Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '10

 
Kategori
Futbol
 

Selçuk, uçurtmayı salıverince ...

Selçuk, uçurtmayı salıverince ...
 

uçurtma


Gündemde derbi varsa, gerisi teferruat.

Anayasa, babayasa, açılım, saçılım, işsizlik, dişsizlik hikaye

İrisinden, dirisine, herkes derbiye kenetlenmiş

Sokaklar boş, yollar boş, hayat durmuş, gözler maça kitlenmiş.

Bu derbileri seviyorum, insan o gün sanki başka bir memlekette yaşıyor,

Efkarı, derdi , bir gün olsun unutturuyor, elbet kendini avutuyor.

İster ayak oyunu deyiniz, ister afyon, gerilimi alıyor, havayı soğutuyor.

Bir klasik Daum Fenerbahçe’si… Sağlamcı.. Topa hakim olan, orta sahada çoğalan.

Sanırsın zamana oynuyor. Fırsatını kolluyor.

Yıllardan beri aynı. Sigma Olumuk’tan 7 tane yiyip geldikten 3 gün sonra,

Mustafa Denizli, Ali Sam’i Yen’de tarihi fark olur demişti, Aykut Kocaman’ın golüyle Fener yine yenmişti.

Fener, Diyarbakır’ı yenemiyor, Bursa’ya son beş dakikada 2 gol yiyip yeniliyor,

Belediye’ye ceza ödüyor, Gençlerbirliğine karşı beraberlikle yetiniyor,

İnadına, gidiyor, deplasamnda Galatasaray’ı, o en kritik, altı puanlık maçta, evire çevire yeniyor. Yıllardır bunu hep yapıyor.

Gel de kızma. Mr. Daum’a.

Daha önce nerdeydiniz kardeşim!.

Galatasaray yıldızlar topluluğu bakarsan, koşar gibi yapıyorlar da

Bir şeyler eksik, oyunu bir türlü rakip sahaya yığamıyorlar.

Eskiden yazlık sinemalar vardı. Sık sık fim kopar, ahali yıldızları seyrederdi.

Kömürü bitti derlerdi. Yapıştırana kadar makinist,

Bir ıslık, bir kıyamet.

Galatasaray, kopuk kopuk…

Yazlık sinemadaki film gibi.

Ahali maçı bırakıp, yıldızları seyrediyor, yıldızlar boşluğa kayıp, kayıp kayboluyor.

Sıkıyor, üzüyor taraftarını, kazanma umudu vermiyor.

Galatasaray’a bakarsan, yıldızlar topluluğu ama takım olamıyor.

Toplama takım gibi, kimse, kimseyi tanımıyor, kimse ne oynadığını bilmiyor.

Futbolumuzda şut atan futbolcu eksikliği mi var, yoksa idmanda şut mu çalışmazlar?

Uzaktan vurma der mi hocalar?.. Vurmayı akıl mı edemezler?.

Anlayamıyorum!.

Koca maçta 2 şut, Keita’nın şutunu Volkan harika çıkarıyor,

Her sezonda tek gol atan ama onu da mutlaka Galatasaray’a saklayan

Selçuk Şahin 30 metreden vuruyor, uçurtmayı salıyor.

Leo Franco’nun önünde hız kazanıp, gol oluyor.

Selçuk gol sezonunu açıyor ve de muhtemel bu aynı maçla kapatıyor.

Görev olmuş, limit dolmuş tur.

Ezeli rakabetin getirdiği yüksek mücadeleden, hiçbir zaman güzel futbol çıkmaz.

Böyle olur derbiler. Adam adama, kıran kırana.

Fenerbahçe’de Daum, derbilerin ne olduğunu, nasıl oynanması gerektiğini biliyor, nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynatıyor. Frank Rijkaard’ı eleştirmek bana düşmez.

Yarın usta kalem, Hıncal Uluç’un bu konuda gazetesinde ‘’ben demedim mi, bu Frank bir şeyden anlamıyor’’ özel eki çıkaracağından eminim.

Dünya’nın en ünlü futbolcularından Frank Rijkaard’ın futboldan anlamadığını, buna karşılık Hıncal abi’nin her şeyi nasıl da bildiğini okuyup şaşıracaksınız.

Cünet Çakır iyi maç yönetti. Yerli yerinde.

Son dakikada ''penaltı yok muydu abi''? Sorularını duyar gibiyim.

Bence verilmesi lazımdı… Ama ilk devre Güiza’nın, atmak üzere olduğu, hatta, attığı gol de, ofsayt değildi. Tekrarda net bir şekilde anlaşılıyordu.

O kadar hata kadı kızında olur diyelim,

İster ayak oyunu, ister afyon deyin, efkarı, derdi unutturan futbola şimdilik ara verelim.

Fenerbahçe'yi tebrik edelim, memleketin acı gerçeklerine, kaldığımız yerden yarın yine devam edelim….

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..