler. Her geçen gün yenisi ortaya çıkan oyunlar, bilgisayarlar sayesinde. Böylesine eskinin geçmişin bize bıraktığı buruk biraz da hüzünlü güzellikleri sevdiklerimizin hatırlamasında bilmesinde ayrıca yarar var. Geçmişini unutan bugünün de kıymetini bilemez. Bu nedenle topu topu birkaç saat geçirdiğim bu Türk Evi, Ankara Kalesi içinde bulunan evler kadar beni etkiledi. Eski ile yeninin bir arada bulunabilmesi ayrı bir güzellik. Bunu yapabilen yerler parmakla sayılacak kadar azaldı.

Ben doğa ve insan sıcağını arayan bir kişi olarak; herkese, özellikle İzmir’de yaşayanlara İnciraltı’na yolları düştüğünde Türk Evi’ni unutmamalarını bir semaver çay içmeden gitmemelerini öneriyorum.

Tabii ki bu nâçizane bir öneridir. Şimdiki robotlaşmış yerler kadar böylesine insan ve doğa sıcağı taşıyan özellikle de paraya yenik düşmemiş yerlerin halen daha var olduğunu bilmek insanın içine bir nebze bile olsa su serpmekte.

Adres; İnciraltı Gençlik Parkı-TÜRKEVİ- İZMİR, Tel: (0232) 279 15 23- 279 15 24 Faks: 279 15 26 GSM: 0555-296 82 33- 0539 668 92 13 var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..