Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Selim Sabit Pülten öldü mü?

Sanat ve kültür çalışmalarıyla yakından tanıdığımız bir gazeteci yazardı Selim Sabit Pülten. Onun için böylesine bir yazıyı yazacağımı hiç düşünmemiştim. Daha bir hafta önce Kütahya, Simav’dan Anadolu gazetesi’nin sahibi şair Ali Abdülkerimoğlu’nun ölüm haberini almıştık.( 9 Nisan 2008).Selim Sabit’in aniden vefatı bu üzüntümüzü bir kat daha attırdı. Allah’ım sen sabır ver demekten başka elimizden ne gelir ki. Hepimizin ergeç gideceği yere o bizden daha erken gitti. Hiçbir kimseyi üzmemek gerek, üç günlük fani ve yalan dünya da yaşıyoruz. Gelip geçici bir âlemdeyiz. Keşke biraz daha hoşgörülü olsak, onu, bunu hor görmesek, tepeden bakmasak, inancından dolayı dışlamasak. sevmeği, saygı duymayı biraz olsun yaşayabilsek. Kıskançlık ve çekememezlik gibi kötü kavramlardan ırak olabilsek.Ünlü halk Ozanımız Yunus Emre ne denli güzel ve yerinde söylüyor : <ı>Mal sahibi, mülk sahibi/ Hani bunun ilk sahibi, Malda yalan, mülk de yalan / Varda biraz sen oyalan” dediği özlü değişinden bir şeyler öğrenmemiz gerekmez mi ? Nerdesin ey vefa ? Vefa, sadece İstanbul'da bir ilçenin adı değildir.

Selim Sabit Pülten’i 1980’lerden bu yana tanıyordum. O yıllarda Ankara’da birkaç arkadaşı ile birlikte ANTOLOJİ AYLIK ŞİİR Dergisi’ni çıkarıyordu.Derginin sahibi Suzan Taştaner, Genel Yayın Yönetmeni Selim Sabit Pülten, Yazı İşleri Müdürü Yalçınkaya Arıtürk ve derginin teknik Yönetmeni İrfan Ünver Nasrattınoğlu idi. Antoloji Dergisinin ilk sayısı Orhan Veli Kanık , Özel bölümü ( Ocak 1981, S. 1 ), Cahit Külebi , Şubat 19981 , S. 2 ), Aşık Veysel , Mart 1981, S. 3 ), Fazıl Hüsnü Dağlarca, Nisan 1981, S. 4 ), Rıza Polat Akkoyunlu, Mayıs 1981 , S. 5 ), Halil Soyuer, Haziran 1981 , S. 6 ), Ayhan İnal, Ağustos 1981 , S. 8 ). Cahit Sıtkı Tarancı, Eylül 1981, S. 9 ), Tevfik Fikret, Kasım 1981, S. 11 ) ve Orhan Şaik Gökyay Aralık 1981 , S. 12 ). Gibi özel bölümlerle yayımına devam ediyordu.

Aylık Antoloji Şiir Dergisi.geniş soluklu.halen kitaplığımda bunun ciltlenmiş 12 sayısı kale gibi durmaktadır. Yararlı bir kaynak olarak kitaplığımın başköşesinde duruyor.Zaman zaman alıp okuyor, bir bebe gibi bağrıma basıp okşuyor, sarmalıyorum. Karıştırdıkça ve de okudukça bir şeyler öğreniyorum. O yıllarda Mardin’de, Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da, Harran Ovası’nda at koşturuyordum.Derler ki dergiler Türk edebiyatının köprüleridir. İşte beni, Selim Sabit Pülten’le tanıştıran belki bu adını verdiğim Aylık Antoloji Dergisi olmuştur.

1985 yılında Şanlıurfa’dan Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Şube Müdürü olarak tayınım çıktığı günlerde İstanbul’dan gazeteci, halk bilimci Dr.Tahir Kutsi Makal bana TARLA dergisini gönderirken şöyle kısa bir notu vardı :Söke’de gazeteci, yazar Selim Sabit Pülten vardır, onunla tanışmanızı tavsiye ediyorum, benimde selamlarımı iletiniz “ diyordu.Bu güzel insanı, tanışmamıza yardımmcı olan Tahir Kutsi Makalı’da 15 Haziran 1999’da kaybettik. Onu da rahmetle anmadan geçemeyeceğim.

