Şehven yazılmıştır!

Anadilimiz Türkçeyi yeteri kadar sevmememiz, dikkatsizliğimiz ve de dil yozlaşması, yabancı hayranlığı yüzünden dilimizi bozuyor ya da bozanlara uyuyoruz daha doğrusu horul horuz uyuyoruz!

Dil yozlaşmasının yol açtığı gülünç olaylardan bikaç örnek vereyim de bu işi(!) nerelere kadar götürdüğümüzü bir görün!.. Bir öğretmen arkadaşımız not çizelgesinde yanlışlık yapmıştı. Yanına "yanlışlıkla yazılmıştır" anlamına gelen "sehven yazılmıştır" yazacağı yerde "şehven yazılmıştır" yazmasın mı?! Alay ettik, bunu hangi şehvetli zamanında yazdın diye sorduk, bir şey diyemedi...

Bir bankada müşteri nüfus cüzdanını getirmeyi unutmuştu. Bankada bir tanıdığın varsa ona söyle, bir kağıda "marufumdur" yazıversin, dediler. Kural böyleymiş. Adamcağız "marufumdur" yerine "masumdur" yazdı...

Adam gence soruyor: "Zevceniz var mı?" Genç eş, karı anlamına gelen bu sözcüğü bilmediği için, "cezvem yok" diyor!

Eski kafalı biri bir kadına evlenme teklif ediyor: "Desti izdivacınıza talibim" diyor. Kadıncağız, "Benim satılık malım yok" diyor!

Hukuk fakültesinde profesör öğrencilere bir hukuk problemi soruyor. "Şunun hakkında dava açarız" diyorlar. "olmaz" diyor hoca. "Bunun hakkında dava açarız", "olmaazz!" En sonunda pes ediyorlar, "Bilemedik siz söyleyin hocam" diyorlar. Hoca bakın ne diyor: "Sizin ifade edişiniz yanlış bir kere. Dava açarız sözünü köylü memet dayı da söyler. Hukuk adamı olduğunuz belli olmalı. Dava ikame eyleriz demelisiniz."

Yaa böyle işte! Bütün sorun burda. Yabancı söz paralayanlar ne kadar kültürlü olduklarını kanıtlamak istiyorlar, halktan uzaklaşıyorlar. Mahkemede yargıç şikayetçiye soruyor: "Bu adamdan müşteki misin?", Adam boynunu büküyor, "Hayır, müşteri değilim" diyor. Yargıç sanığa, "Sabıkan var mı?" diyor. Sanık ne dese beğenirsiniz?.. "Benim Allahtan başka kimsem yoktur efendim!"

Daha örnek çok. Devamı gelecek sayıda...