Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '13

 
Kategori
Kentleşme
 

Şehirde yaşam kalitesi adına yapılması gerekenler

Şehirde yaşam kalitesi adına yapılması gerekenler
 

Kütahya ili çevresindeki illerle karşılaştırılınca önemli eksikliklerle karşı karşıya olduğu görülüyor. Nüfus itibariyle, sosyal ve ekonomik hareketlilik itibariyle Kütahya yeni yeni gelişmeye çalışıyor. Tarihi geçmiş itibariyle çevresindeki birçok ilden çok daha eski bir tarihe sahip olmasına rağmen Kütahya’nın geçmişte sahip olduğu merkezi konuma yaraşır bir seviyede olmamasının nedenleri üzerinde mutlaka düşünülmesi gerekiyor. Maden çeşitliliği ve potansiyeli açısından günümüzde önemli bir konuma sahip olmasına rağmen bu konularda da önemli sorunlar var gibi görünüyor. Son yıllarda önemli perakende şirketlerinin şubelerinin açılması şehirdeki çeşitliliği artırmakla birlikte hala atılması gereken önemli adımların olduğu görülüyor. Uşak ili bir zamanlar Kütahya’ya bağlı bir ilçe iken şu anda Kütahya ayarında bir il durumuna gelmiş görünüyor. Afyonkarahisar ili de yine ekonomik olarak birkaç yıla kadar Kütahya’nın önüne geçebilir bir potansiyele sahip. Belki Uşak ve Afyonkarahisar illerinin yol üzeri konumları onlardaki gelişmenin önemli bir unsuru olabilir. Kütahya da bu iki il kadar olmasa da yol üzerinde bir konuma sahip. Uzun yıllar boyunca Kütahya’nın çevre illerle olan bağlantısını sağlayan yollar oldukça yetersiz bir durumdaydı. Şu an önemli gelişmeler olmakla birlikte yine de Kütahya’nın çevre illerle olan bağlantısını sağlayan yollar üzerinde yapılması gereken önemli çalışmaların olduğu görülüyor. Genel yönetimle ilgili yapılacak çalışmalara dayanan bu konularda ilin siyasilerinin, yöneticilerinin, basın kuruluşlarının ve girişimcilerinin önemli çalışmalar yapması gerekiyor.

Genel yönetim dışında ilin kendi içinden gelen gücüne bağlı olarak yapılması gereken çalışmalar üzerinde de durulması gerekiyor. Kütahya ilinin ilçeleri birkaç tanesi dışında çoğunluğu çok yetersiz durumdalar. Dumlupınar, Pazarlar, Şaphane, Hisarcık, Aslanapa, Çavdarhisar ve Domaniç ilçeleri ile kısmen Altıntaş ilçesi neredeyse belde düzeyinde bile olamayacak bir nüfus, sosyal hayat, ekonomik gelişmişlik düzeyindeler. Küçük küçük köylerin birleştirilmesiyle mevcut nüfuslarını korumaya çalışıyorlar. Tavşanlı, Simav, Emet ve Gediz ilçeleri diğerlerine göre daha iyi durumdalar.