Selim Sabit Pülten, Balova, BUTAŞ Çiftliği’nin yönetim kurulu başkanı idi. Hükümet binasının hemen karşısında CHP’nin bulunduğu binanın yan sırasında BUTAŞ levhası gözüme ilişti. İlk olarak gidip Selim Beyle tanışma fırsatını buldum. Beni güleç bir yüzle karşıladı. Çayını, kahvesini içtim, yemeğini yedim.”Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır” bu güzel sözün bağlamında bu güne değin Selim Bey’i asla unutmadım, hep saygı duydum. bu günlere kadar dostluğumuz devam etti. İşte bu yazıyı acı ve üzüntüyle birlikte yaşadığımız o güzelim günlerin anısına yazıyorum.Nerden nereye, " baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş " derler.

Selim Sabit Pülten’in vefat ettiği günlerde bir sempozyum dolayısıyla Ankara’ya gitmiştim.MAREV Vakfının hazırladığı “ Dinlerin ve Dillerin Yaşandığı MARDİN konulu uluslararası tanıtma haftasında ( 12-18 Nisan 2008 ) günleri arasında yapılan bu etkinlik sırasında Sökeli şair arkadaşlarımdan bu acı haberi öğrendim. Yanımda Aydın eski milletvekilimiz sayın M. Kemal Yılmaz da vardı. O da çok üzülmüştü. Selim Sabit Pülten 13 Nisan 2008 ‘de bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmıştı, Söke’de cenaze töreninde bulunmadığım için çok üzgünüm.

Selim Sabit Pülten, çalışkan ve üretkendi. Araştırmayı, yazmayı seven bir gönül adamı idi. Özellikle gençlere “yazı yazın, bol bol okuyun, bir şeyler yazıp karalayın” diyordu. Sökeli şair ve yazar arkadaşlara kol kanat geriyordu, maddi ve manevi açıdan hiç çekinmeden katkıda bulunuyordu. Söke’de yapılan sanat ve kültür oluşumunda her zaman yanımızda idi. Hâlâ yayımına devam eden Beşparmak, Sarızeybek, Söke Şairler ve Yazarlar Derneği’nin ilk kurucuları arasında yer aldı. Şairler, Yazarlar Derneğimizin de bir dönem başkanı oldu.( 2003). Daha sonra ikimizde denetim kurulunda yer aldık.

Uzun yıllar Beşparmak Dergisinin editörlüğünü ve genel yayın yönetmeni , yazı işleri müdürü olarak özveriyle görev yaptı. Beşparmak dergimizin Selim Sabit Pülten için özel bir sayı çıkarmasını diliyorum. Çünkü o da zamanında Talat Avcı’ya çok değer ve destek veriyordu. Talat Avcı’ nın bunu unutmamasını dilerim.Özetle söylemek gerekirse Sevgili Selim Sabit Pültenin’in Söke kültürüne, Söke’de eli kalem tutan herkese hizmetleri olmuştur, sevecendi, bağnaz değildi. Hele hele hiçte kıskanç değildi..Bizleri çalışmaya, eser üretmeye teşvik ediyordu. Söke Ovasında Selim Sabit Pülten’in sanat ve kültür bağlamında hizmetleri hiçbir zaman yadsınamaz.Geniş bir yazar , çizer çevresi vardı. Onunla birlikte gazeteci-yazar Gürbüz Azak’la tanışma fırsatını da bulduk. Bir güz akşamında evlerinde birlikte bir ikindi çayını içmiştik.1990’larda..Bu benim için unutulmaz bir anıdır..

