Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi

“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.”

Mehmet Akif ERSOY

18 Mart Şehitler Günü. Bugüne adını veren Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü. Aziz şehitlerimiz pek çok etkinlikle anılıyor bugün şükran duyguları içerisinde.

Dünya tarihinde bir dönüm noktası Çanakkale Zaferi. Yıl 1915 Mart'ın onsekizi. İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan en büyük üç filo Çanakkale Boğazı'na giriyor. Her yan toz duman. Alevler yükseliyor. Yıkıntılar… Havan toplarının alevleri… Sarsıntılar… Görünmez olan gemiler… Barut kokuları… Patlamalar… Mayınlar… Güverteden yükselen kesif duman.

(*)Nisan’ın 25’i… 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal’in düşündüğü noktadan geliyor düşman saldırısı. Cephanesi biten askere “Süngü tak” emrini veriyor.

Daha sonra;
“Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir” diyor.

Ve…

Tarihin bu en büyük siper savaşı başlıyor. Hiçbir asker siperlerden ayrılmıyor. Şehit düşenlerin yeri ise hemen dolduruluyor. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyor. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyor. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atanıyor. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet ediyor. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmuyor.

Ve…

Türk Ordusu büyük bir başarı kazanıyor. 250 binin üzerinde askerimiz şehit düşüyor Çanakkale Savaşları'nda. Düşman kayıpları daha fazla.

1934 yılı Anzak anma törenlerine Atatürk'ün gönderdiği mesajı paylaşalım istiyorum.

“Bu memleketin topraklarında

kanlarını döken İngiliz, Fransız,

Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar!

Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.

Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz.

Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!

Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.

Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.

Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

Mustafa Kemal ATATÜRK

(*)Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Şehidlik, İslâm'da en büyük mertebedir. Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yücedir. Âhirette en büyük rütbenin Peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehidlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından affedilmektedir. Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en mühim esaslardan biri "ölürsem şehidim, kalırsam gazi..." inancıdır. Bu durum, ayette "iki güzelden biri" şeklinde ifade edilmiştir. (Tevbe Sûresi, 52) Yani, mü´min için savaşta iki güzel neticeden biri vardır: Ya galip gelecek, ya şehit olacaktır. (İbnu Kesir, IV, 102; Nesefi, II, 130)

Bir dönüm noktasıdır Çanakkale Zaferi. Buram buram kahramanlık ve fedakârlık kokar. Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Ulusu’nun nasıl bir vücut olduğunun en büyük göstergesidir.

Aziz şehitlerimizi şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey, yolcu şu toprak için can veren erler,
Hakk'ın bu verli kulları taş türbeye girmez,
Gufrana bürünmüş yalnız fatiha ister.

MEHMET AKİF ERSOY
……………………………….

KAYNAKLAR:

“http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=2090”

“http://www.memocal.com/bgvh/CanakkaleZaferi.asp”

“http://web.iyte.edu.tr/sks/html/sks1tr/canakkalezaferi.html”

(*)Alıntı