Şehit Haberleri Kanıksandı mı ?

"Ateş düştüğü yeri yakar" deyip taziye dileklerinin ardından cenaze törenlerine katılım. Cenaze kortejin de ve kentte gençliğin galeyanı, sonra! Bütün hayat cenaze evi dışında normal seyrinde.

Zaten gündelik olay haline gelen tek rakamlı şehit haberleri sıradan gibi, haberleri medyada küçüldükçe küçülüyor. Artık trafik kaza heberleri ile farkı yok gibi.

Vatanın bir "çakıl taşının" verilmesi dışında kutsal bildiğimiz vatanın üniter yapısını savunan değerler, her alanda erozyona uğratılarak teröre, siyasi ikbal ve seçim hesapları da karıştırılmak suretiyle gevşeklik gösterilirken; demokratik gelişme ve AB uyum çalışmaları gölgesinde, güya demokratik açılımla yumuşaklık gösterip terör örgütü sempatizanı gösteriler, demokratik anlayışla karşılanır olmuştur.

Bu bir ucu siyasi örgüt içinde yer alan üniter devlet karşıtı çevreler, terör örgütüne potansiyel taraftar veya sempatizan oluşturmaktadırlar. Bu hareketler polis kordonu altında yarı kontrollü ( medyadan terörist başı yandaşı ve PKK yandaşı flama-renkleri, sloganları ve resimleri görmekteyiz ) olarak yapılmaktadır. Bu konuda ki sözde demokratik isteklerini mecliste dillendirdikleri "bu sorun ekonomik ve askeri tedbirlerle çözülmez " ( 2. sınır ötesi harekat tezkere görüşmelerinde) demelerinden ayrılıkçı ajitasyon ve bölücü çalışmalarının esas maksatları olduğunu daha nasıl dile getireceklerdir.

Bütün bu açık ülke güvenliği tehdit altında iken vatanın her ilinden her köyünden şehitler toprağa verilirken, memleketin yönetiminde söz sahibi olanlar ülke topraklarında karakollar basılıp onlarca şehit haberleri olurken, özel hazırlanmış futbol sahalarında düğünler yapabilmekte, kentlerde, kasabalarda şenlikler festivaller aksatılmadan eğlence coşkusu ile toplum gerçek tehlikenin umarsamazlığına alıştırılmaktadır.

Biz seksenli yıllardan önce şehit denilince Çanakkale şehitlerini, İstiklal Savaşı şehitlerini anımsardık, buna yetmişli yılların ortalarında kıbrıs şehitleri katıldı. Bunların yanında elbette kazaen şehitleride (Deniz-hava şehitleri) biliyorduk.

Fakat bugün şehitlik cenaze törenlerini bir tarafa bırakırsak sanki kanıksandı (Kanıksanmak: Bir şey çok yinelenmek yüzünden etkisiz kalmak, etkisiz bırakmak ). Sanki şeyhülmuharrin "Hep bunu yazarsak okuyucu bıkar, hükümet de kanıksar diye yazamıyorum" (B. Felek) dediğinin tersini bu nedenle halk kanıksasın diye içerden ve dışarıdan destekleyenler mi var. Ki öyle olduğu görülmektedir.

Biz Türkiyede yaşayan tüm vatandaşlar olarak, kardeşçe daha rahat ve uygar, üstün yaşam standardı için birlikte çaba harcamak varken, barış ve huzuru bozmak isteyen çevreler bölücü emellerini gerçekleştirmek için her yolu mubah görürken, ülke yöneticileride kendi ideolojileri ve iktidar devamı için devletin temel ilkelerini erozyona uğratmaktan geri kalmamaktadırlar. Bunun adı demokratik gelişim veya demokrasi olamaz.

Malesef bugün gelinen durum karakoların taşınmasını gerektirecek noktaya geşmiş olmasıdır. Hal böyle durumdayken işte siyasetten yansıyan son tablo; "CHP ve MHP’nin üzerinde uzlaştığı ancak AKP’nin yanaşmaması nedeniyle okunamayan terör bildirisinde, Aktütün Karakolu’na yönelik bölücü terör örgütü PKK’nın düzenlediği saldırı kınanarak “Bu son saldırı daha önce ülkemizdeki sivil ve askeri hedeflere yönelik başka saldırılarda da görüldüğü gibi PKK terörünün merkezinin ve saldırı üssünün Irak’ın kuzeyinde olduğunu bir kere daha kanıtlamıştır. Bu nedenle TBMM, PKK’nın Irak’ın kuzeyinden tasfiye edilmesinin öncelikli bir hedef olduğu görüşündedir” deniyordu.

Öyle görülmektedir ki bu görünüm, durumu idare ederek yürütmek, ölen şehitleride demokratikleşme zayiatı olarak değerlendirmektedirler. Ama unutulan bir gerçek vardır hak yerini bulur. Müsebbibler akıtılan bu şehit kanında elbet bir gün boğulurlar.



Şehit haberleri: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=119738