Selim Sabit Pülten gazeteciliğinin yanı sıra birde şairdi, şiirimizi, şairlerimizi seviyordu, şiir için şunları yazıyordu: <ı>Söke şairleri yurdun her köşesindeki şiir birikiminin bir örneği gibidir.Şiir bir sevgi kaynağıdır.Yüreğin sıcaklığıdır.Yakınlaşmadır.Coşkudur.Şiir seven, şiir yazan kişi insanı ve hayatı sever. İnsanların yaşama daha sıcak ve dostça bakar. Duygulu, hoşgörülü ve dosttur. Şiir çoğaldıkça yakınlık, dostluk çoğalır, dayanışma ve başarı artar. Söke Anadolu’nun ileri adımının başladığı bir yöredir. Ege’nin ortası gibi, denizin ve doğanın ve sıcak insanların buluştuğu yöredir.

<ı>Tıpkı Salihli, Dikili, Selçuk, Alaşehir, Çeşme, Milas, Bodrum gibi sanata susamıştır.Anadolu’nun diğer ilçeleri illeri gibi, şiir sevenlerin şiir yazanların bol olduğu, şiirin boy verip hızla gelişebileceği atan yürek , akan ırmak, büyüyen kaynaktır.” Diyordu Selim Sabit Pülten Sökeli Şairler Antolojisi kitabımızın ön sözü’nde. ( 2 ).

ÖZGEÇMİŞİ VE ALDIĞI ÖDÜLLERDEN BAZILARI :

Selim sabit Pülten, 3 Mayıs 1939 ‘da Bingöl’de doğdu. İstanbul Yıldız Teknik Okulu Akşam Makine Bölümü’nden ayrılmıştı.1973’ten bu yana gazeteciliğe başladı. 1962-1964 yılları arasında Menemen Alaniçi Köyü’nde iki yıl öğretmenlik yaptı. Yedek Subay olarak bu görevini ifa etti. 1964 Yılında İstanbul’da Set Kitapevini kurdu. Ünlü yazarların şiir, hikâye, roman, tiyatro, sinema gibi kitaplarını yayımladı. 1970 yılında Ankara’ya yerleşti.Şiir, hikâye, tiyatro, sinema, roman, ve özellikle kapari konusunda geniş bir yelpazede Anadolu basınında yazılarıyla katkıda bulundu.

Antolojiler hazırladı. Sarı basın kartı sahibiydi. Kısa ve özlü yazıyordu. Yaşayan Türkçe’den yana idi. Siyasal, toplumsal konulara daha çok ağırlık ve önem veriyordu, samimi bir yurtseverdi. İnançlı, Anadolu geleneğine, adet ve törelerine saygılı idi. İnancından dolayı da hiç bir kimseyi dışlamıyor, hor görmüyordu. Dürüst ve çağdaştı.Daha Türkçesi adam gibi adamdı.

Varlık, Beşparmak, Sarızeybek, Aylık Antoloji Şiir Dergisi, Balova Rehber, Söke Ekspres, Yeni Söke, Halkçı Gazetesi, Gerçek, Söke Maraton, , Yiğitçe, Şafak, Ankara Ekspres, İzmir Ticaret, Ulus, Günaydın, Ekonomi Yorum, Bugün gibi yerel ve ulusal basında yazılarıyla katkıda bulundu..Söke Maraton TV, AYTV gibi televizyonlarda Sanat, kültür, edebiyat ve özellikle Tarım ve Ziraat konulu programlar hazırladı.

Aldığı ödüllerden bazıları:

Türk Devrim Kurumu başarı ödülü ( 1973 ).Halk Ozanları Kültür Derneğinden Türk Folkloruna Hizmet ödülü ( 1994 ), Ziraat ve Tarım konulu yazılarından dolayı TARİŞ’ten başarı ödülü ( 1994 ), Radyo , Televizyon ve Ege Çiftçiler Derneğinden başarı ödülü (1995 ), Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nden Türk Tarımına Hizmet Ödülü ( 1998 ), gibi ödüller almıştır.

1979’den bu yana Dedim’de kurulan BUTAŞ-BALOVA Çiftliğini kurmuş ve bu kuruluşun yönetim kurulu başkanı olarak uzun yıllar hizmet vermiştir..

