Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '12

 
Kategori
Kentleşme
 

Şehirli olabilmek nedir?

Şehirli olabilmek nedir?
 

( KALDIRILAN İLK ADIM ANITI )


Bir öğlen vakti  Samsun’da bulunan meşhur ATATÜRK Heykelinin önünden geçiyordum ki;  Bölge İdare Mahkemesinin altında bulunan Kültür Müdürlüğü’ne ait Galeriden çıkan 2-3 ufak çocuk gördüm… Zaman zaman o galerideki sergileri geziyor, orda ise eserlerin sahipleri ile sohbet ediyor, moral veriyor, bilgeliklerinden de ayrıca faydalanıyorum.

İçeri girdiğimde Alpaslan ilköğretim okulunun elişi sergisi ile karşılaştım.

Sergiyi sadece o ilkokula ait ilköğretim okulu öğrencilerinin gezdiğini görünce içim burkuldu. Erişkin olarak sadece ben vardım. Gördüklerim inanın şaşırttı beni , öğle güzel resimler vardı ki bunların o küçücük beyinlerden, ellerden çıktığına inanamadınız. Yaklaşık yarım saatlik bir incelememde serginin ancak yarısını gezebilmiştim. Çok büyük miktarda çok çeşitli eserler vardı… Resimler, biblolar, metal işlemeler…

 

İşim olduğu için çıkmak zorunda kalmıştım, Atatürk heykeline doğru yürürken, heykelin çevresinde şehir dışından geldikleri her hallerinden belli bir grubun fotoğraf çektiğini , çevredekilerden bilgi almaya çalıştığını izledim, Samsun’lu oldukları her halinde belli olan çevredekiler sorulan sorulara cevap veremiyorlardı, şaşırdım… 

Sordukları sorulardan bir tanesi ;  Mustafa Kemal’in Samsun’da nerede karaya çıktığı idi, yoksa bu heykelin olduğu yerde mi ? Bu soruyu o gün boyunca gördüğüm her keza sordum, doğrusunu bilen yoktu, şaşkınlığım iyice arttı, İnsanlar yaşadığı şehirlerine bu kadar yabancı olabilirmi idi?  Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 günü  ( şimdi doldurulduğu  için hemen hemen denize 200 m uzakta kalan Samsun Büyük Oteli ile Kapalı Spor Salonunun hemen hemen ortasında kalan , Mustafa Kemal’in yanında bulunan üç asker ile arkasında barışın simgesi zeytinden bir taç ve elinde meşale tutan gençlerin heykelin bulunduğu yerde o zamanki adı ile “ Tütün İskelesi” olarak anılan yerde karaya ayak basmıştır. 

Yeri burası olmamakla birlikte o güzelim heykel 12 Eylül Yönetimi tarafından “muzır” bulunarak kaldırılmıştır. Nerede olduğu bilinmemektedir. 

İkinci Soru ise “Mustafa Kemal’in şaha kalkmış at üzerindeki heykelinin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı idi “. Bunu da bilen yoktu. 

Samsun’un sembolü olarak genel kabul gören bu heykel 1931 yılında heykeltıraş Kriphel tarafından Avusturya’da yapılarak Samsun’a getirilmiş ve monte edilmiştir. Avustuyalı Heykeltıraş Kriphel’in ülkemizde başka eserleri de vardır. En çok bilinenleri Sarayburnu ve Konya’da bulunan Atatürk heykellerinin yapında Afyonkarahisar Zafer Anıtıdır. 

Tamamen bronzdan  yapılmış heykel ; dört metrelik bir kaide üzerine oturtulmuştur, olup 4,75 m yüksekliğindedir. 

Üzerinde bulunduğu kaidenin cephelerinde iki kabartma rölyef  ve öteki yanlarında da yazılar vardır. Rölyeflerde;  iskelede sandalın yanında bulunan kişiler görülmektedir. Bu insanlar, mermi ve cephane taşımaktadır. Arkalarında, bir de top arabası görülmektedir. Diğer rölyefin  ortasında Mustafa Kemal , tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmaktadır. Başı halka dönük, halk ile el ele bulunmaktadır. Yanları Türk ulusunun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile doludur.

Heykelin kaidesindeki yazılar ise "Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıktı.", "Bu heykel, Samsun Vilayet Halkı tarafından 29 birinci teşrin 1931 tarihinde dikildi." 

Aslında bu sergi ve gezginlerle ilgili yazacaktım ama, öncelikle biraz da bilgi vereyim dedim.

Bir şehirli olmanın en büyük belirtisi yaşadığınız yer hakkında bilgi sahibi olmaktır, birlikte yaşadığınız , aynı havayı soluduğunuz insanlar hakkında bilgi sahibi olmaktır, denizine girmek, kaldırımda yürümek, şadırvanından su içmektir, yaklaşık beş on yıldır bir siteleşme başladı, adam evinden çıkıyor, arabasına biniyor işine gidiyor, işten çıkıyor arabasına biniyor, evine dönüyor, çevresindeki hiçbir şey ile ilgilenmiyor,  sitedeki etkinlikler dışında kimse ile görüşmüyor, yıllık izninde de şöyle bir ufak Akdeniz veya Ege turu yapıyor, sorsanız şehrinin hiçbir yerini bilmiyor… Hele çocuklar onlara daha çok acıyorum, inanın… Ondan sonra da sorarsanız “ ben şu şehirliyim diyor”  

Acaba gerçekten dedikleri şehirliler mi ? Peki ya sizce ?

 
Toplam blog
: 26
: 3666
Kayıt tarihi
: 02.03.07
 
 

Eskişehir doğumluyum, bütün öğrenim hayatım Eskişehir'de geçdi... Kaç iş değiştirdiğimi ben bile ..