Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '14

 
Kategori
TV Programları
 

Şehzade Mustafa'nın acıklı ölümü

Muhteşem Yüzyıl’da Şehzade Mustafa’nın ölümüyle ilgili çok yorum yapıldı, sanal alem yıkıldı. Ben de naçizane yorumlarımı aktarmak istiyorum. Şehzade Mustafa’nın ölümünün ardından bence yapılması gerekenler:

1. “Hepimiz Şehzade Mustafa’yız” yürüyüşleri düzenlenmeliyiz.

2. Atatürk'ümüz ortaya çıktığı, Saltanat’ı yıkıp Cumhuriyeti kurduğu için şükür duaları etmeli, Cumhuriyet’in kıymetini daha çok bilmeliyiz.

3. Teknolojinin gücünü hatırlayıp, yaklaşık 460 yıl sonra talihsiz bir şehzadenin hatırlanıp ölümüne ağlanmasına, türbesinin ziyaret edilmesine, itibarının iade edilmek istenmesine aracı olabileceğini bilmeliyiz. Warhol boşuna “herkes 5 dakikalığına ünlü olacak” dememiş, buna rahmetliler de dahil.

4. Sanallığın doruğunda yaşayıp Kanuni’ye suç duyurusunda bulunan vatandaşıma da “alo hemşerim, olay olalı 460 yıl oldu” demeli. “Ben daha yeni duydum” derse, “Osmanlı tarihi derslerinde uyukluyor muydun?” diye sormalı.

5. Murat Bardakçı ve İlber Ortaylı gibi değerli tarihçilerimiz Muhteşem Yüzyıl gibi dizilere tarihi çarpıttıkları gerekçesiyle asla kızmamalı. Bu dizi olmasaydı, haftalardır ne konuşacaktınız yahu? Dizi, en şahane Tarih hocalarının başaramadığını başarıp tarihe ilgiyi ve saray, türbe, müze ziyaretlerini artırmadı mı? Hataları da sizin gibi bilgili kişiler TV’de düzeltsin, biz de öğrenelim lütfen.

6. Şehzade Mustafa’nın ölümünün arkasında o zamanın Ergenekoncuları Yeniçeriler’in bulunabileceği düşünülmeli, iddianamelere “Şehzade Mustafa’nın ölümünü tertip edip suçu Kanuni’ye atmak” eklenmeli. Bunu kanıtlamak için dijital belgeler hazırlanmalı. O zamanın paralel devlet yapısının başında Hürrem ve Rüstem Paşa’nın bulunduğu, böcek (dinleme cihazları) yerine cariyelerin kullanıldığı da bilinmelidir.

7. Muhteşem Yüzyıl’ın son bölümünde olayların aktarılışı çok acıklı, heyecanlı ve gerçekçiydi. Şehzade Mustafa beyaz giysisi içinde çok yakışıklıydı. “Acaba Mustafa’yı Mehmet Günsür oynamasa, insanlar bu kadar üzülür müydü?” diye bile düşündüm. Yalnız ağır hareketlerden çok sıkıldım, “hadi artık öldürün Mustafa’yı, yeteeerrr” diyeceğim diye korktum. Annem dizide 1 saat uyudu, “Mustafa öldürüldü mü?” diye sıçradı, zavallı şehzade daha çadıra girememişti. Bu uzatmaların sebebini hepimiz artık biliyoruz ve katlanamıyoruz. Lütfen diziler kısalsın.

8. “Ecdadımıza hakaret ediliyor, dizide kadınlar açık giyiyor” diye şikayet edenler. Size kötü bir haberim var. Dizinin devamını söylemek gibi olmasın ama, Bayezid ve 6 torun daha öldürülecek. Artık insanlar her şeye hamasi bakış açısıyla değil, objektif bakmayı öğrensin. Kanuni ya da başka bir padişahın yaptığı hatalar, onların tarihteki değerini asla küçültmez, gerçekte insan olduklarını gösterir.

Bazı satırlarım mizahi gibi gözükse de, olayın tirajik boyutunun farkındayım. Sadece toplumun gerçeküstü davranışları karşısında hayret içindeyim. Ben  “sebebi ne olursa olsun, evlat katili olmak kabullenilemez” düşüncesindeyim. 2011’de TRT’de yayınlanan Yamak Ahmet dizisinde anlatıldığı üzere, Şehzade Mustafa’nın çadıra gitmemesi için kendisine uyaranlara cevabıyla yazımı bitirmek istiyorum: “Allah bu canı babam eliyle verdi, alacaksa varsın babam eliyle alsın. Bizde baba buyruğuna karşı gelecek göz mü gördünüz?”

15 Şubat 20014 

 

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..