Selim Sabit Pülten’ in elinde bir kapari dosyası vardı. Bir ara yaptığımız bir sohbet sırasında bunların bir kitapta toplanmasını söylemiştim, bilmiyorum bu kapari dosyası nice oldu ? Diyebilirim Türkiye’de yerel ve ulusal basında kapari üzerine en çok yazı yazan Selim Sabit Pülten’di..” Okumanın yaşı yoktur “ diyerek 1998 yılında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla ilişkiler Bölümün’nü de bitirerek gençlere örnek olmuştu.

BANA GELEN SON MESAJI :

Selim Sabit Püln’e en son olarak altı ay önce “ Hayatı ve Eserleriyle Ulmurlu’dan M.Kemal Yılmaz” adlı kitabımı armağan olarak göndermiştim. Bir ara beni telefonla aradı kısa bir konuşmamız oldu, teşekkür ve tebrik ediyordu, ” bir şeyler yazarım “ diyordu.

Aradan epey bir zaman geçti. Cep telefonumda bir mesajı vardı. Bu anlamlı ve manidar mesajının aslına sadık kalarak aynen sunuyorum <ı>: DOSTLAR DENİZ DİBİNDEKİ MİDYELERİN GÖNLÜNDE YATAN İNCİLER ve MERCANLAR GİBİDİR. ANCAK BUNLARA ULAŞMAK GERÇEKTEN ZORDUR. SİZ DE ONLARDAN BİRİSİNİZ, GÖNÜL DERYAMDAKİ DOSTLUKLARDAN SANA ÖZLEMLE SELAMLAR ve SEVGİLER GÖNDERİYORUM” diyordu. Bu mesajın altında Selim Sabit PÜLTEN ve 27 Mart 2008 tarihi yazılıdır. Sevgili dostumun bu manidar mesajını gönlümde ve not defterimde ebediyen saklı tutacağım.Onu her zaman saygıyla ve rahmetle anacağım.

Bu mesajı üzerine hemen Hacıhalil Paşa Halk Kütüphanesi’nin Sokağında bulunan BUTAŞ- BALOVA ofisine gittim. Memurlardan Yılmaz Beyle konuştum. Telefonla aradım, biraz konuştuk. Sesi pek iyi gelmiyordu.” Kadir Bey ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum, bana lütfen hakkınızı helâl ediniz, arkadaşlara selamlarımı iletiniz” diyordu. Ne yazık ki aradan 15 gün geçtikten sonra aramızdan ayrıldı. Selim Sabit Beyin daha yapacağı çok işleri vardı. 13 Nisan 2008 de kaybettik. Şairler, yazarlar ve Şehitler ölmez diyorlar. Selim Sabit Pülten’i de böyle görüyoruz, o her zaman anıları ve yazılarıyla gönlümüzde ebediyen yaşayacaktır.Uzun bir yazı yazdığımın farkındayım, beni hoş görmenizi diliyorum, ancak Selim Sabit Pülten’e karşı bir vefa borcu olarak böyle yazmam gerekiyordu. Sırf adet yerini bulsun diye yazmadım.

Başta Sevgili Pülten ailesi olmak üzere, dost ve yakınlarına, sevenlerine başsağlığı, sevgili kadim dostum ve ağabeyim olarak tanıdığım Selim Sabit Pülten’e de yüce Mevla’dan rahmet diliyor, mekânı cennet olsun diyorum.

Kaynak:

1- Aylık Antoloji Şiir Dergisi Sayı : 1, Ocak 1981. Ankara. ( s.3 ).

2Söke Şairleri Antolojisi Abdülkadir Güler, İzmir 1990. Selim Sabit Pülten

( s.10, 11, 12 )

3- Sökeli Şairler veYazarlar Güldeste , Abdülkadir Güler. Ankara. 1998.

( Selim Sabit Pülten özgeçmişi s. 146-147 )

4- Söke Ekspres Gazetesi arşivi. ( 1997- 2007 )

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..