- Kategori
- Şiir
Selefi
havalandırmaya çık bulut doğuyor gökyüzünde
böyle kuşlar olmaz olsun
örselendim kollarımdan yine
ne enikonu kurutulmuş mendilim kaldı saracak yaşımı
ne kanırtacak dermanım duvarı
gecelere denk gelen bi seyrüseferden fırlar gibi
gözleri pörtlemiş paslı çiviler
asılı kaldı sizde bi masa iki sandalye karşı karşıya
zora koşulmuş bi çift söz biri diğerinden cılız
iki büklüm cigara soluk soluğa argın
dokunsam kırılacak ince belinden çay
akacak kızılca kıyamet yüzüstü denize
çok küçükken haritanın üzerinden kırmızı kalemle geçerdim
şehirlere uğrardım kasabalara köylere
deltalara yayılırdım pıtrak kuşlarla dolu tarazlanmış ovaya
yedi katlı muska gibi dürülü kavı
ürkerdim gıcırtıyla aralanırdı gök
mor yağardı sarıların üstüne
seğirte seğirte giderdi çağla dalında yalazlanmış kanat
ağmasından anlardım uğuna uğuna çırpınarak.