Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '11

 
Kategori
Kitap
 

Şeker Portakalı ve Düş Gezgini Bir Çocuğun Öyküsü: Zeze

Şeker Portakalı ve Düş Gezgini Bir Çocuğun Öyküsü: Zeze
 

Şeker Portakalı


Bundan sonra her fırsatta sizlere beğeneceğinizi umduğum kitaplardan ve yazarlarından bahsedeceğim. Bu hafta için seçtiğim yazar, José Mauro de Vasconcelos ve bu hafta elime geçen üç kitaplık serisi. Serimizin kahramanı küçük Zeze ve onun üç kitaplık öyküsü; Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım ve Delifişek. Eminim birçoğunuz en azından Şeker Portakalı ismini duymuşsunuzdur. Kitaba yer vermeden önce biraz yazarından bahsetmek istiyorum. Vasconcelos, karışık bir coğrafyanın, Kızılderili bir anne ve Portekizli bir babanın çocuğu. Çok yoksul bir ailede doğmanın ve birçok işte çalışmanın zorluğunu kazanca dönüştürmeyi, edebiyatına malzeme etmeyi bilmiş biri. Şu an Türkiye de en çok okunan yabancı yazarların arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yazarın tanınması Beyaz Toprak isimli eseriyle olsa da, dünya da üne kavuşması Şeker Portakalı(1968)  adlı eseriyle olur.    Vasconcelos, Şeker Portakalı romanını on iki günde yazdığını açıklar.“Ama onu 20 yıldan fazla yüreğimde taşıdım ” der. Aslında kitap da yazarın hayatından izler bulmak mümkün, yüzmeyi sevmesi, tıpkı Zeze gibi maddi sıkıntılarla dolu bir hayat geçirmesi … Yazar muhayyilesini kitaba başarıyla aktarıyor.

FAKİR AİLENİN YARAMAZ ÇOCUĞU

Peki, kitaplarımızın başkahramanı Zeze, o kim? Çok fakir bir ailenin en yaramaz, ama beş yaşında kendi kendine okuma yazma öğrenebilecek kadar zeki çocuğu.  Serinin ilk kitabında karşımızda dört beş yaşlarında çıkar, son kitap Delifişek’te ise, yeniyetmelikten kurtulmuş bir delikanlı olarak buluruz. Bir çocuğun büyümesi, fakirlikten, zengin bir aile tarafından evlat edinilmesi ve yeni ailesinde yaşadığı sorunlar, birbirlerini kabul etme süreçleri, âşık oluşu ve en önemlisi kurduğu hayallerle bizi sarmalayan bir eser. İlk dostu olan şeker portakalı ardından kurbağası ve büyüttüğü hayali kahramanlar. Kendi babasıyla yaşadığı sorunlar, tam babamı buldum derken sevdiği birini ilk kaybedişi ve evlat edinildiği ailesinde babasının hayallerindeki baba olmayışı… Kendine film kahramanlarından yarattığı hayali baba figürleri. Romanların sürecinde, bir çocuk için fazla olan acılar ve Zeze’nin her şeye rağmen yaşayabilmek için kurduğu hayaller ve oluşturduğu hayali dostlarla hayata tutunmasını görüyoruz. Kimi zaman Tarzan kimi zaman dünyaca ünlü bir akrobat olmayı başaran Zeze, yüreğinde ki kurbağayla büyümeye devam ediyor.
“Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok... Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız.”...

Şeker Portakalı’nda Zeze’nin sevdiği ve kendine ilk baba olarak seçtiği Portuga ile yaptığı küçük bir konuşma. Şeker Portakalı serisi defalarca basılmış ve basılmaya da devam ediyor. Aslında Zeze’nin öyküsü kütüphanelere giderseniz, çocuk bölümlerinde yer alıyor, ama bana kalırsa çocuklara, en azından ortaöğretime geçmeden okutulmaması gerek. Oldukça duygusal ve arka planı yoğun eserler. Bir çocuğun belki de yaşama olanağından fazla acı var. Ve bu durumun çocukların ruhsal gelişimini nasıl etkileyeceğini bilemeyiz.  Bu konuda duyarlılık ebeveynlere düşüyor. İşin özü, kitapları seviyorsanız ve hayallerinizi halen kaybetmediyseniz, havaların soğumaya başladığı şu günlerde sıcak bir çay eşliğinde size iyi okumalar dilerim. Güzel kitaplarda buluşmak dileğiyle.

Burcu Akkanlı -

 
Toplam blog
: 14
: 1993
Kayıt tarihi
: 07.09.08
 
 

Burcu Akkanlı kimdir? 1987 doğumlu, Celal Bayar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu şuan p..