İl merkezi şehir olarak uzun yıllar belediye hizmetlerinden mahrum kalmış bir görüntü çiziyor. Şehri şehir yapacak hizmetler belediye hizmetleri ile gerçekleştirilebiliyor. Merkezi düzeyde yapılacak çalışmaların da mutlaka önemli katkısı olabilir ama öncelikle yerel düzeydeki hizmetlerin mutlaka etkin bir şekilde planlanması ve yürütülmesi gerekiyor. Kütahya ili yerel düzeyde önemli hizmet eksiklikleri ile karşı karşıya kalmış bir il olması hasebiyle ilk gelenlerin gözünde büyük bir kasaba görüntüsü veriyor. Belediye hizmetleri bu görüntünün değiştirilmesinde önemli bir paya, güce, yetkiye ve etkiye sahip. Belediye hizmetleri şehrin çehresini değiştiren etmenlerden başta geleni denebilir. Bu yönüyle belediye yetkililerine büyük iş düşüyor. Belediyelerin çalışma düzenleri ile ilgili olarak her ne kadar yasal düzenlemeler söz konusu olsa da yazılı kanuni düzenlemelerin hayata geçmesi tamamen uygulayıcıların elinde olan bir durum. İyi bir uygulayıcı yasal düzenlemeleri insanların, toplumun yararına bir amaçla kullanabilirken yetersiz bir uygulayıcı yasal düzenlemeleri kendisine bir gerekçe olarak da kullanabiliyor. Aynı yasal düzenlemeler tüm iller için söz konusu iken bazı illerdeki belediyecilik uygulamaları insanları mutlu ederken bazı yerlerde bu mutluluk görüntülerine gıpta ile bakılması söz konusu olabiliyor. Kütahya şehri bu yönüyle ne yazık ki gıpta ile izlenen iller grubunda olamamıştır. Bunun sorumluluğunu elbette bir veya birkaç kişinin üzerine yıkmak doğru olmayacaktır. Ama bu şehrin merkezi ve yerel yöneticilerinin hiçbir payı olmamıştır denirse bu da gerçekçi bir yaklaşım, değerlendirme olmaz.

Bu ilde yaşayan, bu ilde görev yapan merkezi ve yerel her yöneticinin mutlaka bu konuda kafa yorması gerekiyor. Yapılması gerekenler neler ve bizler bu konuda gereken çalışmaları yapıyor muyuz sorusunu kendilerine sorup cevaplarını düşünmeleri gerekiyor.  Zira yöneticilik sadece makam odasında oturmak, belge imzalamak, saygı beklemek, istediğin personeli istediğin yere görevlendirmek, kaynakları istediğin gibi paylaştırmak, ceza vermek, tek söz sahibi olmak, toplantılara başkanlık etmek, emir vermek, kimseye sormadan kendince değerlendirmeler yapmak, törenlere katılmak, protokol adamlığı yapmak, övgüleri kabul etmek, medyaya resim vermek, haberlere konu olmak, gazetelere, televizyonlara çıkmak, yüksek maaşlar almak, kurumların sosyal tesislerinden istediği gibi yararlanmak anlamına gelmemektedir.

Kanunlarda görev, sorumluluk ve yetkiler sıralanmıştır. Yönetim bu yasal düzenlemeleri dengeli bir şekilde yerine getirmelidir. Yetkileri sonuna kadar kullanıp görev ve sorumluluklar konusunda duyarsız kalmak yönetim makamlarında bulunan kişiler açısından hiç istenmeyen bir durumdur. Ülkemizde demokratik geleneğin gerektiği gibi gelişememesinin en önemli nedenlerinden birisi de budur. Yöneticiler yetkilerini tek başlarına kullanıp kimseyle paylaşmak istemiyorlar. Merkezi veya yerel, birey veya toplum olarak hemen herkes yetkiyi, gücü kendi eline alıp başkasıyla paylaşmak istemezken görev ve sorumluluklardan ise sıyrılmanın yollarını adeta arıyor. Bu anlayış toplumda kökleştiği oranda olumsuz alışkanlıklar, davranışlar çoğalıyor. Bu alışkanlıkların ortadan kalkmasında en büyük sorumluluk yönetim birimlerinin başında bulunan kişilere düşüyor. Yönetim birimlerini ellerinde tutanlar katılım süreçlerini geliştirici önlemleri alması, hayata geçirmesi, insanlara kendiliklerinden katılma isteği edinme alışkanlıklarını kazandırmanın yollarını bulması gerekiyor. İlin valisi, belediye başkanı, birim amirleri başta olmak üzere önce birlikte çalıştığı insanlardan başlayarak toplumu oluşturan her bireyin görüş, düşünce, öneri ve eleştirilerini almaya ve buna göre kurumların işleyiş düzenini geliştirmeye gayret etmesi gerekiyor.

