- Kategori
- Öykü
Şehir
-Bu şehri çok seviyorum günün birinde bırakıp gitmek zorunda kalacağım, bu hiç adil değil...
-Öyle ama sevdiğimiz her şeyi bırakıp gideceğiz bir gün ya da sevdiğimiz her şey bizi bırakıp gidecek.
-Haklısın belki yine de insan ne bileyim bir garip oluyor. Düşünsene on yıl sonra bu şehirde bizden hiçbir iz kalmayacak, sanki bu sokaklardan hiç geçmemiş, şu köşedeki kumrucudan hiç kumru yememiş, şu ilerideki kafede hiç oturmamışız gibi olacak. Bu şehir herkesin gelip geçtiği bir yer çünkü...
-Tıpkı şehrin içinden usul usul akan nehir gibi...
-Tıpkı hayat gibi...
-Aslında biliyor musun, belki tam da bu yüzden seviyorsun bu şehri, yani günün birinde bırakıp gitmek zorunda kalacağını bildiğin için.
-Hani bu şey gibi, bir gece hiç tanımadığın bir erkekle sevişmek gibi, evet evet tam da böyle bir şey bir daha asla görmeyeceğin bir adamla sevişmek sonra da arkana bakmadan çekip gitmek...
-Sen hiç yaptın mı böyle bir şey peki?
-Nasıl bir şey yaptım mı?
-Tanımadığın bir adamla seviştin mi yani?
-Hahaha hepimiz tanımadığımız adamlarla sevişmiyor muyuz aslında, ya da sevişince tanımıyor muyuz onları belki de aslında kimse kimseyi asla tanıyamıyor öyle değil mi? Ya da ne ben kimseyi tanıyacak kadar sevdim ne de her şeyi unutacak gibi seviştim...Tıpkı bu şehre asla ait olamadığım gibi...
-İşte senin sorunun bu, ne sahip olduğun şeyleri kendine ne de kendini bir yere ait hissediyorsun.
-Sence bir sorun mu bu? Yani bu şehrin kalbine bıçak gibi saplı şu nehir ait mi sence bu şehre, bak nasıl her gün usul usul kanamakta...
Bir şehir kanar avuçlarında çocuk
Bir şehir seni aşık eder kendine
Bir şehir içine sığmayan bir okyanus
Bir şehir akar usul usul kendi kalbine
-Çok güzel kim söylüyor bu şarkıyı?
-Şimdilik yalnızca ben. Hadi bir şeyler içmeye gidelim.
-Olur
Bir şehir kanar avuçlarında çocuk
Bir şehir aşık eder seni kendine
Bir şehir içine sğmayan bir okyanus
Bir şehir usul usul akar kendi kalbine ...