Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

Şehit Madenci babasının eski ve yeni ayakkabısı...

Şehit Madenci babasının eski ve yeni ayakkabısı...
 

Ermenek'te maden kazasında yer altında kalan madenci Tezcan Gökçe'nin annesi oğlunun madendeki göçükte kaldığını duyduğunda, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı “demişti.

Gerçekten de rahmetli Tezcan Gökçe’nin yüzme bilmediği(!) cenazesinin çıkartılmasıyla ortaya çıktı!

Tezcan Gökçe’nin annesinin, o anki görüntüsü tahammül edilemeyecek kadar acı vericiydi. 

Dün kalbimize bıçak gibi saplanan bir görüntü daha geldi. Kim bilir kaç milyon insan o görüntüleri izlediğinde gözleri dolu dolu oldu. Ve kim bilir kaç milyon insan hıçkırıklara direnemeyip sarsılarak ağladı.

Olay medyaya, "Ermenek'te yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden Tezcan Gökçe'nin babasının yırtık ayakkabıları, görenleri duygulandırdı" sözleriyle yansıdı. Tabi babanın ‘param yok, ayakkabı alamadım. Maaşımı alınca (yoksulluk maaşı, aylık 260 lira) alacağım. Param olsa böyle ayakkabı ile ortaya çıkar mıyım?’ Bu sözler hepsindan acıydı!

Bakmayın siz medyanın "ayakkabı" dediğine...

Benim de yakından tanıdığım o kara lastiğe...

Valiliğin bir vatandaşa yardım adı altında, sosyal devletin gereğini yerine getirdiği 10 liralık o kara lastiğin adı ayakkabı falan değildir.

Gerçek adı"Cızlavet"tir o kara lastiğin.

70'li, 80'li ve hatta 90'lı yıllarda yoksulluğun simgesiydi cızlavet. Ancak görüldü ki, Anadolu’nun birçok köyünde hala giyiliyor. Devlet de sosyal devlet olmanın gereği olarak vatandaşına, yepyeni bir cızlavet alarak, garibanı sevindiriyor!

Önceki gün herkes o ayakkabıları ve o ayakkabıların sahibini konuştu durdu. Her bir kare fotoğraf ayrı bir çığlık, ayrı bir isyan dalgasıyla karşılandı.  Bir tarafta 1.370 milyar liralık Kaç-ak Saray, öbür yanda 10 liralık cızlavet!..

Basına yeni bir haber yansıdı. Bakanın 10 bin dolarlık ayakkabısı diye… Bir tarafta 10 liralık cızlavet, öbür tarafta 10 bin dolarlık ayakkabı giyen bakan!

Dün bu konuda yaşanan bir başka gelişmeyi anlatan haber… Bölgenin kaymakamı, yırtık cızlavetleri olan Rahmetli Tezcan’ın babasına yepyeni cızlavet hediye etmiş! 

Hangisinin daha acı söyler misiniz? 

Ayağındaki yırtık cızlavetiyle oğlunu ebedi yolculuğuna uğurlayan babanın tarifi, tamiri mümkün olmayan acısı mı? Yoksa yırtık cızlavetlerin yerine yeni cızlavetleri o babaya marifetmiş gibi hediye eden kaymakamın ayıbı mı?

Hangisi hali daha utanç verici?

Bildiğiniz gibi madendeki kaza 28 Ekim günü yaşandı. Acılı baba 20 gündür oğlunun cesedinin madenden çıkarılması için madende nöbet tutuyor. 20 gündür babanın ayağındaki yırtık cızlaveti görmeyen göz, olay medyaya yansıyınca harekete geçiyor. "Sen ancak buna layıksın" diyerek toplam fiyatı 10 lira etmeyen aynı cızlavetten alıp getiriyor. Onu da medyaya reklam yaparak madencinin babasına takdim ediyor.

Gördüğünüz gibi sosyal devlet olmanın gereği, böyle yerine getiriliyor. Ne bir elin verdiğini öbür el görmeyecek hadisi, ne de vatandaşın onuru…

Dersiniz ki bir yoksula, bir acılı babaya değil de, ekranlarda aciz tavırları, sıradışı endamlarıyla boy gösteren "Bu benim tarzım" yarışmasındaki kızlara sponsor olmuş! Haberi okuduğumda,“İşte yeni Türkiye" dedim. 

İmanı ve vicdanı olan iyi baksın bu fotoğrafa. Bir garibanın oğlu öldükten sonra mı onun gariban olduğunu anlayacaktık biz? O utanç bir yumruk gibi suratımızın ortasına inince mi görecektik çaresizliği? 

Eğer durumumuz buysa, insanlık bizi, biz insanlığı çoktan unutmuşuz demektir. 

Biliyorum...

Bu fotoğraf birkaç gün daha tartışılacak. Sonra yine unutacağız. Sonra facebook'ta ve twitter'da keyif mesajları atacağız. 1.370 milyar liralık sarayda oturanları elimiz kabarıncaya kadar alkışlayacağız. Sonra işçi hakları yine yenecek. Neticede; zenginler yine zenginleşecek. Sonra yeni ölüm haberleri gelecek.
 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..