Şehirde yaşayan insanların yaşam kalitelerini geliştirmek için neler yapılması gerekiyor sorusunu sormayan bir yöneticinin başında bulunduğu topluma verecek fazla bir şeyinin olmayacağını herkes kabul edecektir. Kütahya ilinde yaşam kalitesi ne durumda sorusunun da öncelikle yöneticilerimiz tarafından sorulması ve cevabının aranması gerekiyor. Elbette yaşam kalitesi tek bir faktöre bağlı bir durum olmayabilir. Ama yaşam kalitesine etki eden unsurlar üzerinde düşünülürse mutlaka yapılacak bir şeyler bulunacaktır. Zira yaşadığımız şehirde bu yönüyle bir çok eksiklik olduğu görülecektir. Şehirdeki yaşam kalitesine olumlu bir etki yapmak isteniyorsa öncelikle şehrin hemen her köşesinin mutlaka sık sık gezilmesi, görülmesi, çalışmaların etkin bir şekilde kontrol edilmesi, ettirilmesi gerekiyor. Bireysel olarak yöneticilerin yapabileceği bu işler yanında en başta temel yönetim anlayışı üzerinde de düşünülmesi gerekiyor. Genel anlamda var olan her tür iş ve işleyişte ortak bir standart, bakış açısı geliştirilip buna göre hareket edilip edilmediğinin takip edilmesi anlayışı yönetim kavramının belki de ilk basamağı durumundadır. Zira yönetim farklı anlayış, uygulama ve çabaları tek bir yönde yönlendirmeyi, etkilemeyi gerektirmektedir. Yapılan iş veya çalışma nerede olursa olsun her yerde aynı hassasiyet, aynı standart, aynı bakış açısı oluşturulması gerekiyor. Bu gibi iş ve işlemlerdeki temel bakış açısı insanların hayatını kolaylaştırma, insana hizmet, insanların yaşam kalitesini yükseltmek, rahatlık, temizlik, verimlilik, planlılık, kalite standartlarına uygunluk, ekonomiklik, herkese açıklık, kolay ulaşılabilirlik gibi niteliklerin olması gerekir. Bu temel niteliklerin, bakış açısının var olup olmadığı konusunda belediye başta olmak üzere topluma hizmet amacıyla oluşturulmuş her tür kurum ve kuruluşun öncelikle yöneticilerinin sonra diğer yetki ve görev sahibi olanların düşünmeleri ve harekete geçmeleri gerekiyor.

Yaşam kalitesini geliştirmek adına şehirde yapılan her tür çalışma konusunda insanların görüşlerinin alınması, memnuniyet anketleri uygulanması gibi çalışmalarla insanları katılıma davet etme uygulamaları günümüz şehir yaşamında bilinmeyen uygulamalar değil. Bu anlamda bunları hemen her kurum ve kuruluşun etkin bir şekilde kullanması gerekiyor.

Bu yönüyle Kütahya ilinde yaşam kalitesini olumsuz etkileyen durumlara ilişkin paylaşımlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

Yapılan kazı çalışmaları sonrası uzun süre bozulan yerlerin tamir ve onarımların zamanında yapılmaması konusunda belediye yetkilileri duyarsız kalınca şehirdeki yaşam kalitesi oldukça düşüyor. Şehir içinde hemen birçok yerde bu tür manzaralarla karşılaşmak mümkün olduğu için özel bir adres vermeye de gerek yok. Ancak yapılan bir çalışmanın ardından günler, haftalar ve bazen aylar geçtiği halde mevcut durumun değiştirilmemesi duyarsızlığın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmaları planlayan, plana göre çalışmaları yürütüp sonuçlarını denetleyen bir birim oluşturmak zor olmasa gerek.

Bakımsız, atıl durumdaki alanların değerlendirilmesine, düzenlenmesine yönelik çalışmaların olmamasının bir sonucu olarak şehir içinde mera gibi alanlar, hayvan otlatma alanları, kış mevsiminde kurbağalara, yaz mevsiminde sivrisineklere yuva olan alanların bulunması, çöplük haline gelen, ot yığınlarının kapladığı alanlar şehrin yaşam kalitesine olumsuz etki yapmaktadır.

