Şeker bayramı mı, ramazan bayramı mı?

Kendilerini dinsel olgulardan, dinsel kavramlardan, daha doğrusu topyekün 'din' den sorumlu görenler, 'din' i ekmek kapısı haline getirip nemalananlar,
yine 'din'i siyasete bulaştırıp oy avcılığı yapanlar şimdi de bayramlarımızı polemik konusu yapıyor.Böyle bir zihniyetin birleştici olmadığı, hiç bir zaman da olamayacağı, her gün biraz daha netlik kazanmasına rağmen ısrarla bu çabaları devam ediyor. Yazık, çok yazık...

Adı ister 'Şeker Bayramı' olsun, ister 'Ramazan Bayramı' olsun.
Ne fark eder?Sonuç itibarı ile üç gün süren dini bir bayramımızdır.
Herkes, dinimizin şahaneliğinden, mükemmeliyetinden, hoşgörüsünden nasibini almalı, almalıydı diye düşünüyorum.

Önemli olan, bayramı en güzel şekilde yaşamak değil midir?

Diyelim ki adı, 'Şeker Bayramı', diyelim ki adı 'Ramazam Bayramı' :
Bir başkasına göre diğerini telafuz eden dinden mi çıkar?Kaldı ki, dini emirlerimiz arasında bu bayramımızın şu veya bu şekilde adlandırılacağına dair bir hüküm yoktur.

Önemli günlerimizde tatlı ikramı geleneklerimiz arasında değil midir?
Bayram namazı çıkışı cami önlerindeki şeker ikramı,
evlerimizde bayram süresince şeker, şekerleme ve tatlıları bolca bulundurmamız neyin ifadesidir?Ramazanın sağlıklı ve huzurlu geçtiğinin göstergesi,
bayramımızın hatta her günümüzün ağız tadıyla geçirilmesinin dilek ve temennileri değil midir?

Tekrarda fayda var;Adı ne olursa olsun, bu bizlerin dini bayramıdır ve önemli olan da bayramı en güzel şekliyle yaşamaktır.Malum çevrelerce, bayramlarımıza dahi müdahalede bulunularak, huzursuzluk çıkarmak, fitne ve ayrılıklar yaratılmak isteniyor, bu marifet sayılıyor.

Oysa ki, bizim gönlümüz çözücüden değil, birleştirici olandan yanadır.
Her kim olursa.Ağız tadınız bozulmasın...