Etkin bir ulaşım sisteminin yol alt yapısı, bağlantı yollarının çok yönlü, çok seçenekli olarak geliştirilmesi, çıkmaz sokakların ortadan kaldırılması, uzun bağlantı yolları yerine kısa aralıklarla ve rahat bağlantı noktalarının çoğaltılması, geniş yol ağı, araç akışının olduğu alanlarla park alanlarının, yaya yollarının ve yeşil alanların düşünülerek yapılması, bina alanlarının dikkate alınması gibi çalışmalar yaşam kalitesini etkileyen en önemli unsurlardandır. Şehrin ulaşımında kullanılan yolların kalitesindeki bozukluk insanlara adeta işkenceye dönüşebiliyor. Yolların genişletilmesi, şehir içi trafik akışının düzenlenmesi gibi çalışmalar insanların hayatlarını kolaylaştırabildiği gibi zorlaştırabiliyor. Şehir içinde ulaşım sistemindeki dağınıklık, düzensizlik, standart bir durak sisteminin olmaması, duraksız yerlere yönelik düzenlemelerin olmaması ulaşımı karmaşaya dönüştürebiliyor. Kütahya ili ulaşım, araç park sorunu ve yol düzeni konusunda en sorunlu illerin başında geldiği söylenebilir.

Şehirde yaşayanlar, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma konusunda sahip oldukları haklarını gerektiği gibi kullanabildikleri oranda yaşam kalitesi de olumlu bir şekilde yükselmektedir. Katılımcı yönetim anlayışı diye tanımlanan anlayış şehirdeki yaşam kalitesine etki eden en önemli unsurlardan birisidir. Tek taraflı kararlar alıp uygulama yerine vatandaşa danışma, bilgi verme, memnuniyet derecesine ilişkin algıların tespiti gibi çalışmalar katılımcılığın göstergeleridir. Belediye encümenini toplayıp tek yönlü olarak her ay kullanıcılardan katı atık toplama bedeli adı altında vergi almak katılımcı olmayan bir belediyeciliğe örnek olarak gösterilebilir.

Yeni uygulamalar konusunda eğitim, bilgilendirme çalışmalarının yapılması belediyelerin veya diğer kurum ve kuruluşların vatandaşı eğitme çalışmalarından birisidir. Bu durum şehirde yaşamanın bir gereğidir. Şehirde hayata geçen bir uygulama, yine ilk defa hayata geçen yasal bir düzenleme konusunda şehirde yaşayan insanların bilgilendirilmesi, eğitilmesi, yönlendirilmesi yaşam kalitesine olumlu etki eden unsurlardır. Kütahya ilinde birkaç yıldır güya uygulanan katı atık ayrım sistemi konusunda, çöplerin toplanma sistemi konusunda yapılmış bir çalışma başta olmak üzere hemen hiçbir yeni uygulama konusunda böyle bir çalışmanın yapılmadığı bilinmektedir. Daha kimbilir ne tür uygulamalar vardır ama bilgilendirme olmadığı için kimse haberdar değil. Benzer bir durum yolunuzun üzerinde gördüğünüz bir kazı çalışması, bir yapım çalışması, bir düzenleme çalışması konusunda da hemen hiçbir bilgilendirmenin olmadığına şahit olmuşsunuzdur. Çoğu zaman çevredeki kişiler ya çalışanlara ya da çevredekilere işin ne olduğunu sorup öğrenmeye çalıştığını görürsünüz. Bu tür çalışmalarla ilgili açıklayıcı, bilgilendirici çalışmaların yapılmaması, bazen yapılıp bazen yapılmaması sistemli bir çalışmanın, temel bir bakış açısının olmadığının bir göstergesidir.

Belediye, şehirde yaşayanlar arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda yapacağı çalışmalarla da yine şehirdeki yaşam kalitesine olumlu bir etki yapabilir.  Kütahya ilinde toplumsal hayatı ilgilendiren, herkesin bildiği, katıldığı bir sosyal ve kültürel faaliyet nedir diye sorulsa hemen hiçbir şey söylenemez.

Ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar şehir hayatının en göze çarpan yönlerinden birisidir. Kütahya ili bu yönüyle şanslı sayılabilecek illerden birisi durumundadır. Ancak buna rağmen önemli eksikliklerin olduğu görülüyor. Park alanı olarak düzenlenen yerlere bakıldığında ortak bir standart görebilmek neredeyse imkansız. Kırk yamalı bohça misali kaç tane park alanı varsa o kadar sayıda düzenleme çeşitliliği ile karşılaşabiliyorsunuz. Sadece ağaç dikmekle, çim alanların etrafını çevirmekle veya çim, çiçek dikmekle park olma niteliğinin kazanılamayacağının bilinmesi gerekiyor. Şehrin etrafında Enne Barajı ve Çamlıca Mesire yeri gibi piknik alanları var ancak bunlar Orman İdaresine bağlı olarak işletiliyor. Üstelik buralar da doğal olarak var olanların düzenlenmesi ile oluşturulmuş. Sıfırdan düzenlenerek dönüştürülen alanlar kazanım olarak görülebilir. Aksi takdirde doğal olanı sahiplenmeyi bir kazanım olarak görmemek gerekir. Belediyeye ait, belediyenin göğsünü gere gere burasını biz düzenledik ve vatandaşımızın hizmetine sunduk diyebileceği bir yerinin olması şehirdeki yaşam kalitesine katkı olarak sunulmalıdır.

Çevre kirliliği, çamur, çukur, su birikintilerinin yaygınlığı, çöplerin etrafa dağılmasına karşı önlem alınmaması, sokak hayvanlarının çöpleri etrafa yayması, her tür sokak hayvanının her yerde gezip dolaşması gibi durumlar şehirdeki yaşam kalitesine yönelik göstergelerdir. Bunları Kütahya’da görmek vakayi adiyedendir denirse haksızlık edilmiş olmaz.

Şehirlerin geçmişi, hafızası konumunda olan mezarlıklar konusunda yapılanlar, mevcut durum da şehirdeki yaşam kalitesinin ve ölülerimize gösterdiğimiz saygının bir göstergesidir. Bu konuda şehrin tam ortasında kalmış Musalla Mezarlığına bakılarak bir değerlendirme yapılabilir.

Kentsel dönüşüm alanlarının planlanması, projeler geliştirilip uygulanması, kentsel dönüşüm ve gelişim alanlarının etkin bir şekilde ve zamanında planlanması, hangi alanların kentsel dönüşüm ve gelişime ihtiyaç duyduğunun belirlenmesinde en kötüden başlamak gerekir. Cazibe merkezi olan yerler zaten kendiliğinden çözümleri bulabilir. Önemli olan en kötü yerleri öncelikle ele almak gerekiyor.

Toplum içinde sorunlu alanların belirlenmesine yönelik sosyal çalışmalar, araştırmalar yapılması gerekiyor. Dilenen insanların olması, ekonomik yönden yetersiz olanların durumlarının belirlenmesi, yaşlı, hasta ve bakıma muhtaç insanların takibi, sokakta kalan kişilere yönelik çalışmalar, binaların bakım ve onarımı konusunda belediyece standartlar belirlenmesi, bina sahiplerinin bu yönüyle uyarılması, takip edilmesi, yönlendirilmesi gibi çalışmalar yaşam kalitesi adına yapılması gerekenler olarak listeye dahil edilmesi gerekiyor.

Şehirde yaşam kalitesi arttığı oranda gelişme ve ilerleme de ortaya çıkacaktır. Bu konuda başta yöneticiler olmak üzere etkili, yetkili kişi ve kuruluşların çaba göstermesi gerekiyor.

Ali Hikmet DEMİR

Görüş ve Değerlendirmeleriniz için……

alihikmetdemir@gmail.com

 
Toplam blog
: 17
: 937
Kayıt tarihi
: 05.01.11
 
 

İnsanlar toplu halde yaşamak zorunda olan varlıklardır. Toplu halde yaşamak insana kolaylıklar, i..